Çeçenleri KİM öldürüyor?

10 Mart 2009 13:45 tsi
Olağan şüpheli Rusya. Olağan üstü şüpheli? iyibilgi Ankara

iyibilgi Ankara

Türkiye’deki Çeçen cinayetleri ne anlama geliyor? Bu cinayetleri kim işliyor? Ve neden? Adi kriminal vakalardan mı söz ediyoruz, yoksa uluslararası çapta casusluk ve suikast faaliyetlerinden mi?

Doğrusunu söylemek gerekirse, bu hayli karışık bir tablo ve tabii bir büyük resim var.

Türkiye’de geçtimiz 6 ay içinde 3 Çeçen cinayeti işlendi. Hepsi profeyonelce yapıldığı izlenimini ağır biçimde veren, kullanılan silahların özelliği itibariyle de benzer kokuyu yayan suikastler.

Bunlardan birincisi, Eylül 2008’de Çeçen Albay Gazi Adilsultanov’un Başakşehir’de öldürülmesi.

İkincisi, İsmal Canibekov’un Aralık 2008’de Ümraniye’de öldürülmesi.

En yakın olarak da Ali Osaev’in Şubat 2009’da Zeytinburnu’nda öldürülmesi. İşte, “ne oluyor” sorusunu sorduran vakalar bunlar.

Matruşka!..

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Çeçenistan'da Ekim 1991'de gerçekleştirilen seçimlerde bağımsızlık yanlısı Cevher Dudayev başa geldi.

Çeçen muhalifler 18 Kasım 1994'te hükümet birlikleriyle çatışmaya başladı. Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, 29 Kasım 1994'te bir ültimatom vererek çarpışan taraflardan 48 saat içinde silahlarını bırakmalarını istedi.

3 Aralık 1994'te Rus uçakları Grozni'deki başkanlık sarayını bombaladılar. Böylece soğuk savaşın ardından, kökeni 400 yıl öncesine dayanan Çeçen- Rus savaşı başlamış oldu.

Kimi yorumlara göre, bu savaş sırasında 250 binden fazla Çeçen'in öldüğü tahmin ediliyor.

1994-96 ilk savaş ve 1999-2003’teki ikinci savaşta Ruslara karşı savaşan Çeçenler, 2003’te aileleriyle birlikte Türkiye’ye geldi. Türkiye’de halen mülteci statüsünde bulunuyorlar.

Öldürülen Çeçenler; Dudayev, Maşadov gibi ünlü isimlerle birlikte Rus birliklerine karşı savaşmış, mevcut Moskova yanlısı Çeçen yönetimiyle de ayrı düşmüş isimler.

Yani özetle şunu söyleyebiliriz. Rusya’nın bu kişilere sempati beslemediği, beslemeyeceği aşikar.

Sadece bizde mi?

Bu olaylar Türkiye’de daha sıklıkla yaşanıyor olsa, gibi gözükse bile, aslında salt bize özel değil. Bazı başka ülkelerde de böyle bir durum var tarihi 2004 yılına kadar gidiyor.

Örneğin... 2004 yılında Katar’daki bir suikast zar zor hatırlanıyor şimdilerde ama o tarihte Katar’da Çeçenistan’ın 2’inci Cumhurbaşkanı Zehimhan Yandarbayev bombalı bir saldırıda öldürüldü.

Ama tarih eski bulunursa, bizdeki cinayetlere yakın zamanlamalarla Azerbaycan ve bazı Avrupa ülkelerinde de cinayetler işlendi. Mesela Avusturya’da, Viyana’da Umar İsrailov isimli bir Çeçen öldürüldü.

Keza Norveç’te hem Rus istihbarat örgütü FSB ve hem de Çeçen gruplar arasında bir tür istihbarat örgütleri savaşı yaşanıyor.

Norveç örneğini uzatmak mümkün. Norveç bu türden kaçma-kovalamanın yoğun yaşındığı bir ülke. Norveç’de bir Çeçen-ki YouTube’da da yayınlanmış sözleri- Kremlin’den ve Kremlin’in güdümündeki Çeçen liderliğinden, Norveç’te bulunan Çeçen liderlere suikast yapılması emrini aldığını açıkladı.

Yani bu birinin çıkıp kafasına göre söylediği bir şey değil. Zira Norveç’teki Çeçenler bu kişiyi tanıyor ve itiraflarının samimiyetine inanıyor.

Nihayetinde bu bilgiler, kronolojik ve kriminolojik bilgiler. Ne oluyor sorusunu yanıtlamak için resmi büyütmek gerekiyor.

Ayrışma...

Çeçenlerin son seçilmiş lideri Aslan Mashadov’du. Onunla birlikte ismi hayli tanınan bir direniş lideri olan Şamil Basayev öldürüldü.

Şu an Rusya’da Çeçenlerin Başkanlığını yapan kişi Ramazan Kadirov. Ancak Kadirov, Moskova tarafından destekleniyor ve bütün dünya tarafından biliniyor ki Kadirov Moskova’nın adamı. Para olarak da siyaseten de arkasında Rusya bulunuyor, hatta kendisine bizzat Putin tarafından takılmış madalya da var.

Babası da önemli biriydi. Ahmet Kadirov. O da Rus yanlısıydı. O da öldürüldü. Şimdi Rusya, Çeçen meselesini bu kişi üzerinden, yani Ramazan Kadirov üzerinden yürütüyor.

Doğal olarak dünyadaki Çeçenlerin bu kişiyle arası iyi değil. Onu istemiyorlar.

Kimi analizlere göre, Rusya’nın Kafkasya bölgesinde ABD’yi durdurmasının ardından, yani Gürcistan, Osetya, Abhazya ve bazı Ortaasya ülkelerinde üslerini elinden almasından sonra, Batı, Rusya’yı Çeçen kartını kullanarak rahatsız etme planını devreye soktu.

Doğal olarak böylesi bir planın hedefinde; Rus yanlısı Kadirov’un, tasfiyesi veya ona rakip çıkarma, ama daha çok ve temelde Çeçen meselesini kaşıma arzusu var.

İşte kimi bakış açılarına göre, sadece Türkiye’de değil dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşanan çekişmelerin, suikastların ardında yatan bu. Daha doğrusu Rusya’nın ve onun uzantısı olan Çeçen yönetiminin girişimleri bunlar.

Aktörler?!

Peki bu kanlı rekabetin aktörleri kim, kimler? Öldürülen Ali Osaev'in, Çeçenistan Devlet Başkanı Ramazan Kadirov ve Ruslara karşı direniş gösteren, kendisini Kafkasya Emirliği Emiri olarak ilan eden Dukka Umarov'un akrabası ve Türkiye'deki sağ kolu olduğu ortaya çıktı gazetelere göre. 

Türkiye'de toplanan insani yardımları Çeçenistan'a gönderilmesini organize eden Osaev'in, aynı zamanda Dukka Umarov'un talimatlarını da yine Türkiye ve Avrupa'daki Çeçenlere ilettiği de belirlendi. Yine basına göre elbette.

Dukka Umarov şu an bölgede Rusya’ya ve Kadirov’a direnen en bilindik isim. Ülke dışındaki Çeçenler tarafından da benimsenmiş ve destekleniyor havası var.

Dukko Umarov, Çeçenistan direnişinin önderlerinden Cevher Dudayev, Ahsan Masadov, Abdulhalim Saydullahev'in yerine geçen kişi.

Ramazan Kadirov’dan sonra aktörlerden biri o. Üçüncüsü ise İngiltere’de! 2002’den beri Londra’da sürgün hayatı yaşayan Ahmet Zakayev.

Zakayev, siyaseten bağımsızlık yansılı bir sima ve son zamanlarda onu Rusya’ya döndürme arzusunun olduğu söyleniyor! Kaynaklar, Rus İstihbarat Servisi FSB, Zakayev’in direnişi örgütlemek için bir adamını bölgeye gönderdiğini ama ortadan kaldırıldığını söylüyor.

Fakat batı Zakayev kartını kullanırken Rusya da aynı kartı kullanıyor gibi. Kadirov’un adamları eliyle ona bir mesaj gönderdiğini ve kendisine katılması için ülkeye davet ettiği söyleniyor.

İşin bir diğer boyutu bölgesel denklemlerle de ilgili. Kafkasya’da Gürcistan savaşından beri yaşanan gerginlik. Güney Osetya ve Abazya sorunu, İnguşlar, bir boyutuyla Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye’nin konumları da bu geniş çerçeveye eklemlenebilir.

Görüldüğü gibi tüm karineler bangır bangır Rusya’yı işaret ediyor. Zaten suikastlerde kullanılan silahın özelliği ve yapılış şekli de aynı izleri taşıyor.

Ya Türkiye? Ankara bu konuda çok sessiz. Kuşkusuz en nitelikli ve çok yönlü bilgiler Türk istihbaratının elinde. Türkiye’nin genel tavır olarak, bu cinayet ve gelişmelerin işi nereye götürdüğünü analiz etmeye çalıştığı söylenebilir. E, akıllıcası da bu.

Katilin bu kadar belli olduğu cinayetler için Sharlock Holmes’vari şüphelerin akla gelmemesi zor. Evet, olağan şüpheli Rusya. Peki olağanüstü şüpheli?

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,744 defa okundu.