'gönül kayması' yaşanıyor! | " /> 'gönül kayması' yaşanıyor! | "/>
Fehmi Koru / Yeni Şafak'taki köşesinden ilgili kısım
Vicdan ve gönül
Davos'taki çıkışın sebeplerini doğru anlayamayanlar ileride büyük hayal kırıklığına uğrayabilirler. Bosna-Hersek'te ve Kosova'da yaşayan 'Batılı Müslümanlar' Sırplar tarafından soykırıma uğratılırken Avrupa ülkelerinin sergilediği sessizlik toplumsal belleğe not olarak düşmüştü; ABD devreye girdi de o dönemde Batı'nın yekpare bir 'hasmane cephe' olarak görülmesi engellendi.
Bosna-Hersek ve Kosova'da Batı'nın fiyakasını yere düşmekten kurtaran ABD, zaten sabıkalı Avrupalı müttefiklerini de arkasında toplayarak, Lübnan ve Filistin'de tek-taraflı davranabildi. Dünyanın en gelişmiş silâhlarına sahip İsrail ordusunun önce Lübnan'da şimdilerde Gazze'de çoluk-çocuk-kadın ayırt etmeksizin insan sürek avına göz yumdu bütün Batı...
Vicdanı olan Batılıları da müthiş rahatsız eden bir sorunu var Batı ittifakının: Vicdanı yok... Ya da, varolan vicdan Müslümanlar söz konusu olduğunda ortadan kayboluveriyor...
Türkiye gibi tarafını 'Batı ittifakı içinde yer almaktan yana' seçmiş Arasat'taki bir ülkede, Batılılar vicdanlarını kaybettiğinde, bu durum bir kimlik sorunu haline dönüşüyor. Batılı ittifak içinde neden yer alır Türkiye? Onlara 'vicdani' eksikliklerini hatırlatmak için elbette; bu noktada etkili olamaz hale geldiğini fark ederse ne olacak peki?
Burada olup bitenleri anlamaya çalışan iyi niyetli Batılılar'ın, projektörlerini biraz da kendi içlerine çevirip, buralarda nicedir fark edilen 'vicdan yoksunluğu' konusu üzerinde yoğunlaşmaları gerekiyor: Müslümanlara neden “Vurun abalıya” diye bakılıyor? İsrail'in her yaptığı neden yanına kâr kalıyor?
Elbette bu tür soruların şimdilerde buralarda daha fazla sorulmaya başlaması, Türkiye'nin birdenbire saf değiştirmesine yol açmaz, açmayacaktır. Türkiye için doğru olanın her çevreyle iyi ilişkiler kurmak ve geliştirmek olduğunu aklı olan herkes görüyor. 'Batı ittifakı' karşısında derhal yanında saf tutulacak bir 'Doğu ittifakı' bulunmadığını fark etmek için ise uluslararası ilişkiler uzmanı olmaya gerek yok.
Ülkemizle ilgili değerlendirmeler yapan dostlarımızın tedirginlik duymalarına gerçekten bir sebep yok. Ancak buradan bakınca 'vicdanı' olduğu konusunda ciddi kuşkular duyulan Batı'nın kendisini ince bir ayardan geçirmesi de şart. Bu yapılmadığı taktirde Batı'nın buradaki dostlarının kendilerini anlatmada zorlanacakları kesin.
Vicdansız bir değerler sistemini insanoğlu neden kabul etsin?
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle