İzmir'in Alsancak semtinde, özürlü iki çocuğuna bakkaldan 3 YTL'lik bezi veresiye alan genç kadın, kocası tarafından acımasızca dövüldü. Kaçmaya çalışan genç kadını yakalayan öfkeli koca, dayağa sokak ortasında devam etti. Bir işyerinin güvenlik kamerasının kaydettiği dayak olayının faili koca, eşinin korkudan şikayetçi olmaması üzerine serbest kaldı. Şehitler Caddesi'nde oturan Müjgan Çetindal (24), özürlü iki küçük çocuğu için mahalle bakkalından veresiye olarak 3 YTL'ye çocuk bezi aldı. İnşaat işçisi Ruşen Çetindal (25), önceki akşam bakkalın kendisine eşinin yaptığı alışverişi hatırlatması üzerine çılgına döndü. Eve gelen Ruşen Çetindal, özürlü 2 çocuğunun gözleri önünde eşini dövmeye başladı. Aldığı darbelerin acısıyla yaklaşık
Artık karı –koca arasına girilsin
Fakat ne polis ne de komşular bu dayağa müdahale etmedi. Bunun nedeni şüphesiz "karı koca arasına girilmez" mantığıydı. Yıllarca polise sığınan bütün dayak mağduru kadınların duyduğu bu cümlenin geçerliliğini TCK'da yapılan değişiklikler de maaelsef kaldıramadı zihinlerden. Bu haberi büyük bir acıyla izlediklerini belirten Mor Çatı Derneği gönüllüsü Zeliha Yalçın "Bu manzarayla daha önce de karşılaştık. Adana'da kocası tarafından 36 yerinden bıçaklanan kadının yardım çağrıları görmezlikten gelinmişti. Artık, karı koca arasına girilmez mantığının aile içi şiddet söz konusu olduğunda özellikle de devlet birimlerince aşılması gerekiyor.
Şiddete geleneklerden dolayı müdahale etmeyen yasa uygulayıcılara ceza verilsin
Yasada yapılan değişikliklerle 4320 sayılı kanunla aile içinde kadına uygulanan şiddeti görenlerin dahi şikayeti kocayı evden 3 ila 6 ay arasında uzaklaştırmaya yetiyor. Kadınların daha fazla acı çekmemesi için özellikle yasa uygulayıcıların bir an değişen yasalar konusunda eğitilmesi gerekiyor. Bunu yanında yasaları uygulamakla görevli olanların, kadına şiddet konusunda geleneksel kalıplarla görevlerini yerine getirmemesi halinde cezalandırılması gerekiyor.
Emniyet birimlerinde aile içi şiddet bölümleri yer alsın
Bu zihniyeti aşmak için en önemli adım ise emniyet birimlerinde kadına uygulanan şiddet konusunda bilinçli bir ekipten oluşan aile içi şiddet birimlerinin kurulması. Dün yaşanan acı olayda, şiddet gören kadın korkudan şikayetçi olmadı. Olaya şahit olan komşular da başlarını belaya sokmama duyarsızlığıyla şikayetçi olmaktan kaçtı. Ama olaya şahit olan polisin şikâyetçi olmaması çok acıydı. Şiddete müdahale etmemiz için kadınların ölmesi mi gerekiyor? Artık, aile içi şiddette aile değil, devlet sorumluluğu üzerine almalı.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle