Doğan neden gözden düştü?

5 Mart 2009 19:39 tsi
Aydın Doğan’ın Taraf gazetesine verdiği röportaj ilginç ayrıntılarla dolu. Ancak en önemlisi kızılca kıyametin neden koptuğuyla ilgili. Doğan Başbakan’ın kendisinden ne zaman soğuduğunu söylüyor, tarih veriyor. O gün ne olmuştu? İşte o sorunun

Taraf gazetesi köşe yazarı Amberin Zaman, medya patronu Aydın Doğan ile çok güzel bir röportaj gerçekleştirmiş. Açıkçası Zaman doğru sorular sorarken, Doğan da bu sorulara açık yüreklilikle cevap vermiş. Gündemin can alıcı konularından birisiyle ilgili uzun bir süredir ilk kez yapılan çarpıcı bir röportaj okumak gazetecileri de, siyasi analistleri de okurları da heyecanlandırmış olmalı.

Dün Taraf’ta yayınlanan röportajdan arta kalan –Amberin Zaman’ın da belirttiği gibi- Aydın Doğan’ın Erdoğan ile yaşadığı kavgayı uzatmak istememesi. Grubuna ait holdinge 800 milyon dolarlık ceza kesilmesi Aydın Doğan’ı oldukça zor durumda bırakmış anlaşılan. Doğan grubu hükümetle kavga etmek istemediğini bu röportajlar ortaya koymuş oldu. Röportajı baştan sona okuduğunuzda Doğan’ın “benim hükümetle sorunum yok” şeklindeki cümleleri sık sık okuyacaksınız. Bu yüzden bu kısmı geçiyoruz. Ancak ikinci bir konu dikkatimizi çekiyor. O da Erdoğan ve Doğan arasındaki buzlanmanın ne zaman ve neden başladığı…

Aydın Doğan röportajında konuyla ilgili ilginç bilgiler veriyor.

Örneğin Erdoğan’la daha önce iki ya da üç ayda bir görüştüklerini söylüyor. Yani aralarında uzun bir süre sorun yaşanmamış Doğan ve Erdoğan’ın… Ancak Aydın Doğan “onunla son kez Eylül 2006’da görüştük” diyor. Yani 2006 yılında Erdoğan Doğan grubuna mesafe koymaya başlamış. Ancak Aydın Doğan bu tarihi es geçiyor ve 22 Temmuz 2007 seçimleri sonrasına götürüyor işi. Ona göre seçim sonrasında “yandaş medya” Erdoğan ile Doğan grubunun arasını bozmuş. Doğan şöyle devam ediyor: Tayyip Bey’le ilişkilerimde hiçbir meselem yoktu. Ta ki 2008 eylülündeki Deniz Feneri olayına kadar. Deniz Feneri olayından evvel de artık şey başlamıştı, bizimle ilgiyi azaltmaya. İlgi demeyeyim de, bize kızmaya başlamıştı. Soğukluk başlamıştı.

2006 yılına dikkat

Aydın Doğan’ın “soğukluk başlamıştı” dediği dönem yukarıda işaret ettiğimiz gibi 2006 Eylül’ünden sonrası olmalı. Daha önce iki ya da üç ayda bir görüşen ikili bir daha bir araya gelmemiş. Ancak Deniz Feneri davası Doğan’ın anlattıklarına bakılırsa kırılma noktası olmuş. Peki bu süreci nasıl yorumlamalı? 2006’da Erdoğan’ın Doğan’a bakışını değiştiren ne oldu? Deniz Feneri davası neden kırılma noktası oldu?

2006 yılı çok kritik bir yıl. Çünkü Malatya saldırısıyla başlayan Hrant Dink suikastiyle devam eden ve Danıştay saldırısı ile Cumhuriyet mitinglerini barındıran bir yıldı 2006… Cumhurbaşkanlığı tartışmaları da aynı yıla sığmıştı. Kıran kırana bir mücadele gerçekleşmiş, AK Parti’nin ağırlıkta olduğu bir meclisin seçeceği Cumhurbaşkanı özellikle belli kesimlerde rahatsızlık yaratmıştı. Başbakan Erdoğan kendi cumurbaşkanlığına bazı kesimlerce karşı çıkıldığını görünce Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı adayı göstererek bir nevi uzlaşmaya çalışmıştı. Ancak takip eden süreçte 367’ler muhtıralar geldi…

Erdoğan’ı küstüren olaylar

Özellikle Doğan grubuna ait gazeteler ise bu süreçte demokrasi açısından sınıfta kaldı. İşte Türkiye’de uzlaşma için Cumhurbaşkanlığı makamından vazgeçen Erdoğan, buna rağmen Doğan grubunun demokrasi dışı müdahalelere ses çıkarmamasını, hatta haberlerini bu çabaları destekler nitelikte kurmasını kabullenememiş olmalı. Zira Danıştay saldırısı sonrasında Radikal gazetesinin attığı manşet hala hatırlarda… Hürriyet gazetesinin bir yıl içinde attığı manşetler de… İşte bu yüzden Erdoğan 2006 yılında hem cinayetler hem gösterilerle daha sonra Ergenekon olarak ortaya çıkan yapının kendisine kurduğu kumpasa bazı basın gruplarının destek çıkmasını içine sindirememiş görünüyor.

“Yani derin devlet yoluyla benim onlara mani olma veya onların önünü kesme gibi bir gayretim olmadığını, tersine gayretim olduğunu biliyordu. Tayyip Bey biliyor ki, Aydın Doğan birtakım güçlerle işbirliği yaparak bu iktidarın gitmesini veya bu partinin kapatılmasını istemez.”

Aydın Doğan böyle söylüyor Amberin Zaman’a… Ancak Deniz Feneri davasını dananın kuyruğunun koptuğu nokta olarak görüyor. Bu noktada Erdoğan’ın davranışlarının tamamen değiştiğini söylüyor. “Derin devletle ilişkimiz yok” diyor Doğan. Ancak AK Parti üst yönetimi kendileriyle bir ilgisi olmasa da Deniz Feneri davasını Ergenekon operasyonuna karşı yapılan Almanya patentli bir operasyon olarak değerlendiriyor olmalı. Erdoğan Doğan’dan bu sebeplerden ötürü soğumuş olmasın?

İyibilgi.com

Bu haber 1,265 defa okundu.