‘Teşvik’ tasarısı: Yok yav!

19 Mart 2009 14:34 tsi
Ermenistan ve Türkiye ‘arayı düzeltmeye’ çalışıyor. Obama gelmeden olsun isteyenler de var ama ‘kısmetse’ 24 Nisan’dan önceye. İşte tam bu sırada, ABD Kongresi’ne yine soykırım tasarısı verildi. ‘E, oldu mu şimdi&

Ankara ile Erivan arasındaki yumuşama aylardır sürüyor. Ne kadar “yumuşandı” belli değil ama bir aşamaya gelindiği artık görülüyor.

Kimine göre bu yakınlaşma süreci, seçim kampanyasında Ermenilere bol bol vaadde bulunan Obama’nın önünü başından kesmek içindi. Kimine göre de artık zamanı gelmişti.

Esasen merhum Cumhurbaşkanı Özal’dan bu yana, “ABD tasarıyı kabul ederse etsin, ne olur ki, bir dertten kurtuluruz” diyenler de vardı ama, gelinen noktada Ermenistan’la ilişkileri düzeltmek tüm bölgeye yönelik avantajlar sunabilirdi.

Nitekim Obama Beyaz Saray’a oturduktan sonra süreç hızlandı. ABD lobileri Obama’yı sıkıştırmaya başladılar ama Türkiye cephesinde konsantrasyon, hayli tartışmalı konuları bulunan anlaşmayı sonlandırmaktı.

Zaman sınırı olarak 24 Nisan görülüyordu çünkü o tarihte Başkan Obama bir konuşma yapacak ve belki de sözde Ermeni soykırımını zikredecekti.

Gelişmeler böyleyken Dışişleri Bakanı Hillary Clinton Ankara’ya geldi ve Obama’nın gelişini de “müjdeledi”. Yeni Başkan’ın önemli gezilerinden birini Türkiye’ye yapması zaten dikkate değerdi ama Ankara bundan “Ermeni meselesinde ABD’nin elini bağlayan bir iyileşme de” sezdi.

Çünkü Nisan başında Ankara’ya gelip gülücükler dağıtacak bir Başkan’ın iki hafta sonra Ermeni soykırımını tanımak anlamına gelecek çıkış yapması sürpriz olurdu.

Böylece sadece yerli basına değil, yapancı basına da, Amerikan yönetiminin Ermenileri’i “idare edeceğine” ilişkin çokca haber düşmeye başladı.

Ancak bu durumdan Washington’da rahatsız olanlar bulunuyor olmalı ki, dün başka bir gelişme yaşandı ve 1915 olaylarının 'soykırım' olarak tanınmasını isteyen tasarı yine ABD Kongresi'ne getirildi.

Haliyle herkes ABD-Türkiye balayının bittiği korkusuna kapıldı. Rahatsızlığa hak vermemek de mümkün değil. Çünkü yeni yeni toparlanan iki ülke ilişkileri, tasarının geçmesi halinde onarılamaz hale gelebilir.

Fakat başka görüşlerde mevcut. Bu tasarının Kongre’ye sunulmasını, Türkiye’nin Ermenistan’la yürüttüğü uzlaşı sürecini “teşvik ve hızlandırma” hamlesi olarak okuyanlar var.

Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa’da, ABD’nin Türkiye’yi tasarı yüzünden kızdırmayacağı, Obama’nın da o sözü zikretmeyeceği havası büyük hızla yayıldı ve genel kabul gördü.

ABD açısından ise bunun iki sakıncası var. Bir, Ermeni diasporasının şimşeklerini çekmek.. İki, tarafların uzlaşı sürecini savsaklaması veya geciktirmesi riski. Bu olasılıkları elemek için de tasarının iyi bir motivasyon sağlayacağı inancı.

Fikre destek verenlerin sağlaması ise, tasarı ile aynı günlere denk düşen bir telefon konuşması. Hillary Clinton’un Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ı arayarak, görüşmelerin safahatı hakkında bilgi aldığı dillendiriliyor.

Özellikle, anlaşmanın çetin maddelerinden olan Dağlık-Karabağ sorununu da Sarkisyan’a sormuş olması manidar. Daha başka ne dendiği bilinmemekle beraber, sürecin hızlandırılmasını nasihat ettiği varsayılabilir.

Çünkü herkes Obama’nın Türkiye ziyareti öncesi bu görüşmenin çok anlamlı olduğuna inanıyor. Türkçesi, Obama gelmeden belli bir aşamaya gelinmiş olsun!

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,222 defa okundu.