En Sıcak Konular

DTP’nin boyu uzadı mı: Kime yarar?

24 Şubat 2009 15:47 tsi
DTP’nin boyu uzadı mı: Kime yarar? Ahmet Türk TBMM’de Kürtçe konuştu. Ortalık karıştı. İyi de ne oldu şimdi? Kimin işine yarar? Türkiye’nin mi? Kürtlerin mi? Barzani’nin mi? ABD’nin mi? AB nin mi? Kimin?

Elbette planlıydı. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, bugün TBMM’de, grup toplantısı sırasında Kürtçe konuşmaya başladı. Tüm DTP’liler de “ayağa kalktı”! Ama kime karşı?

Ahmet Türk’ün Kürtçe konuşması, istisnasız biçimde (CHP’li ağızlarda bir ayrılık varmış gibi duruyor ama sanırız onu CHP içi dinamiklere bağlamak gerekiyor!) hemen aynı noktaya yontuldu.

Herkese göre bu çıkış yerel seçimlerle ilgili. Fakat bu teşhis büyük feraset sayılmaz. Seçimlere yönelik bir hamle olması, konuşmanın başladığı andan itibaren, (Kürtçe bilmeyenler dahil!) DTP’li vekillerin sanki birşey oluyormuşcasına coşku göstermesi kuşkusuz planlı.

Bu kısaca Güneydoğu’ya; “size dilinizi kullandırmıyorlar, oyunuzu vermeyin onlara” demek. Oysa bu söylem için-seçim stratejisi açısından-zamanlama çok uygun değil. Çünkü “onlar”, daha yeni TRT-6’yı yayına soktular.

O halde mesajın biçiminden ziyade, nereden kaynaklandığını bulmak gerekiyor. Kuşkusuz bu çıkışın altında, AKP’nin bölge illerinde hissedilen ağırlığı ve seçimde DTP’yi geçme pozisyonu bulunuyor.

Gerginlikten oy çıkarma sanatında uzman olan DTP için, “TBMM’de bile Kürtçe konuşuruz” diklenmesi-üstelik daha önce denendiği halde-aslında sadece bu demek.

DTP açısından bu yine de minik bir stratejik hata sayılabilir. Çünkü büyük resim üzerinden konuşulduğunda, bu çıkış daha da vahim.

DTP’nin Türkiye’yi ve hatta oy aldığı bölgeleri okuyamadığı gibi dünyayı da okuyamadığını gösteriyor. Örneğin ABD ve AB. ABD’nin bölgeye yeni bakışı artık keskinlikten çok uzak ve ılıman.

Herhangi bir gerginlik istemiyor. Kuzey Irak’taki durumun bozulmasından o kadar kaygı duruyor ki, bugün artık terör örgütü PKK ve PJAK’ın sahneden silinmesi gerektiği konuşuluyor. Hatta PJAK silindi bile.

Aynı durum Irak’ın kuzeyindeki yönetim için de geçerli. ABD’nin bölgeden çekilecek olması onlara sığınabilecek tek nokta olarak Türkiye’yi bırakıyor. O kadar ki, diğer komşular bir tarafa, kendi ülkesinde, Irak’ta bile durumu parlak değil.

AB için de durum hemen hemen aynı. AB de Türkiye’nin yaptığı yeni açılımları görüyor ve zaman zaman eksik bulsa da, örneğin TRT-6 gibi yenilikleri ılımlı ve önemli buluyor.

Doğu’da da durum farklı değil. Ne İran’ın ne de Suriye’nin bu coğrafyada herhangi bir gerginliği isteyecek halleri yok. Zaten İran fiilen terörle savaşıyor.

Peki ya Türkiye. Söz konusu olan seçimlerse, herkes sandığın doğru dürüst ve sakince sonuç vermesini istiyor. Özellikle Güneydoğu illerinde artık çatışmanın ve gerginliğin esamesini isteyen bile yok.

Ankara’da da durum aynı. Devlet bu tür üsluplardan iyice sıkılmış durumda ve "seçimlerin bu sıkıntıyı gidermesini" bekliyor. TBMM çatısı altında yapılan bu sözde diklenmenin, herhangi bir başka siyasi parti tarafından desteklenmesi de mümkün gözükmüyor.

İşte tüm bu şartlar, DTP’nin TBMM çatısı altındaki çıkışını anlamsızlaştırdığı kadar, anlam da yüklüyor! Burada çelişki yok, DTP’nin gerginlik politikası ve verdikçe daha çok isteyen tutumunun işe yaramadığı görülüyor. İşte yapılan bu işin nedeni de aynı sıkışmışlık hali.

Ve bu DTP’nin sıkışmışlıktan kaynaklanan saldırgınlığı tüm ülkeye zarar veriyor. Seçimler yüzünden, kendi tabanının saflarını sıklaştırma politikası yüzünden provakatif oluyor, demokratik adımların önünü kesmeye getiriyor.

Yani bugün DTP bir iş yaptı ama o iş boyunu büyütmedi! “Boyun büyüdü mü” diye sormak gerekiyor! Ama yanıtı belli. Cüce politikalardan uzun boylu başarı çıkmaz.

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,194 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,346 µs