T.C. Başbakanı'nı kim tehdit eder?

6 Mart 2009 13:01 tsi
'Siz hiç bir başbakanın tehdit edildiği... Ve bunun umuru adliyeden bir vakıa olarak kabul edildiği sağlıklı bir ülke gördünüz mü?'

Mehmet Altan / Star

Başbakanı kim tehdit ediyor? 

Siz hiç bir başbakanın tehdit edildiği... Ve bunun umuru adliyeden bir vakıa olarak kabul edildiği sağlıklı bir ülke gördünüz mü? Sağlıklı ve normal bir ülke olmadığımızı söyleyebilirsiniz...

Ama gene de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Ergenekonculardan, ülke içinden ve dışından tehdit aldığını’ söylemesi, bunun da geçiştirilmesi çok garip...

Bu, ülke içi ve dışındaki Ergenekoncular kimler acaba?

* * * 

Sanırım...

Bizde ‘rekabet’ ile ‘düşmanlık’ birbirine karıştırılıyor...

Siyasetin de gittikçe bir yarış olmaktan çıkıp, ‘kan düşmanlığı’ haline dönmesi de ‘başbakana tehdit’ türü vahim gelişmeleri ortaklaşa sorun yapmayı engelliyor...

Demokrasiyi korumak yerine hakaretleşme, ‘maganda’ tartışmaları, ‘İvedik benzetmeleri’ ön alıyor...

* * * 

Benim gibi daha seviyeli bir üslup ve normalleşme arayanlar açısından...

Erdoğan’ın Deniz Baykal’ın önerilerini çok geç de olsa ele alması nispeten umut vericiydi...

Deniz Baykal’ın başbakanın talebi üzerine bir reçete sunması sırasında, başbakanın bunu ciddiyetle ele alıp değerlendireceğini sandım... Ama öyle olmadı...

Önceki gün, gecikerek de olsa başbakanın olması gereken noktaya geldiğini görerek sevindim ve umutlandım...

Keynesci bir mantıkla Baykal’ın talebi kışkırtmayı amaçlayan önerilerine karşı başbakan Erdoğan bu tedbirlerin maliyetinden söz ediyordu... Başbakan, CHP lideri Deniz Baykal’ın işsizliğe yönelik sadece bir önerisinin bütçeye maliyetinin 14 katrilyon olduğunu açıklıyordu... Keşke bu ilk başta ciddiyetle ele alınsa, tartışılsa, siyasete bir ölçüde derinlik gelseydi...

* * * 

Üstelik buna küresel kriz nedeniyle de çok büyük ihtiyaç var...

The Economist Dergisi’nin risk sıralamasında Türkiye 17 ülke içinde 8’inci sırada...

Risk derecelendirmesi cari açığın milli gelire...

Kısa vadeli borçların rezervlere...

Ve kredilerin mevduata oranına ilişkin tahminlere dayanarak yapıldı... 2009 için yapılan tahminlerde Türkiye’nin cari işlemler açığının gayri safi yurt içi hásılasına oranı yüzde 2.3, kısa vadeli borçlarının rezervlerine oranı yüzde 70, banka kredilerinin mevduat hacmine oranı yüzde 83 olarak öngörülmekte...

Gene aynı dergide Türkiye’nin dünya piyasalarında adı geçen 51 ülke arasında işsizlik oranı en yüksek üçüncü ülke olduğu da hatırlatılmakta... Zaten başbakan da ülkenin en önemli sorununun işsizlik olduğunu her vesileyle tekrarlıyor...

* * * 

Yeryüzü küresel krizin teşhisini doğru dürüst yapmadan hatırladığı eski tedavilere yöneldi...

Kaba bir Keynesyen politikalarla geri dönüşünün ne olacağı tam da öngörülemeyen talep artırıcı önlemler çok revaçta...

Şimdiye dek açıklanan küresel mali önlemler toplamı iki trilyon doları aştı...

Önlemlerin planlandığı şekilde 2009 içinde hayata geçirilmesi durumunda küresel GSYİH’nin yüzde 2’si büyüklüğüne ulaşacak...

Peki, çare olacak mı, çok şüpheli...

* * * 

Aslında Baykal’ın önerileriyle, başbakanın maalesef gecikerek ve kısmi yanıtında, bu tartışmanın cılız izleri var...

Hálbuki konu çok ciddi tartışılmaya muhtaç...

Küresel krizin yapısal sebebi ne, ne yapılmalı, devlet desteği çözüm mü yoksa yeni bir kriz nedeni mi, piyasanın çalışması engellenirse geriye yanlışı doğrudan ayıran hangi ölçü kalacak?

Ne yazık ki bunları ciddiyetle, karşılıklı saygı içinde tartışan bir siyaset kurumumuz yok...

* * *

Olsa, Başbakan’ı tehdit edenler toplumun tümünün desteğiyle sistemin bütünü tarafından analarından doğduklarına pişman edilir...

Darbeci ve cuntacıların da ortaya çıkıp ‘medyadan yargıya’ her yana nizam vermeleri rüyada bile akla gelmezdi...

Bunlar yok diye sorulması gereken soruyu da pas geçmenin anlamı yok:

‘Başbakanı kim tehdit ediyor?’

Bu haber 1,091 defa okundu.