Çekmeyin! | " /> Çekmeyin! | "/>

En Sıcak Konular

Durun kardeşim! Çekmeyin!

18 Mart 2009 10:01 tsi
Durun kardeşim! Çekmeyin! Balbay’ın “olay” günlükleri için herkes bir şey diyor. “Darbe günlükleri” diyen de, “büyük gazetecilik” diyen de, “yazık oldu” diye hayıflanan da. En sürpriz görüş en sonda: Olayda bir haber değeri gör

Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın medyanın önemli bir kesimi tarafından “Balbay’ın darbe günlükleri” başlığıyla verilen günlükleri üzerine tartışmaların harareti yükseldi.

Olay ciddi. Tartışılmasında da sonsuz fayda var. Ama Balbay’ın silmeye çalışıp da silmeyi beceremediği notlarla ilgili “farklı” yorumlar getirenler de var. “Farklı” görüşleri temsilen mercek tuttuğumuz görüşlerden ilki Oray Eğin’e ait.

Oray Eğin
Oray Eğin, Balbay’ın “büyük gazeteci” olduğu inancını koruyor, sürdürüyor. Bunun kanıtı olarak da malum “günlükleri” gösteriyor. Abarttığımızı düşünmeyin, işte Oray Eğin’in “Mustafa Balbay’ın günlüklerini okudum” başlıklı Akşam gazetesindeki bugünkü “köşe” yazısından ilgili pasaj:

“...Hepimiz bu mesleği yaparken siyasetçi, asker, işadamı çevrelerinden önemli isimlerle buluşuyoruz. Bu buluşmaları kendimize saklamak, 'off the record' konuşmaları unutmamak ve ileride faydalanmak için notlar tutuyoruz. Not tutmayan, günlüğü olmayan gazeteci değildir zaten.
…Balbay'ın günlükleri de Ergenekon iddianamesine ek olarak alınırsa onları okumamız meşruiyet kazanıyor. Öbür türlü, bir tür röntgenciliğe ortak olmuş sayılırız. Sonuçta hepimiz bu sızdırılan günlükleri okuduk.
…Gazeteci günlük tutar, gazeteci belge saklar, gazeteciye haber sızdırılır... Bunlar normal şeylerdir, eğer günlük tutmayı bile tartışmaya başlarsak gazeteciliği öldürürüz.
Kalkıp da bir gazetecinin kendisine sakladığı notları 'Darbe günlüğü' olarak yorumlamaya kalkmak işi aslından saptırmaktan başka bir şey değil. Çünkü bütün gazeteciler 'off the record' konuşur: Taraf'ın temsilcisi Başbakan'ın uçağında özel olarak konuşmadı mı? Fehmi Koru akrabası Abdullah Gül'le hiç mi yazmadığı şeyleri konuşmadı sanki?
Peki Mustafa Balbay'ın günlüğünde bu kadar fırtına kopartacak ne var?
Doğrusunu isterseniz bu konuşmaları okuyup da bir darbe planı, bir örgütlü hareket olduğunu düşünmek biraz zorlama olur.
…Ben bu günlükleri bu şekilde okudum.”

Oray Eğin, günlükleri okuduktan sonra da Balbay’la dayanışmak için Cumhuriyet’e gider miydi? Eğin bu soruyu kendi kendisine sorduktan sonra cevabını da veriyor: Koşa koşa giderdim…
 
Haluk Şahin
Radikal’in “iletişim uzmanı” köşe yazarlarından Haluk Şahin de köşesinde bu konuyu ele almış. Şahin, Eğin kadar “köşeli” düşünmüyor. Aslında gönlü Balbay’dan yana bir yazı kaleme almış. Ama “Balbay da biraz abartmış” demeden de edemiyor…

Şahin’in “Balbay, gazetecilik, darbe” başlıklı yazısında maddeler halinde yansıttığı görüşleri şöyle:

“…1) Balbay haberinin kaynağını bilmiyoruz. ‘Gazeteciliğe Giriş’ ders kitapları “Kaynağını bilmediğiniz haberlerden sakının; birileri sizi kullanmak istiyor olabilir” der.
2) Günlükler gerçekten Balbay’a ait olsa bile, ne kadar tırpanlanmış olduğunu bilmiyoruz.
Belki de en can alıcı cümleler çıkartılmıştır. Ya da bazı cümleler eklenmiştir.
3) Balbay şu anda Ergenekon yargılamasının tutuklu sanığıdır. Söylenecekler onun adil bir biçimde yargılanmasını zorlaştırabilir. Adil yargılanma hakkı temel insan haklarından biridir.
Ayrıca, bütün bunları müthiş bir psikolojik savaş bağlamında yaşadığımızı da unutamayız.
…Eğer doğruysa, 2003-2004’teki darbe arayışlarının somut bir sonuca ulaşamamış olmasını demokrasimizin olgunlaşma sürecinde bir aşama olarak görmek doğru olur. AKP iktidarına karşı askeri darbe gerçekleşseydi bugün her şey güllük gülistanlık mı olacaktı?
Bırakın toplum kendi iç dinamikleriyle, tabii dış dinamiklerin de etkisiyle, demokratik arayışını sürdürsün. Bırakın cumhuriyetin koruyuculuğunu halk yapsın.
Darbeci olduğu iddia edilen kesimin başarısız olmasının nedenlerini de (eğer doğruysa) Balbay’a söylenenlerde görmek mümkün. Belli ki, darbe hayali kuranlar karşılarındakileri çok küçümsemişler. AKP liderlerini, örneğin, ‘beyninin yarısı çürümüş’ zombiler olarak tanımlamışlar.
Sormak gerekiyor: Beyninin yarısı çürümüş zombiler nasıl oluyor da sizi yenilgiden yenilgiye sürüklüyorlar?
Bu soruya gerçekçi bir yanıt bulmadan onlara karşı maç kazanmak mümkün değildir.”

Şahin konuyla ilgili doğrudan meramını anlatmaktansa, ki konu bunu gerektiren önemde, sözü hayli dolandırdıktan sonra, “böyle de olmaz ki” demeye getiriyor, hayıflanıyor.

Ne diyelim, bu da bir görüştür.

Abdullah Muratoğlu
Yeni Şafak gazetesinden Abdullah Muratoğlu, konuya dair ilk defa yazdığını beyan ediyor köşesinde. Yazısının başlığı, yazarın görüşünü de yansıtıyor: Darbecilere gaz vermek gazetecilik midir?

“…Tekrar ediyorum, suçu kanıtlanana kadar kimse suçlu değildir. Ama günlükleri, yazarından bağımsız bir metin olarak irdelediğimde içim kararıyor, midem bulanıyor. Bu metinlerin yazarının gazeteci olduğuna inanmak güç geliyor bana. Yargı bu metinlerde cezayı gerektirecek bir suç olmadığı kararını da verebilir, lakin gazetecilik mesleğine göre olaya bakarsak, gazetecilikle bağdaşmadığı gün gibi ortada be kardeşim!...”

Ya Cumhuriyet?

Şu çok açık: Söz konusu olan bir gazetecinin “günlük tutması” değildir. Veya görüştüğü kişilerin görüş ve sözlerini kaydetmesi de değildir.

Olay "gazetecilik" yapmakla ilgili ise, Balbay neden notlarını silmeye çalışmıştı? Önüne konan notlar için şaşkınlıkla "ben bunları silmiştim?" demişti?

Balbay görüştüğü kişilerle dertleşiyor, planlar üzerine konuşuyor, onlara akıl veriyor, değerlendirme yapıyor; yapmadığı bir şey varsa, o da gazeteciliktir.

Bu notları “gazetecilik” olarak görmek için, Oray Eğin gibi at gözlükleri takmış olmak gerek herhalde.

Haluk Şahin gibi “böyle de olmaz ki” diyerek hayıflanmanın adı nedir peki? Onu da siz söyleyin…

Son olarak bir konuya dikkatinizi çekmiş olalım: Bugün bütün gazetelerde, köşe yazılarında, haberlerde Balbay olayı ele alınıyor. Yorumlar, değerlendirmeler yapılıyor. Biri hariç: Cumhuriyet…

Cumhuriyet, nedense bu günlükler de hiçbir haber değeri görmemiş.

Bu da bir başka görüş…

www.iyibilgi.com



Bu haber 924 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,717 µs