Kazalar ve intihar olayları artabilir' | " /> Kazalar ve intihar olayları artabilir' | "/>

En Sıcak Konular

'Kazalar ve intihar olayları artabilir'

2 Mart 2009 14:25 tsi
'Kazalar ve intihar olayları artabilir' 'Özel Harekât Şefi'nin bildiklerini öğrenmek için neler verirdim...' diyen Taha Kıvanç bizleri neden uyarma ihtiyacı hissetti?

Taha Kıvanç / Yeni Şafak

Bilgi özgür kılar, hayatta tutar

Başkalarının derdi beni hep gerer. Geçen gün, burada, bir polis şefinin intihar ettiği haberleri üzerine düşündüklerimi dile getirmiştim; benim o Kulis'i yazdığım gün, “Bütün deliller intihar olduğunu gösteriyor” resmi açıklaması yapıldı.

Kendi kendime, “Son zamanlarda polisiye tutkun yine depreşti” diye söylendim. Söylendim, ama yine de kafamın takıldığı olayı biraz daha uzaktan, serinkanlı bir biçimde gözlem altına almadan da edemedim.

Dünyada her 40 saniyede bir intihar, her 3 saniyede bir intihar girişimi oluyormuş Dünya Sağlık Örgütü'ne gore... Türkiye ise, sanıldığının tersine, intihar oranı en az olan ülke; başka Müslüman ülkelerden de az... İntihar edenlerin çoğu gençler bizde... Bu sebeple, “Falanca intihar etti” diye bir haberle karşılaştığımda, benim ilk tepkim, “Acaba?” oluyor...

İntihar edenlerin aile fertleri ve yakınlarının ilk tepkisinin de kuşku olması hiç anlamsız değil... Bizde 'intihar' biraz da sosyal bir olgu; etkilerini aile ve topluluk içerisinde de hissettiriyor. Her zorlukla karşılaştığında hayatına son vermiyorsa insan, bunun en önemli sebebi, eyleminin yakınlarına ve etrafına neler hissettireceğini düşünmesidir.

Emniyet Özel Harekât Dairesi Başkanı intihar mı etti gerçekten, yoksa cinayete intihar süsü mü verildi? Bunu ben elbette bilemem. Aile içinden 'intihar' açıklamasına inanmayanlar olduğu anlaşılıyor. “Solaktı, sağ elini kullanarak tetiği çekmiş olamaz” açıklaması oğluna ait. Aynı kişiye mikrofon uzatıp, “Neden hayatını kaybetmiş olabilir?” diye sormayı isterdim.

Özel Harekât Şefi'nin bildiklerini öğrenmek için neler verirdim...

Konu en fazla psikiyatrları ilgilendiriyor. Onların söyledikleri de özetle şu: İntihar eğilimi kendini önceden belli eder; insanın birdenbire 'ölüm' hakkında konuşmaları artar. Ölümden bahsedip duranların intihar riski söz etmeyenlere göre yüzde 200-300 fazladır. Bir de 'veda görüşmeleri' başlar, hiç görüşmediği eski arkadaşlarını ziyarete çıkar insan.

Uzmanlara göre üstlerinde silâh taşıdıkları için polislerde intihar ve aile-içi cinayet olayları hayli yüksektir. Kendisinin doktor da olduğunu bildiğim milletvekili bir yakını polis şefinin aklı başında biri olduğunu söylüyordu ekranda.

Şimdilerde farklı konularla ilgilenen Çetin Yetkin 1970'li yılların ikinci yarısında 'intihar' olaylarını incelemiş ve bulgularını 'Belgelerle Türkiye'de 17 İntihar Olayı' adlı bir kitapta (Milliyet Yayınları, 1978) toplamıştı. Bir ara savcılık da yapmış olduğu, siyaset alanını da yakın gözlemi altında tuttuğu için, kitabındaki tespitlerini önemli buluyorum.

“Hiç kuşku yok ki” diye başladığı cümlelerini okuyalım: “Kendi eli ile yaşamına son vermek insan doğasına aykırıdır. Sorunu daha yalına indirgersek, her şeyden önce intihar olaylarında psikiyatrik öğenin ağır bastığının kesin bir gerçek olduğu belirtilmelidir.”

Hemen aşağıda da şu cümleler geliyor: “Gerçi intihar etmek, insanın doğasına ve yapısına aykırıdır. (..) Patolojik bir planda gelişen öznel koşullar, bazan insanı, kendi doğasına aykırı ve kendi öz varlığını yok etmeğe yönelik bir eyleme itebilmektedir.”

Karmaşık bir ruh hali yaşadığı anlaşılıyor intiharı çıkar yol olarak gören insanın... Adam (veya kadın) hayatını kendi eliyle sona erdirmeye karar vermiştir, ama buna giriştiği anda bile kendini korumakta ve geleceğe dönük davranışlarda bulunmaktadır. Yetkin'in incelediği 17 olaydan birinde, arkada bıraktığı mektupta, genç “Beni köye gömün” demekle aslında geleceğini planlamaktadır. Sonunda öleceği halde intihar ettiği mekânı kendisini o anda rahatsız etmeyecek biçimde düzenleyen çoktur.

Son hüküm cümlelerinden bazısı da şöyle:

“Gördük ki, özellikle belirgin bir psiko-patolojik geçmişi olmadıkça, kişi çevresindekiler hiç ummadıkları ve sezinleyemedikleri bir anda ve birdenbire intihar etmeye karar vermekte ve bunu hemen o an uygulamaktadır. Şu halde ölmek istemi çok kısa bir zaman süresi için söz konusudur. Ancak, kişinin bu sürede yalnız kalması ve intihar olanağını bulması ile yaşamı sona ermektedir. (..)

“O artık çocukluğunu, gençliğini, kısaca kendisi ile ilgili her şeyi yok sayan, bütün bunlara düşman, başka bir deyişle de kendi kendisine düşman, yalnız ölüm ânını yaşayarak yoklukta mutluluk bulacağını sanan soyut bir varlıktır.”

Şu sırada içinden geçmekte olduğumuz süreçte kazalar ve intihar olayları artabilir endişesini taşıyorum ya ben; bu yazıyı gazetelerde okuyacağınız bu yoldaki haberleri daha iyi değerlendirebilmeniz için yazdım.

Sadece sizler değil, önemli koltuklarda oturanlar da...



Bu haber 1,243 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,447 µs