Elinin tersi: Ya vursaydı?

23 Şubat 2009 15:05 tsi
Başbakan Davos’ta sinirlendiği moderatöre ya vursaydı? O zaman ne olurdu? Zaten dünya ayağa kalkmıştı, artık oturmazdı. Şimdi, ‘yok o kadar değil’ diyorsunuz değil mi? Meğer o kadarmış! Elinin tersine kadar gelmiş! Davos'un perde arkası

Başbakan Erdoğan’ın Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Peres ve oturumun yöneticisi İgnatius’a gösterdiği reaksiyonun dalgaları yeni yeni diniyor.

Uluslararası camiada kimi kesimler işi “helal olsun, az bile yaptı” noktasında yorumladı, kimi kesimler de “bu çok yanlış bir üslup, Başbakan böyle davranamaz” minvalinde konuştu.

Peki ya Başbakan moderatör İgnatius’a vursaydı, elinin tersiyle bir şamar aşketseydi ne olur? ‘Yok artık, abartıyorsunuz, böyle bir şey olamaz” diyebilirsiniz.

Fakat Başbakan o noktaya gelmiş ve kendini zor tutmuş. “Gitmiş, gelmiş”. Bunu söyleyen de bizzat kendisi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, Diyarbakır gezisi dönüşü, Davos'ta yaşanan krizin arka planını ilk kez anlattı. Erdoğan, moderatöre görünenden daha fazla sinirlendiğini söyledi.

"Davos'ta moderatör omzuma dokununca bir an vurmayı düşündüm. Öyle bir şey geçti içimden. Gittim geldim yani. Omzuma elini attığı anda orada denge değişti. Çünkü, böyle bir edepsizlik, böyle bir terbiyesizlik olmaz. Moderatör, Başbakan'ın omzuna el atacak?..

Yani olabilirmiş. Peki bu durumda ne olurdu? Kopacak kıyameti tahmin etmek zor değil. İlk anlarda şaşıran Batı basınının, biteviye bir eleştiri bombardımanı başlatacağına şüphe yok.

Ve zaten yaptıkları bu eleştirilerin dozunun da iyice artacağı, Türkiye Başbakanına ağızlarına geleni söyleyecekleri aşikar. Keza aynı durum yerli medya için de geçerli.

O zamanki çıkışı dahi, diplomasi gereklerine uygun görmeyen medya, Başbakan Erdoğan’ı eleştirmişti. Bir vurma durumunda ise, bu kritiklerin önünü almak mümkün olmadığı gibi, yankıları da hala sürüyor, önümüzdeki yerel seçimlere kadar da uzanıyor olurdu.

Peki vurması hali iyi mi olurdu kötü mü? Buna rahatlıkla, “aman iyi ki Başbakan kendine hakim olmuş” diyebiliriz. Çünkü, “vurmasız” kriz bir anlamda dünyaya gerekli mesajı verdiği gibi, bir yandan Gazze sorununu dünya gündemine tam olurak oturttu, bir yandan Arap ülkeleri insanlarının dikkatini Ankara’ya çekti, bir yandan da Başbakan’ın İsrail seçimlerine yaptığı göndermedeki gibi, “yerini buldu”!

Yani haklılık pozisyonu elde edildi. Vurma olsaydı, haklıyken haksız duruma düşülecekti. Zaten Türkiye’nin Başbakanı’na da pek yakışmazdı.

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,026 defa okundu.