O düşman kim, paşa?

7 Mart 2009 13:58 tsi
Orgeneral Hurşit Tolon’un internete düşen ses kayıtları bir hayli gürültü kopardı. Tolon’un konuşmalarının hiçbir bölümü elle tutulur değil. Ancak söylediği bir şey var ki özel olarak üzerinde durmak gerekiyor. İyibilgi Paşa’ya “dü

Ergenekon davası çerçevesinde Silivri’de tutuklu yatan ardından sağlık gerekçeleriyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Hurşit Tolon’a ait olduğu ileri sürülen konuşmalar internette yayınlandı. Tolon’un avukatı İlkay Sezer yaptığı açıklamada bunun elektronik bir sahtekarlık olduğunu, bu sözlerin Tolon’a ait olmadığını söyledi. İnternette yayınlanan konuşmalara tekzip gelmesi önemli. Ancak daha önce de yayınlanan başka komutanlara ait kimi konuşmalar tekzip edimli daha sonra gerçek olduğu anlaşılmıştı. Bu yüzden konuşmaların Tolon’a ait olmadığı tekzibini kabul ediyor, ancak daha önce de benzer vakalar yaşandığı için bir kuşku şerhi koyuyoruz.

Tolon’a ait olduğu ileri sürülen ancak tekzip edilen konuşmalar yayınlanınca bekleneceği gibi Türkiye gündemine damgasını vurdu. Çünkü açıklamalar üzerinde uzun uzun düşünmeye değer… Konuşmalardan yapılacak kısa bir seçki bile eğer tekzip edildiğinin aksine Tolon’ aitse o konuşmalar Tolon’un ne denli kızgın olduğunu ve başına gelen hukuki süreçten nasıl da ders almadığını ortaya koyuyor.

Zira yayınlanan ses kaydına göre Tolon savcı Zekeriya Öz için “savcı kim lan” diyor… Hukuk çerçevesinde hareket eden ve Ergenekon soruşturmasına yardımcı olan Genelkurmay için “mıy mıy” suçlamasında bulunuyor. Tolon’un “müsaade edin oturayım makama. İçerdekileri dışarı çıkarmasını bilirim.savcıya bir telefon yeter. Başbakan mı durduracak çevik kuvvetle” anlamına gelen sözleri 1908 yılında çok partili hayata geçen asırlık demokrasisinin artık kökleştiğine inandığımız Türkiye’de oldukça marjinal kaçıyor.

Ancak bu marjinal görüşlerin emekli bir orgenerale ait olması da düşündürücü. Eğer gerçekten bu sözler Tolon’a aitse paşa eski alışkanlıklarından vazgeçmemişe benziyor. Tolon hala böyle düşünüyorsa, hala yargıya emretme ve meydan okuma gücünü kendinde görüyorsa, hala bu ülkenin seçilmiş başbakanına posta koyma hakkına sahip olduğuna inanıyorsa Ergenekon operasyonu başarıya ulaşamamış demektir. Zira kimi uzmanlar Ergenekon’da derine inilemeyeceğini söyleyerek şunu belirtiyor: En başından Ergenekon’da derine inilemeyeceği biliniyordu. Ancak yine de operasyon yapıldı. Çünkü amaç darbe sevdalılarına gözdağı vermek, darbe yapmak isteyenlere “meydan boş değil” mesajı vermekti.

Elbette bunlar vurgulamak istediğimiz noktalar değil. İyibilgi.com olarak bu analizde Tolon’a atfedilen şu sözlerin altını, üstelik vahametle, çizmek istiyoruz. Tolon Genelkurmay’ın suça karıştığını düşündüğü üsteğmenleri Ergenekon operasyonu çerçevesinde tutuklanmasına izin vermesini şöyle değerlendiriyor: Düşmana teğmenini veren ordu ordu değildir.

Tolon’un sözlerinin Tükçesi şu: Genelkurmay üyelerini yargıya teslim ediyor. Yargı bu noktada Tolon’a göre düşman konumunda.

Bu sözler aslında çok tehlikeli bir düşüncenin izdüşümü… Üstelik tekzip edildiği gibi bu sözler Tolon’a ait değilse bile Türkiye’de makam sahibi kimilerinin benzer düşüncelere sahip olduğu biliniyor. O düşüncenin temelleri kendisinden farklı düşüneni “düşman” kategorisine koyan anlayışa uzanıyor. Dış düşmanla birlikte iç düşman algısının marjinalize olmuş, tehlikeli bir hali bu… Tolon’a göre kimi zaman Kürtler, kimi zaman Aleviler, kimi zaman dindarlar değil sadece… Anlaşılan kimi zaman siyaset mekanizması, kimi zaman parlamento, kimi zaman polis, kimi zaman yargı da düşman kategorisine giriyor. Türkiye’ye bundan büyük haksızlık, bundan büyük kötülük olur mu? Polis Genelkurmay’ın, yargıçlar askerlerin düşmanı olabilir mi?

“İç düşman” algısının Türkiye’ye kaybettirdiği enerjiyi her zaman vurguladık. Ancak bu düşüncenin bu noktaya gelmesi dikkat çekilmesi gereken bir tehlike halini almış durumda. O sözler Tolon Paşa’ya ait olmayabilir. Ancak yapılan darbelerden, yürütülen tanklardan anlaşılacağı gibi o “düşman” tanımlaması birilerinin zihninde hep vardı. Öte yandan eğer Tolon ö sözleri söylediyse bu sözler emekli bir komutana hiç yakışmıyor. Türkiye’ye hiçbir yararı olmayan, tersine zarar verecek olan bu algının artık çöpe atılması gerekiyor. Böylesi marjinal düşüncelerin bu ülkede çok etkili koltuklarda oturduğunu bilmek ve bir ses kaydıyla bunu hatırlamak tüyler ürpertici…

İyibilgi.com

Bu haber 1,232 defa okundu.