Yanlış Karar: Değer miydi buna? | " /> Yanlış Karar: Değer miydi buna? | "/>

En Sıcak Konular

Yanlış Karar: Değer miydi buna?

11 Mart 2009 14:31 tsi
Yanlış Karar: Değer miydi buna? Ahmet Altan,2. Ergenekon iddianamesinde adları geçen ve haklarında ağır suçlama bulunan iki generali yazdı.

Ahmet Altan / Taraf

Yanlış karar


Arkadaşına gönder Yazdır Yazı boyutunu küçült Yazı boyutunu büyült

Bilmiyorum bizim harp okullarında çocuklara edebiyat okutuluyor mu...

Bence okutulmalı.

Bizim generaller yazar düşmanıdır.

Neden bilmiyorum ama, bütün yaşamlarını bu lisanı yüceltmek için harcayan insanlara karşı kuşkulu ve hoyrat bir yaklaşımları vardır.

Alay edilmekten ya da cahil bulunmaktan korktukları için mi, yazarların fikirlerini özgürce açıklamaları onların fazlaca keskin çizgilerle çizilmiş zihinlerinin sınırlarını zorladığı için mi kestirmek zor ama yazarları hep “baskı altında tutulması gereken” insanlar gibi görürler.

Halbuki bu ülkenin bütün büyük yazarlarının, sanatçılarının ders verdiği askerî okullar düşünün...

Çocuklar sadece silahı, taktiği, stratejiyi değil insan psikolojisinin, insan ruhunun çalkantılarını da öğrenirler, savaşa girdiklerinde düşmanlarının sadece düşünme biçimlerini değil “hissetme biçimlerini” de sezerek kararlarını öyle verebilirlerdi.

Belki de generaller edebiyatı “yumuşak” bir şey zannediyorlardır.

Öyle değildir.

İnsanlığın her haline sahiptir edebiyat, iyiliği kadar vahşetini, ihtirasını, kötülüğünü de gösterir.

Dün iki emekli orgeneralle ilgili iddianame açıklanmaya başladığında, o orgenerallerin büyük bir ihtimalle Macbeth’i okumamış olduklarını düşündüm.

Okumuş olsalardı yersiz bir ihtirasın insanı ne hale getireceğini ve sonuçlarını da kestirirlerdi büyük bir ihtimalle.

Hakkı olandan fazlasını istemenin bir hayatı kökünden sarsacağını öğrenirlerdi.

Kralı öldürmenin “kral olmaya” her zaman yetmeyeceğini bilirlerdi.

Macbeth’in kralı öldürdükten sonra hissettiği çaresizliğin ne olduğunu hapishanede değil bir kitabın satırlarında görürlerdi.

Yersiz ve temelsiz ihtiraslar tehlikelidir.

Az şey değil bir ülkede orgeneral olmak.

Kaç sınavdan, kaç maceradan, kaç deneyden geçiyorsun, binlerce insanın arasından sıyrılıp zirveye varıyorsun.

Hele bir de kuvvet komutanı olmak...

Çocuklarının, torunlarının övünebileceği bir mevki o.

Ondan ötesi, genelkurmay başkanlığı biraz da “talihe” bağlı, mezun olduğun dönem, önündeki generalin ya da generallerin emeklilik zamanları belirliyor senin o koltuğa oturup oturamayacağını.

Talihi de çok zorlamamak lazım.

Yargılanacak olan generaller talihi zorladılar.

“Talihin” onlara vermediği koltuğu zorla almanın peşine düştüler.

Sanırım edebiyat kadar “tarih” bilgileri de pek fazla değildi.

Burası bir NATO ülkesi.

Buranın ordusu bir NATO ordusu.

Bu ülkede Amerika’dan ve NATO’dan bağımsız bir “darbe” olmadı hiçbir zaman.

Yakın tarihimizde Talat Aydemir’le arkadaşları bunu denemeyi hayatlarıyla ödediler.

Ordu içinde gizli örgütler kurmak, medyadan yandaş bulup halkı kışkırtmak yetmez darbe yapmaya.

Dünya konjonktürünün de buna müsait olması gerekir.

Yargılanacak olan generaller dünyanın, Türkiye’nin koşullarına hiç aldırmadılar.

Şartların değiştiğini kavrayamadılar.

Dört beş gazeteci bulmak, bir iki televizyon kanalının denetimini ele geçirmek yeter sandılar.

Halkın peşlerine takılacağına inandılar.

Ve, hak ettiklerinden fazlasını istediler.

Bugün, evlerinde oturmayı “askerî hastanelerden” aldıkları raporlara borçlular.

Yoksa şu anda hapiste olacaklardı.

Eğer mahkûm olurlarsa uzun yıllar hapiste kalacaklar.

Ağır bir suçtan yargılanıyorlar çünkü.

Bunlara hiç gerek yoktu.

Hayat zaten onlara iyi davranmıştı, mesleklerinde yükselmişlerdi, saygı görmüşlerdi, kenara çekildiklerinde de saygı göreceklerdi.

Şimdi resimleri “sanıklar” diye yayınlanıyor gazetelerde.

Ellerindeki silahı kendi halklarına çevirmekten...

Kendi halklarına ihanet etmekten sanıklar.

Değer miydi buna?

O generallere bağlı olduğu söylenen Ergenekon örgütünün eline kan bulaştı, cinayetlerle, suikastlarla suçlanıyorlar.

Eğer Macbeth’i okumuş olsalardı, o ihtirası kabarmış adamın kralı öldürdükten sonra “dünyanın bütün okyanusları yetmez elimdeki bu kanı yıkamaya” diyen tiradını da bilirlerdi.

Kan lekesinin silinmediğini Shakespeare’den öğrenirlerdi.

Yargılanacaklar şimdi.

Onların yargılanması Türkiye’nin hukuk ve demokrasi yolunda attığı büyük bir adım olacak.

Darbeciler yargılanacağı için memnunum.

Ama gene de Macbeth’e acıdığım gibi acıyorum onlara, kendi ihtiraslarının esiri olan ruhlarının zayıflığına üzülüyorum.

Keşke bizim generaller artık “yetinmeyi” öğrenseler.

Ve artık okusalar şu Macbeth’i.

Yersiz ihtirasın bedelini onlara hayat değil de edebiyat gösterse.



Bu haber 730 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,728 µs