Yüzde 40'ın üzerinde oyla seçim bizim

2 Mart 2009 12:39 tsi
Kemal Kılıçdaroğlu'yla ile çok özel röportaj!

İstanbul Milletvekili ve Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Yerel Seçimler özel söyleşilerinde bu haftaki konuğumuz.

- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylığınız kesinleşmeden önce, bu yöndeki soruları “aday olmayacağınız” yönünde yanıtlamıştınız. Sonra fikrinizi neden değiştirdiniz?

Adaylığımı hep basın gündeme getirdi. Ben, partimin uygun gördüğü şeyi yaptım. Partim karar vermeden, benim net bir şey söylememem doğru olmazdı. 
 
- İBB adaylığınız için, bunun CHP Genel Başkanı Deniz Baykal tarafından sizin parti içindeki etkinizi ve etkinliğinizi düşürmeye yönelik bir hareket olduğu yorumları yapıldı. Bu yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Beni siyasete davet eden ve kazandıran Sayın Deniz Baykal’dır. Böyle bir şeyi kabul etmiyorum.

- Başbakan Erdoğan sizin adaylığınız için “şan-şöhret peşinde” demişti. Bir de Başbakan Erdoğan’ın özellikle İstanbul’daki seçimlerle oldukça ilgili olduğu gözlemleniyor. Bunu neye bağlıyor, nasıl değerlendiriyorsunuz?

Böyle bir şey söz konusu olamaz. Hayatım boyunca sade ve saydam oldum. Sayın Başbakan, İstanbul’u kaybetme korkusu ile bu tip açıklamalar yapıyor.

- Hükümete yönelik gündeme getirdiğiniz “dosyalarla” ciddi tartışmalara yol açtınız. Kamuoyunun sizinle ilgili merak ettiği hususlardan biri, elinizdeki belge ve bilgileri nasıl elde ettiğiniz. Bununla ilgili bir açıklama yapar mısınız?

O bilgi ve belgeleri mağdur vatandaşlar ve rahatsızlık duyan bürokratlar iletiyor. Bunlar, uzman bir ekip tarafından titizlikle inceleniyor ve eğer doğruluğundan emin olunursa ve bunlarla ilgili belgeler varsa açıklanıyor.  Ben ‘dosyalar’ konusunda hiç özel bir araştırma yapmadım.

- SSK Genel Müdürü olduğunuz dönem hakkında çeşitli iddialar ortaya atıldı, mesela kurumu zarara uğrattığınız söylendi. İddialardan biri de çok sayıda hemşerinizi işe aldığınız yönündeydi. Bu iddialar için neler söyleyeceksiniz?

Bunların hepsi iddiadan öteye geçmeyen, tamamen ‘çamur at izi kalsın’ düşüncesinin ürünleridir. SSK'da bir yıl içinde binlerce ihale yapılır. Genel Müdür olduğum süre içinde hiçbir ihaleye yön vermedim. Genel Müdür olarak görev yaptığım süre içinde, Başbakanlık Teftiş Kurulu'ndan Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'na kadar her aşamada denetlendim. Hesap vermenin onurlu bir iş olduğuna inanırım.

SSK'nın karar organı Yönetim Kurulu'dur. Kurul'da, Hazine, Türk-İş, TİSK, işçi emeklileri ve bakanlık temsilcileri var. Bu kurumlar, karar sürecinde, eleştirileri ve önerilerini de yaparlar. SSK'nın tüm hesapları ayrıca TBMM KİT Komisyonu'na tâbidir. İhalelerde oluşan fiyat farklılıklarının mutlaka ve mutlaka haklı ve yasal gerekçesi vardır. Yapılmayan bir işin bedelinin ödenmesi söz konusu olamaz.

Kurumun finansman açıkları yönetimden değil, uygulanan yasalardan kaynaklanmıştır. SSK’nın ilk finansman açığı 1976 yılında ortaya çıkmıştır.  Emeklilik yaşını kadınlarda 34 erkeklerde 43 yapan kim? Genel Müdür olarak, “Seni 55 yaşında emekli edeceğim” diyebilir miyim?  Sosyal güvenlikte tüm kurallar yasalarla korunur. Kimsenin farklı bir karar alma yetkisi yoktur. Yani ne kadar para harcanacağının kontrolü genel müdürlerde değildir.

Ayrıca şunu da belirtmeliyim; SSK Genel Müdürü’nün yargılanması konusunda, diğer üst düzey bürokratlar gibi koruma kalkanı yoktur. Cumhuriyet Başsavcılığı, direkt inceleme ve soruşturma yapabilir. Ayrıca en çok denetim gören bürokratım. Bu iddialar doğru olmamakla birlikte, hiçbir zaman dedikodunun ötesine gidemez. Hayatım boyunca kayrılmadım, kimseyi de kayırmadım.

- Kimsenin memleketinin, etnik veya dini kökeninin onu yücelten veya aşağılayan bir kasıtla gündeme getirilmesini doğru bulmadığımızı vurgulayarak sormak istiyoruz. Tuncelili oluşunuz, İstanbul’a Belediye Başkanı olmak isteğiniz açısından bir avantaj mı, dezavantaj mı?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı olmak için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak yeterlidir. Bu konuda avantaj ya da dezavantajı hiç düşünmedim.

- Partiniz son dönemde “çarşaf açılımı”, “Kur’an kursu açılımı” gibi konularla çok gündeme geldi. Bunların “seçim yatırımı” olduğu yönünde bir kanı veya bu yönde eleştiriler var. CHP’nin her zaman laiklik vurgusu yapan bir parti olduğu biliniyor. Sizin değerlendirmeniz nedir?

Bu konulara pek girmek istemiyorum. Bizim kimsenin kılık kıyafetiyle sorunumuz yok. Ayrıca inancın ya da kılık kıyafetin sömürülmesine de karşıyız.

Seçim iddialarınızdan biri, “bunların 15 yılda yapamadığını 5 yılda yapacağım” şeklinde. Neler yapacaksınız?

Çok şey yapacağız. Bunlardan ilki metro projemiz. Bunun için 4 milyar dolar kaynak gerekiyor. Belediyenin kendi imkanlarıyla 5 yılda 100 kilometre metro yapacağız. Bu mümkün ama Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmamış.  Deprem konusunda projelerimiz var. İmar sorununu STK’larla el ele çözmeyi planlıyoruz. Sigortalı çalışan olmayan evde en az bir kişiyi sigortalı yapacağız. Yani, her evde sağlık sigortası olacak. Bunun için de çok büyük bir şey yapmaya gerek yok. Örneğin; belediyeye işçi alınacaksa, önceliğimiz bu olacak. Biz kömür ve erzak dağıtarak kimsenin onuruyla oynamayacağız. Sadaka mantığına karşıyız. Sosyal belediyecilik yapacağız. Bunun için yoksul ailelere 600 lira maaş bağlayacağız. Bir yoksulluk haritası çıkaracağız.  Ayrıca, yine dar gelirli vatandaşlarımız için indirimli doğalgaz tarifesi uygulayacağız. Onları televizyon ekranlarının önüne çıkartıp erzak dağıtarak şov yapmayacağız. Yani sağ elin verdiğini, sol el duymayacak.
Bir diğer projemiz ise, her yıl en az 20 bin işsize iş bulmak. Kim yoksul, buna bir yanıt vermek durumundayız. Muhtarlarla, belediye çalışanlarıyla, sosyal hizmet uzmanlarıyla bu aileler gezilecek, araştırılacak.

Seçimi yüzde 40 oy oranıyla kazanacağınızı açıkladınız. Bu sonuca bir anket çalışması neticesinde mi vardınız veya neye göre? 2004 seçimlerinde AKP, CHP’den 700 bin civarında fazla oy almış. Bu seçim sonuçları açısından öngörünüz nedir?

Yüzde 40’ın üzerinde oy alarak seçimi kazanacağız.

AKP’li belediyenin çalışmalarını eleştiriyorsunuz. Bu doğal. Ama “Sayın Topbaş’ın yaptığı iyi şeyler de var” diyor musunuz? Varsa, neler?

Maalesef Sayın Topbaş döneminde planlanmış, etüdü yapılmış ve uygulanmış bir tane ‘iyi’ proje yok. Belediye kaynakları, ne yazık ki gelişigüzel sarf edilmiş.

Size göre İstanbul’un en acil olarak çözülmesi gereken sorunu nedir?

Ulaşım, çözülmesi gereken en acil sorundur.

Belediyecilikte şeffaflık getireceğinizi söylüyorsunuz. Buradan mevcut belediyeyi şeffaf bulmadığınız sonucunu çıkarıyoruz tabii. Nasıl bir şeffaflık getireceksiniz? Mesela vatandaşlar size her an ulaşabilecek mi? Sorunlarını, şikâyetlerini nasıl iletebilecekler?

Tabii ki ulaşacaklar. Bununla ilgili özel bir büro oluşturulacak. Vatandaşın bütün talepleri burada düzenlenecek ve anında bana iletilecek. Bana ulaşmak, bilgi almak veya şikâyette bulunmak isteyen herkes, bu özel büro sayesinde bütün sıkıntılarını dile getirecekler.

Küresel ekonomik krizin, Türkiye’nin en önemli ekonomi ve finans merkezi olan İstanbul’u nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz? Başkan seçilirseniz planladığınız önlemler var mı?

Tabii ki olumsuz etkiledi. İstanbul, dünya çapında ve dünyayla entegre bir metropol. Tüm dünyayı nasıl etkilediyse, İstanbul’da da etkileri aynı oldu. Bu konuda elbette yerel yönetimlerin de üzerine düşen görevler var. Kentimizde öncelikle iş adamları ve sanayicilerin sorunlarını dinlemek ve çözüm üretmenin yerinde olacağına inanıyorum. Bunun dışında sanayi işletmelerinin kentin dışına çıkartılması öncelikli olacak. Bilişim sektörünü kent merkezine getirmeliyiz. Böylece nitelikli iş gücü de burada iş bulabilecek ve hayat standardını yükseltecek.

İstanbul Milletvekili sayın Mehmet Sevigen’in partideki görevlerinden istifasıyla sonuçlanan sorun, seçimlerdeki durumunuzu etkiler mi?

Hayır, etkileyeceğine inanmıyorum.

Seçilirseniz hükümetle ilişkilerde bir sorun yaşayacağınızı düşünüyor musunuz?

Hayır, düşünmüyorum. Çünkü onlardan herhangi bir şey istemeyeceğim. Her şeyi belediyenin kendi imkanlarıyla yapacağım. 

İyibilgi aracılığıyla İstanbullulara söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?

İstanbul halkını seviyorum. Onların da beni sevdiğini biliyorum. 30 Mart’ta İstanbul’da hep birlikte yeni bir döneme adım atacağız. 

Bu haber 2,783 defa okundu.