Çeçen cinayetlerinin sırrı... | " /> Çeçen cinayetlerinin sırrı... | "/>

En Sıcak Konular

Çeçen cinayetlerinin sırrı...

3 Mart 2009 08:13 tsi
Çeçen cinayetlerinin sırrı... 'Sadece İstanbul’daki cinayetler değil, Avusturya, Azerbaycan gibi ülkelerdeki cinayetler de benzer yöntemlerle işlenmiş.'

Deniz Zeyrek / Radikal

Çeçen cinayetleri ve Karabağ’ın çözümü

Eylül 2008’de Ataşehir’de Gazi Edilsutanov, Aralık 2008’de Ümraniye’de İslam Canibekov ve son olarak da geçen hafta Ali Osayev isimli Çeçenler gizemli cinayetlerin kurbanı oldu. Her cinayetin ardından ‘aklın yolu bir’ dedirtircesine bir ağızdan ‘Rus gizli servisinin işidir’ dedik. Bu önermeyi doğrulayacak birçok unsur var:
Kurbanların tamamı, Dudayev, Maşadov gibi ünlü isimlerle birlikte Rus birliklerine karşı savaşmış, mevcut Moskova yanlısı Çeçen yönetimiyle ayrı düşmüş isimler. Moskova hepsinin peşinde. Sadece İstanbul’daki cinayetler değil, Avusturya, Azerbaycan gibi ülkelerdeki cinayetler de benzer yöntemlerle işlenmiş.
İstanbul’daki cinayetleri, polisi ve istihbaratının eksikliği nedeniyle tereyağdan kıl çeker gibi işledikleri için Rus gizli Servisi’nin (FSB) başarısı gibi görünebilir. Ancak, Türkiye’deki Çeçenlerin konumu, Çeçenler arasındaki ayrılıklar hesaba katılırsa, katillerin işinin son derece basitleştiği anlaşılıyor. Öyle ki bir dönem Rus birliklerine kan kusturan Çeçen lider Ahmet Kadirov’un oğlu, 31 yaşındaki Ramazan Kadirov, Vladimir Putin’in göğsüne taktığı madalyayı ve Moskova’dan gelen paraları kaptırmamak için ülke dışına kaçmış bütün Çeçenleri gözünü kırpmadan Rus ajanlara teslim edecek bir isim. ‘Çeçenlerin iç çekişmesi’ yorumlarının kaynağı da olaylarda Ramazan Kadirov’a bağlı Çeçenler’in rol almasından kaynaklıyor olabilir.
***
Gelelim, işin Ankara’daki algılanışına ve Türkiye-Rusya ilişkilerine yansımasına. Olayın iki boyutu var.
Birincisi, cinayetlerle ilgili: Dışişleri Bakanlığı’nın Çeçenler konusundaki tavrı yıllardır değişmiyor. Türkiye’de misafir edilen Çeçenler’e insanca yaşam koşulları sunulmaya çalışılıyor, ancak Çeçenlerin, ‘Rusya ile iyi ilişkileri’ zedeleyecek faaliyetlerine göz yumulmuyor. Cinayetlerde Rusya ‘olağan şüpheli’ olmasına karşın, resmi olarak İstanbul’daki cinayetlerden sorumlu olduğu ima dahi edilmiyor. İstihbarat ve polis cinayetlere ve Rusya ile muhtemel bağına ilişkin kesin deliller bulmadıkça da ima edilmesi de beklenmiyor.
İkincisi, Kafkaslar’daki yansımaları: Malum, Moskova, Gürcistan’la çatışma sonrasında Güney Osetya ve Abazya sorununu çözdüğüne inanıyor. Kanlı bıçaklı İnguşlar ile Osetler de Moskova’nın baskısıyla ocaktan beri masada. İnguş heyetinin geçen hafta Abhazya’yı
ziyareti dikkat çekiciydi. Moskova’nın, Türkiye’nin Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Karabağ sorununun çözümü için attığı adımlara tam destek vermesi, Minsk Grubu içindeki faaliyetlerini artırması da gözden kaçmıyor. Karabağ’da bazı kasabaların Azerbaycan’a
iade edileceğinin açıklanacağı gün yakın. Bütün bunlara ‘bağımsızlık yanlısı’ Çeçen muhaliflerin yok edilmesini ve Çeçenya’da Moskova yanlısı Ramazan Kadirov
yönetiminin kök salmasını da eklersek, arka bahçe Kafkaslar’da Rusya’nın keyfine diyecek kalmayacak.
***
İç siyasetin gürültüsü nedeniyle farkında değiliz ama Türk dış politikası en sıkışık dönemini yaşıyor. Bir tarafta umutsuzluğun kıskacındadaki Kıbrıs sorunu ve AB ile ilişkiler var. Hamas ilgisi, Ortadoğu’daki ‘aracı’ rolünü Türkiye’nin elinden aldı. Yeni ABD yönetimiyle tanışıklık, İsrail ile Davos krizine denk geldi. ABD yönetimi işe başlar başlamaz, geçiş döneminde ‘kendi haline bırakılan’ Türkiye’yi yakın markaja alıp ‘ayar verme’ yolunu seçti. ‘Can ciğer komşumuz’ İran’ın nükleer bombaya bir adım daha yaklaşması ve Afganistan’da taşların yeniden dizilme süreci de ABD ile başağrısı nedenleri olacak gibi.



Bu haber 526 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,617 µs