İki CHP'liye dava

25 Şubat 2009 18:52 tsi
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında tazminat davası açacağını açıkladı.

AK Parti Adana Milletvekili Fırat, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın 11 Şubat'ta düzenlediği basın toplantısında 2003'te adı bir yolsuzluk olayına karışan Gümrük Müsteşar Yardımcısı Hüsnü Güler'in kendisi ile akrabalığı bulunduğunu öne sürdüğünü hatırlattı. İddiayı basın toplantısı yaparak cevaplamak yerine Atilla Kart'la görüşüp konunun açığa çıkması için adım attığını dile getiren Fırat, Kart'a adı geçen kişiyi hiç tanımadığını söylediğini belirtti. Kart'ın ise kendisine, 'Bana bir mektup gelmişti, o mektuba istinaden basın toplantısı düzenledim' karşılığını verdiğini anlatan Fırat, bir mektuba istinaden yolsuzluk ve usulsüzlük içinde gösterilmesinin ahlaki olmadığını ve bunun haysiyet cellatlığı anlamına geleceğini söylediğini bildirdi. Fırat şöyle konuştu:

"Sayın Kart, 'bana 2 gün süre verin araştırayım, bir şekilde hallederiz' dedi. Ben de bunun doğru olmadığını basın toplantısı ile açıklamasını istedim ve 'size 4 gün süre veriyorum' dedim. Bu yapılmazsa mecburen bir basın toplantısı yaparak cevap vereceğimi, hukuki yollara başvuracağımı ve doğum yeri olan Konya'daki beldesi Yeniceoba'da miting yaparak kendisini protesto edeceğimi söyledim."

Kart'ın, basın toplantısında Gümrük Başkontrolörü hakkında iddialar ortaya attığını ancak hiçbir illiyet bağı olmadan Gümrük Müsteşar Yardımcısı'na atıfta bulunduğunu belirten Fırat, bunun CHP'nin uzun süredir uyguladığı bir taktiğin devamı olduğunu kaydetti. Fırat, "CHP'nin uzun süredir benim 'arazöz taktiği' dediğim bir taktiği uygulamaktadır. Eskiden yollarımız asfalt değildi, biraz tozlu topraklıydı. İtfaiye araçlarımızın önünde de bir su püskürtme aleti vardı. İtfaiyenin yangın söndürme dışında sokakları sulama gibi de bir görevi vardı. Bazen bunlar caddeden giderken çok fazla açarlardı ve kaldırımda yürüyen insanların üstüne de o çamurlu su sıçrardı. CHP bunu başka bir hale getirdi. Su var o arazözde ama pis su var. Siyaset alanı içinde tam gaz gidiyorlar. Kime ne değerse bu pislikten, hiç önemli değil" şeklinde konuştu.

CHP'nin iftira ettiğini, ondan sonra gülüp gittiğini belirten Fırat, 'bunu hiç olmazsa temizle' dediklerinde ise ses seda çıkmadığını ifade etti. Fırat, bu yöntemi ancak Hitler Almanyasında, Mussolini İtalyasında, Rusya'daki komünizmin ilk dönemlerinde görmenin mümkün olduğunu söyledi. Bu yöntemin siyasi bir yöntem olmadığını dile getiren Fırat, bu yöntemin ancak siyasetin seviyesini düşüreceğini, bunun CHP'ye de zarar vereceğini belirtti. Fırat, "Bir Çin işkencesi olan kediye eye yalatma gibi bir sonuç doğurur. Kediye eye yalattığınız zaman ağzına kan gelir ve bu kanın kendi kanı olduğunun farkına varmaz, belli bir süre sonra ölür. CHP'nin siyaset için yaptığı şey maalesef budur.

"İSPAT ETMEZSE ATİLLA KART'I 'HAYSİYET CELLADI' İLAN EDECEĞİM"

Atilla Kart'ı bu iddialarını ispat etmemesi halinde 'haysiyet celladı' olarak ilan edeceğini belirten Fırat, avukatına gerekli talimatı verdiğini, hukuki takibata geçeceğini bildirdi. Fırat, bununla da kalmayarak en kısa sürede kendi beldesine gidip bir miting düzenleyeceğini ve aşiretsel ilişkisi olduğu Yeniceoba'da Kart'ı kendi halkına şikayet edeceğini belirtti.

Fırat, geçen yıl CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu ile Meclis'de yaptığı tartışmanın o dönemde Türkiye'nin gündemine oturduğunu hatırlatarak, bu tartışmanın, Türkiye'de medyanın gerçek durumunu bir tomografi gibi en ince ayrıntısına kadar ortaya koyduğunu anlattı. Bu tartışma sırasında Kılıçdaroğlu'nun 3 suçlamasına cevap verdiğini anlatan Fırat, Kılıçdaroğlu'nun 4. bir suçlama ortaya attığını belirtti. Bu iddianın 10 yıl önceki bir işlemle ilgili olduğunu ve hayali ihracat iddiası taşıdığını kaydeden Fırat, o anda detayını bilemeyeceği için bu konuyu daha sonra araştırdığını söyledi. Fırat, Mersin ve İskenderun Cumhuriyet Savcılığı ve Ağır Ceza Mahkemelerinin takipsizlik kararlarının elinde olduğunu ve bu iddianın doğru olmadığını belgelediğini ifade etti. O dönemde Türkiye'deki bütün köşe yazarlarına bütün iddiaların cevaplarını e-mail yoluyla gönderdiğini ancak hiçbir köşe yazarının bunu yayınlamadığını ifade eden Fırat, bunun da ötesinde AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı'ndan istifasıyla bu iddialar arasında hala bağlantı kurulduğunu söyledi. Fırat, istifasıyla bunun alakası olmadığını dile getirerek şunları söyledi:

"Halen bunun üstünden siyaset yürütüldüğünü ve taraf olunduğunu görmek beni üzmektedir. Bugüne kadar siyasi tartışmaların mahkemelerde sonuçlandırılmasını doğru bulmadığımı hep söyledim. Bu tartışmaları mahkemeye taşımak gibi bir adetim olmadı. Kılıçdaroğlu ile tartışmamı da mahkeme önüne götürmedim. Ama bu iddiaların halen bir yargısız infaz şeklinde benim üstümden yürütülmesinin önüne geçebilmek için bugün avukatıma talimat verdim. Sayın Kılıçdaroğlu hakkında tazminat davası açılıyor. Bundan sonra köşe yazarları ve gazeteler hakkında bu konuda yazacakları her haber için maddi ve manevi tazminat davası açacağım."

Fırat, açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Doğan Yayın Holding Başkan Yardımcısı Soner Gedik ile Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Akif Ulusoy'a ait olduğu iddia edilen ses kaydında vergi cezasıyla ilgili ifadelerin yer aldığının hatırlatılması üzerine Fırat, medyanın ticari menfaatlerin elde edilmesi, zenginleşmek için bir silah olarak kullanılması halinde bu tür konuşmaların ortaya çıkacağını belirtti. Dinlemelerin doğru olup olmadığının tartışılabileceğini kaydeden Fırat, "Ama bunun suç olması, bir gerçeği de gizlemiyor. Büyük bir medya tröstünün bir Gelirler Genel Müdürü ile bu şekilde konuşması bir Türk vatandaşı olarak beni üzüyor" diye konuştu.

"SİYASET MEZARLIĞININ KİMSESİZLER KISMINDA İSMİ DAHİ OKUNMAYACAK"

Fırat, bir soru üzerine Atilla Kart'a tazminat ve hakaret davası açacağını, hakaret davasının dokunulmazlık nedeniyle şimdi görülemeyeceğini ifade etti. Fırat, "Atilla bey de bir süre sonra, ikide bir bir yerlere çıkıp ona buna suçlamalar yaparak, Genel Başkanı'nın hafızasının bir köşesinde durarak siyaseti devam ettirmenin çok doğru bir şey olmadığını, kendisinin de siyaset mezarlığının kimsesizler kısmında bir gün isminin dahi okunmadığını görecektir" şeklinde konuştu.

Medya kuruluşlarından özel bir ricası bulunduğunu belirten Fırat, bu ara gazetelerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu'nda yapılan değişikliklerle rant dağıtıldığı iddiasının sık sık yer aldığını anlattı. Fırat, "O komisyon kimlerden oluşmuş. O komisyonda bulunan kişiler acaba bu kararlara karşı idare mahkemelerinde iptal kararı aldırma yolunda bulunmuşlar mı? Belli bir süre sonra bu eylemlerden neyin karşılığında vazgeçmişler? Buyrun araştırın. Eğer belge ve bilgi bulmakta zorluk çekerseniz ben size yardımcı olmaya çalışırım" dedi.

"DTP PROVAKATİF HAREKETLER İÇİNDE"

Fırat, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün Meclis'te Kürtçe konuşmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine bunu doğru değerlendirmediğini kaydetti. Kürt sorunuyla ilgili Türkiye'de çok önemli gelişmeler yaşandığını anlatan Fırat, birilerinin haberdar olması gereken yasal değişikliklerden bile haberdar olmadığını söyledi. Fırat şöyle konuştu:

"Legal bir partinin siyaset alanında belli bir problemi dile getirmesi bu yolla olmaz. Onun mücadelesini verirsiniz. Ama siz bölgesel bir politika yapıyorsanız, bu problemler, oy aldığınız nedenler teker teker elinizden alındığında böyle provokatif hareketlere girersiniz. Bu fayda getirmez, zarar getirir. Müspet gelişmelerin duraksamasına neden olur ve sizin halkınız bunun hesabını size sorar."

Bu haber 650 defa okundu.