Apo ile barışmalı | " /> Apo ile barışmalı | "/>

En Sıcak Konular

Ahmet Altan'a göre Apo ile barışmalı

19 Mart 2009 12:34 tsi
Ahmet Altan'a göre Apo ile barışmalı Hürriyetin Genel Yayın Müdürü Ertuğrul Özkök'ün yazısından yola çıkarak, terör örgütü lideri Öcalan ile Mandela'yı kıyaslayan Ahmet Altan, "Kiminle savaşırsan onunla barışırsın" diye yazdı.

Ahmet Altan'ın köşe yazısı

Apo ve Mandela

Geçen gün Hürriyetin Genel Yayın Müdürü Ertuğrul Özkök çok ilginç bir yazı yazdı. Apo'nun da banş sürecinde yer alabileceğini söyledi. Bilmiyorum Özkök'e haksızlık mı ediyorum ama ben Hürriyette çıkan bu tür yazıları, "devletin içindeki hazırlıkların" ön habercisi gibi görürüm.

Oluşmuş ya da oluşmakta olan bazı hazırlıklara kamuoyunu hazırlamak için yazıldığını düşünürüm. Özkök’ün kendi fıkriyse de, devlet "ricasıyla" yazılmışsa da sonuç değişmez, bence bu olumlu ve ileri bir adım. Bu yazı yayınlanmadan birkaç gün önce de aynı derecede ilginç bir habere rastlamıştım.

İmralı'ya 12 hücre daha ekleneceğini bildiriyordu. Yani Apo'nun yanına on iki arkadaşı daha getirilecekti. Bu ikisini birlikte değerlendirince bir şeylerin değişmekte olduğu fikri daha kuvvetleniyor.
Apo ismi, tanrı Janus gibi iki tarafı, iki ayrı görüntüsü olan bir isim.

Türklerin çoğu bu ismi nefretle anıyor.
Hatta gazetelerin bir kısmı onun isminin önüne "terörist başı" ya da "bebek katili" gibi sıfatlar ekliyor.
Kürtler içinse bu isim neredeyse kutsal bir anlam taşıyor.
Apo, Kürt sorununun bu ülkede somut bir şekilde konuşulmasını sağlayan bir lider onlar için.
Günümüzdeki Kürt kimliğinin ayrılmaz bir parçası.

Hatta PKK'lılar ondan Apo ya da Öcalan diye değil, "önderlik" diye söz ediyorlar.
Neredeyse mistik bir etkisi var onun sıfatının.
Bir iki ay önce Güney Afrika'nın zenci lideri Nelson Mandela'yla ilgili bir film seyretmiştim.
Mandela ismi de aynen Apo ismi gibiydi Güney Afrika'da.
Beyazlar için bir "katil", zenciler için "kutsal" bir lider.
Film, Mandela'nın hapishane macerasını beyaz bir gardiyanın gözünden anlatıyordu.
Mandela önce yalnız tutuluyordu bir hücrede.
Sonra yanına kendi örgütünden mahkûm arkadaşları konuyordu.
Sonra hep birlikte daha rahat bir "yere" yerleştiriliyorlardı. Daha sonra Mandela'ya koruma altındaki bir çiftlik tahsis ediliyordu.

Sonra da tahliye ediliyor ve seçimlere giriyordu.
Bu süreç, birçok beyaz için "korkunç" bir süreçti.
Zenciler içinse kutlanması gereken bir süreç.
Öfke ya da intikam duygusu, bu tür sosyal sorunlan, ırk çatışmalarını çözmeye yetmiyor.
Siz, milyonlarca insanın varlığını, kimliğini, dilini, geleneğini yok farz etseniz de hayat kendi gerçeğini dayatıyordu.

Türkiye'nin bir Kürt gerçeği var.
Bu "gerçek" bir türlü kabul edilmediğinden önce bir soruna sonra bir savaşa dönüşmüş. Binlerce insan ölmüş.
Bu ülkede yaşayan insanların refahı için harcanabilecek
Bu ülkede yaşayan insanların refahı için harcanabilecek yüz milyarlarca dolar silaha harcanmış. Sorun çözülmemiş.
Bugün artık emekli generaller bile Kürt meselesinde hatalar yapıldığını kabul ediyor. Türkiye savaştan yoruldu.
Dünya, Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun barışa kavuşmasını istiyor.
Büyük bir Kürt konferansı hazırlanıyor.

Apo, İmralı'dan yaptığı açıklamada bu girişimi olumlu bulduğunu açıkladı.
Türkler bu fikri duymaktan çok rahatsız olsalar da Apo "barış" için önemli biri.

Alev Er'in her zaman söylediği gibi "kiminle savaşıyorsan onunla barışırsın."
Savaşı Apo başlattı.
Bugün barışı başlatacak güce de sahip.
Apo'suz ve PKK'sız bir barış mümkün değil.
Türklerin Apo'ya ve PKK'ya çok öfkeli olması, hatta nefret etmesi bu gerçeği değiştirmiyor.
Bugün Apo'yu barış sürecinin dışında tutmak, PKK'nın varlığını görmezden gelmek gerçek duruma uymuyor.
Böyle bir yazı okuduklarında birçok Türk okuyucunun nasıl öfkeleneceğini bilmiyor değilim.
Ama, öfkeden ve tepkiden korkarak gerçekleri ne kadar yok sayabiliriz?
Apo, Kürtlerin Mandela'sı bugün.
Onların ulusal kahramanı.

Şimdi Türk okuyuculara sormak istiyorum.
Apo'dan intikam almak, onu "cezalandırmak" mı sizin için daha önemli yoksa Türkiye'nin refaha kavuşması, çocukların ölmemesi, bu ülkedeki herkesin huzurlu yaşaması mı?
İntikam, olumlu sonuç veren bir duygu değil.
Bu savaşta iki tarafın da canı yandı, iki taraf da acı çekti, iki taraf da çocukları için ağladı.
Bunu uzatmanın ne anlamı var?

Apo'yu barış sürecine katmanın büyük yararları olabileceğini görmemek mümkün mü?
Türkiye barışın eşiğinde.
Biraz kararlılıkla bu eşiği aşabiliriz.
Güney Afrika gibi nefretin ve kanın içinden geçmiş bir ülke bile bunu başardı.
Biz niye başarmayalım?
Anladık savaşmayı çok iyi beceriyoruz da...
Barışmayı becermenin de savaşmak kadar değeri yok mu?

ahmetaltan111@gmail.com

(Taraf)



Bu haber 607 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,573 µs