yüksekten konuştu | " /> yüksekten konuştu | "/>

En Sıcak Konular

Erdoğan yüksekten konuştu

23 Şubat 2009 15:28 tsi
Erdoğan yüksekten konuştu Başbakan Erdoğan siyasetteki “uçakta önemli açıklamalar yaptı” geleneğini bozmadı. Diyarbakır mitingi sonrası uçakta gündemle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan'ın açıklamaları "rutin" olmaktan çok, doğrudan ve biraz da dobr

Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakır mitingi, herhangi bir ilde miting yapmaktan farklı özellikler içeriyordu.

Diyarbakır’da güçlü olduğu bilinen DTP’nin “sessiz protesto” çağrısına rağmen Diyarbakırlılar meydandaydı. “Kepenk kapatma” çağrısına kulak verenlerin sayısı da fazla olmadı.

Erdoğan mitingdeki konuşmasında, beklendiği üzere CHP ve DTP’ye yüklendi. DTP’ye eleştirisinin temelinde, belediyecilik ve hizmet vardı. DTP’ye “bölgenin CHP’si mi olacaksınız” şeklindeki seslenişi, siyasi literatürde yeni bir kavram olmaya aday gibi görünüyor.

Turgut Özal’dan bu yana, siyasi liderler, önemsedikleri bir yurt içi veya yurt dışı ziyarete, toplantıya giderken veya dönerken, beraberlerinde bulunan basın mensuplarına gündemle ilgili açıklamalar yaparlar. Bu açıklamalar, genellikle gündemdeki toplantı veya ziyareti gölgede bırakan, “sıra dışı” açıklamalar olur. Tayyip Erdoğan da zaman zaman bu “geleneğe” uygun hareket ediyor.

Diyarbakır mitingi dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularına verdiği cevaplar, belki de, mitingde halka hitap ederken dile getirdiklerinden daha açık ve önemli bir özellik ifade ediyordu.

Bu kez yorumu size bırakmış olarak, Erdoğan’ın Diyarbakır dönüşü, uçakta basın mensuplarına gündemdeki konularla ilgili yaptığı açıklamalardan öne çıkanları dikkatinize sunmuş olalım:

Erdoğan Diyarbakır mitinginden memnun mu?
İlgi alaka gayet iyiydi. Meydanın coşkusu gayet iyiydi. Yani havanın yağışlı olmasına rağmen meydandaki bu durum. Diyarbakır'da olumlu sinyaller görüyorum. Buraların en hassas yeri Bağların Kuruçeşme'sidir. Herhangi bir fiili durum olmadı ama. Gelirken Bağlar'da 5-6 noktada durdum. Çocuklara oyuncak dağıttım. Çok güzeldi...

Bölgenin sosyo-ekonomik dengeleri
Bölgede sosyo-ekonomik dengeleri ciddi manada değiştirdik. Bölge şimdi ilk defa modern hastane, modern okullar görüyor. Yeni açılışını yaptığımız 537 yataklı eğitim araştırma hastanesi bu bölgenin bir numaralı hastanesi oldu. Diyarbakır'da ilk defa 4 bin tane bütün çevre düzenlemesiyle peyzajıyla bütün modern konutları halka teslim ettik. Şimdi 45 metrekarelik hiç imkanı olmayanlara peşinatsız ayda 100 lira taksitle 20 yıl vadeli konut yapıyoruz. Eğer hiç parası yoksa o 100'ü de ödeyemiyorsa Sosyal Dayanışma Fonu'ndan bunlara maaş bağlıyoruz. O maaştan ödesin ki ev sahibi olsun.

TRT Şeş ve Ahmet Kaya
Arkadaşlar TRT Şeş'in güçlendirilmesi için çalışma yapıyor. Farsça ve Arapça yayınlar onu takip edecek. Program içeriğini çeşitlendirebilirsek ben inanıyorum Kuzey Irak'ta olsun Irak'ın daha da merkezine doğru çok daha büyük ilgiler uyandıracak. Biraz TRT'deki arkadaşlarda ürkeklik var. Mesela ben şeyi söylüyorum. Almanya'da olan Şıvan'ı getirebilirsiniz. Ertuğrul Günay Bey'e dedim. "Ahmet Kaya'nın eşiyle bir görüş. Eğer kabrini buraya taşımak isterlerse aldıralım." Olumlu bir yaklaşım söz konusu... Belediye Başkanlığı'ndan Ahmet'le tanışırım. Sağ olsun hangi programa davet etsem gelmiştir. Ücret talep etmemiştir.

‘Az daha moderatöre vuracaktım’
Davos'ta moderatöre öyle "elimin tersiyle itmek" gibi bir şey geçti içimden. Gittim geldim yani. Omzuma elini attığı anda orada denge değişti. Çünkü, böyle bir edepsizlik, terbiyesizlik olmaz. Dikkat ederseniz Davos'u hiç kullanmıyorum. Çünkü bir istismar vesilesi olmasını istemiyorum. Kendi ülkesinin liderlerinin başka ülke liderleri karşısında el pençe divan durmasın bu millet istemiyor. Kendi onuruna kendi izzetine onu yediremiyor. Sakarya'da Camili Osman Bey İlköğretim Okulu'nun açılışında hediye verirken bir kız öğrenci "One minute" dedi...

‘Bölgesel milliyetçilik çöktü’
Bölgesel milliyetçiliği de ciddi manada çökerttik. 11.7 katrilyon biz sadece Güneydoğu Anadolu'ya ve Doğu Anadolu'ya yatırım yapmışız. Şimdi Diyarbakır'ın yolu olmayan köy kalmadı. Suyu olmayan köy kalmadı.

‘Ergenekon’un peşini bırakmayız’
Şimdi biz yasal düzenlemeler olarak, insanımızın düşünce özgürlüğü noktasında ciddi açılımlar gerçekleştirdik. Fakat bölge halkının en çok mutlu olduğu açılımlardan bir tanesi Ergenekon'dur. Ve bu Ergenekon olayından ciddi manada bölge halkı yaptırdığımız kamuoyu araştırmalarında da çıkıyor. Mutlu memnun. Ve bu süreçte iktidarımızın ne kadar önemli rol oynadığı sumen altı edilmediği çok açık net ortaya çıktı. Bu konunun peşini bırakacak değiliz. Yani bu olay nereye varırsa varsın devam edeceğiz.

Ama takdir edersiniz ki biz yasamanın içinde varız, yürütmenin içinde varız. Ama yargıda biz yokuz. Yargıya müdahale gücümüz de yok. Yargıdan beklenen bizden beklenirse bize haksızlık olur. Şimdi boyutunu görmeliyiz. Kaldı ki şu anda yaptıklarımızın bedeli ne olacak şimdi değil gelecekte olacak. Ama biz bu bedeli düşünmüyoruz. Şimdi biz ülkemize bedel ödetmek istemiyoruz.

Bu ülke bugüne kadar çok bedel ödedi. Onun için de İtalya'da temiz eller operasyonunu bu ülke hep konuştu. Ama yapamadık. Onun için diyoruz ki arındırılmış Türkiye. Aynen temiz eller bizde de olması lazım. Bu bir arınma operasyonu. Burada durma yok. Bu işin yavaşlaması diye bir şey olmaz.

Deniz Feneri
Dosya göstermeye gelince Deniz Feneri'yle ilgili. Bildiğim kadarıyla Sayın Baykal avukat. Ve bir avukat uluslararası bir yargıda yani Alman mahkemelerinde görülen bir dava için burada dava açılması olayını nasıl olur da gündeme taşır. Burada sadece bir iktidar partisiyle sürekli ilintili hale getirir.

Adalet Bakanlığı Alman Adli makamlarıyla görüşmeleri yapmış. Dosya talebinde bulunmuş ve bu dosya Türkiye'ye gelir. Geldikten sonra hakikaten suç unsuru varsa Adalet Bakanlığı da gereğini o zaman yapar. Ama dosyayı alıp böyle elinde sağda solda sallamak. Kaldı ki bunu bir seçimde bu şekilde yapmanın anlamı ne? Yani bunun bizim parti ile ne alakası var?

Doğan Grubu’na ceza
Cezanın Doğan Grubu'nu cezalandırmak amacıyla olduğu söylemini, grubun kendisini savunma yaklaşımı olarak görüyorum. Biz hükümet olarak, "Maliye Bakanlığı'na soruşturma açacağız" demeyiz. Veyahut da "oranın dosyalarını incelemeye alın" demeyiz. Maliye Bakanlığı hesap uzmanlarıyla, vergi denetmenleriyle kontrolörleriyle bu tür kararları alırlar ve belli bir süreyle sürekli olarak kontrol ederler.

Nitekim Doğan Medya Grubu da buna takılmıştır. Nitekim daha önce de çok ciddi bir rakamla bu işe takıldı. Ve kendileri uzlaşma talebinde bulunarak uzlaşmaya gittiler ve uzlaşma sonucunda çıkan cezayı ödediler. Yani bu bütün medya gurupları için aynı şekilde Maliye Bakanlığı'nın periyodik bir işlemi. Mesela aynı şekilde SPK'nın var. Sermaye Piyasası Kurulu. Bağımsız kurum bu. Onu da mı ben yönlendiriyorum?

www.iyibilgi.com



Bu haber 876 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,663 µs