Obama'nın Türkiye gündemi ne?

19 Mart 2009 10:49 tsi
Katıldığı programda dış politika konularına ilişkin soruları yanıtlayan Dışişleri Bakanı Ali Babacan, ABD Başkanı Obama'nın Türkiye ziyaretinin gündem maddelerine ilişkin önemli bilgiler verdi:

Kanal 7'de katıldığı bir programda dış politika konularına ilişkin soruları yanıtlayan Babacan, Ermenistan'la ilişkiler ve 24 Nisanla ilgili bir soru üzerine, şu andaki ABD yönetiminin yapısında demokratların ağırlıkta olduğunu belirterek, Ermeni lobisinin Kongre üzerinde ciddi etkisi bulunduğuna dikkati çekti.

Babacan, ancak daha önceki yıllardan farklı olarak bu sene yeni bir süreç içinde bulunulduğunu, bunun da Türkiye ile Ermenistan arasındaki müzakere süreci olduğunu ifade etti. Müzakerelerde her şeyin görüşüldüğünü ve hedefin iki ülke arasındaki ilişkileri tam normalleştirmek olduğunu söyleyen Babacan şöyle konuştu:

"Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye'nin ilişkilerinin tamamen normalleşmesi, Güney Kafkaslarda yepyeni jeopolitik bir durum oluşturacak. Bir üçüncü ülkenin bu konuda (1915 olayları) alabileceği bir karar ya da yapabileceği bir açıklama zarar verecektir. Bu kadar geniş bir perspektifle biz geleceğe bakarken, üçüncü bir ülkede bir müdahalenin çok yanlış olduğunu düşünüyoruz. Umarız ki rasyonel olmayan bir adım atılmaz, bunu da Amerikalı dostlarımızla açıkça konuşuyoruz. Umarız ki yanlış bir adım olmaz."

-İSRAİL VE ORTA DOĞU-

Türkiye-İsrail ilişkilerine ilişkin bir soru üzerine de Babacan, İsrail'le diplomasi trafiğinin ve iletişimin hiçbir zaman kesilmediğini belirtti. İsrail'le yapılan temasları önemsediklerini söyleyen Babacan, sorunların ancak konuşarak çözülebileceğini kaydetti.

Gazze'deki tablonun saldırıların ardından değişmediğine ve bunu İsrail'e birçok defa söylediklerine dikkati çeken Babacan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki tepkisine değindi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bazı ülkeler belki daha sessiz. Konu İsrail olduğunda, bazı ülkelerin kendi iç politikasında çok farklı dinamikler var. Ama pek çok ülkenin lideri dahi gelmiştir, fısıldayarak, 'Ya, biz bir şey söyleyemiyoruz, iyi ki siz söylediniz. Ağzınıza sağlık' demiştir."

Babacan, Türkiye'nin İsrail'le stratejik ilişkileri bulunduğunu, pek çok konuda farklı çalışmalarının mevcut olduğunu, ancak bunun hata yapıldığında göz yummak anlamına gelmediğini belirtti.

Orta Doğu'da barış umudu olup olmadığının sorulması üzerine ise Bakan Babacan, "Orta Doğu'daki pek çok mesele birbiriyle çok yakından ilgili. Ancak bütüncül bir yaklaşımla ele aldığınızda sonuç elde edebilirsiniz. Suriye ile başlattığımız diyalog bunun bir parçasıdır ya da İran'la Türkiye arasındaki diyalog çok önemlidir. Eğer Orta Doğu'da köklü bir çözüm üretmek istiyorsanız, İran'la da beraber bir şeyler yapmak zorundasınız" diye konuştu.

-OBAMA'NIN TÜRKİYE ZİYARET-

ABD Başkanı Barack Obama'nın nisan başında yapacağı Türkiye ziyaretinin gündemine ilişkin bir soru üzerine Babacan, gündemin aşağı yukarı belli olduğunu kaydetti.

Obama'nın göreve geldikten sonraki ilk 100 gün içinde bir Müslüman ülkede önemli bir konuşma yapacağının Babacan'a hatırlatılması üzerine, ABD'nin Ulusal Güvenlik Danışmanı Jim Jones'la yaptığı görüşmede bu konuyu ele aldıklarını, Jones'un kendisine birkaç alternatif üzerinde durduklarını, bunlardan birinin de Türkiye olduğunu söylediğini bildirdi.

"Obama'nın Türkiye ziyareti, 'Ben bir İslam ülkesine gidip de bir konuşma yapayım, bunun için de Türkiye'yi seçtim' gibi bir ziyaret değil. 'Medeniyetler İttifakı var, bir sürü ülke var, ben de katılayım...' O da değil" ifadesini kullanan Babacan, "Obama'nın Türkiye ziyareti, Türkiye olduğumuz için yapılacak bir ziyaret" dedi.  

Babacan, Obama'nın programının detayları üzerine çalışıldığını belirterek, ABD Başkanının henüz Türkiye'de konuşma yapıp yapmayacağının ya da Medeniyetler İttifakı toplantısına katılıp katılmayacağının belli olmadığını söyledi.

Uluslararası terör, Orta Doğu, Kafkaslar, Rusya, İran, Suriye, Afganistan, Pakistan, Balkanlar gibi pek çok konunun Obama'nın ziyaretinde ele alınacağını ifade eden Bakan Babacan, bir başka soru üzerine ise şunları kaydetti:

"ABD bizi dikkatli dinliyor. Alacakları kararlarda da tavsiyelerimizi dinleyerek karar alacaklar. Ama bu, ne tavsiye edersek yüzde yüz yapacakları anlamına gelmiyor. Hep beraber göreceğiz alacakları kararları. Biz ilişkilerimizi hep baştan beri şöyle kurduk: İki eşit, egemen ülke, stratejik ortak ve müttefik olarak biz masaya oturuyoruz..."  

-KÜRESEL EKONOMİK KRİZ VE YEREL SEÇİMLER-

Küresel ekonomik krizi de değerlendiren Ali Babacan, "Dünya, modern ekonomi tarihinin gördüğü en büyük krizle karşı karşıya" dedi ve Türkiye'de yaşananların da bu krizin doğal bir uzantısı olduğunu ifade etti.

Ekonomiden sorumlu yetkililerin bu çalkantının Türkiye'ye etkisinin minimum seviyede tutulması için çalıştığını kaydeden Babacan, "Bugünlerde yapılması gereken şey, kötü senaryoya karşı tedbirleriniz hazır olacak, bugünkü ekonomi politikalarındaki şartlar bunu gerektiriyor" diye konuştu. 

Babacan, sorunun kaynağının Türkiye olmadığını vurgulayarak, sorunun kaynağının başta ABD ve gelişmiş bazı ülkelerin ekonomileri olduğunu kaydetti.

Son ekonomik krizin asıl kaynağında, ABD'de başta olmak üzere yeteri kadar düzenlemenin ve iyi bir denetlemenin yapılmamasının yer aldığını ifade eden Babacan, "Türkiye'de yaptığımız reformlarla, düzenleme ve denetleme çok iyi oturdu" dedi.

Bakan Babacan, 29 Martta yapılacak yerel seçimlerle ilgili beklentisinin sorulması üzerine de, beklentisinin ve tabandan alınan sinyallerin son derece olumlu olduğunu, AK Partinin iyi bir sonuç alacağını düşündüğünü söyledi ve şöyle konuştu:

"Halk bir alternatif de göremiyor doğrusu. Profesyonel bir muhalefet, iktidarın alternatifi değildir. Yani kendisini 'Ben bir profesyonel bir muhalefetim' diye neredeyse tanımlayan partiler, iktidarın alternatifi olarak zaten halkın gözünde hiçbir zaman olamaz. Profesyonel muhalefet derken, muhalefeti meslek haline getirmiş, hiçbir zaman iktidar umudu olmayan anlayış. Bu halkımızın gözünden kaçmıyor."

-TERÖRLE MÜCADELE-

Dışişleri Bakanı Babacan, terörle mücadelede konusunda önemli gelişmeler beklenip beklenmemesi gerektiğinin sorulması üzerine de terörle mücadelede 2007 sonundan itibaren Türkiye'de yeni bir dönem başladığını belirtti. PKK terör örgütünün, artık ne bugünün Türkiye'sinde, ne bugünün Irak'ında yeri olan bir örgüt olduğunu ifade eden Babacan, Türkiye'de devletin tüm birimleri arasında bu konuda çok iyi bir uyum, diyalog ve istişare bulunduğunu kaydetti.

Irak'ın kuzeyindeki yerel yönetimle kurulan doğrudan temasın devam ettiğine dikkati çeken Babacan, askeri yöntemlerin yanı sına ekonomik, sosyo-kültürel, diplomatik ve siyasi diyaloğun da terörle mücadelede önemli olduğunu bildirdi. Babacan ayrıca, terör örgütü PKK'nın Türkiye ve Irak'ın gündeminden düşmesi gerektiğinin önemine işaret etti.

Konuya ilişkin başka önlemler alınıp alınmayacağının sorulması ve TRT-6 yayınının hatırlatılması üzerine ise Babacan, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının temel hak ve özgürlüklerini yaşayabilmesinin, temel politikaları olduğunu söyledi. Partisinin ve mensuplarının, Türkiye'deki özgürlüklerden çok çekmiş bir ekip olduğunu kaydeden ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın okuduğu bir şiir nedeniyle hapis yattığını hatırlatan Bakan Babacan, özgürlükler konusunda adım atmalarından daha doğal bir şey bulunmadığını kaydetti.

Babacan, TRT-6 konusunun bundan birkaç sene olsa ciddi tartışma konusu olabileceğini, ancak kanalın açıldığını ve sıkıntı yaratmadığını sözlerine ekledi.

aa

Bu haber 289 defa okundu.