En Sıcak Konular

Theodor Herzl’in 105 yıllık rüyası gerçek oluyor

0 0 0000 00:00 tsi
Theodor Herzl’in 105 yıllık rüyası gerçek oluyor Siyonizmin kurucusu Theodor Herzl, bu fikri ilk olarak “Eski Yeni Dünya” isimli kitabında 1902 yılında ortaya koymuştu. Şimdiyse Ürdünlü, İsrailli ve Filistinli yetkililer, seviyesi giderek düşen Ölü Deniz’e, Kızıl Deniz’den su get

Herzl, iki deniz arasındaki yükselti farkına dayanarak Akdeniz’den Ölü Denize su getirecek bir kanal kazmayı öngördü. Amaç, ilk olarak Ölü Denizi korumak ve suyun debisini elektrik üretimi için kullanmaktı. Herzl’in bu fikri 1899 yılında Max Bourcart isimli mühendisin formüle ettiği bir plana dayanıyordu.

Ürdünlü, İsrailli ve Filistinli yetkililer, seviyesi giderek düşen Ölü Deniz’e, Kızıl Deniz’den su getirilmesi projesi için fizibilite çalışmalarına başlandı. Konuyla ilgili ortak açıklamada, Fransa, Hollanda, Japonya ve ABD’nin finanse edeceği fizibilite çalışmasının iki yıl süreceği ve maliyetinin 15 milyon doları bulacağı belirtildi.

Siyonizmin kurucusu Theodor Herzl, bu fikri ilk olarak “Eski Yeni Dünya” isimli kitabında 1902 yılında ortaya koydu. Herzl, iki deniz arasındaki yükselti farkına dayanarak Akdeniz’den Ölü Denize su getirecek bir kanal kazmayı öngördü. Amaç, ilk olarak Ölü Denizi korumak ve suyun debisini elektrik üretimi için kullanmaktı. Herzl’in bu fikri 1899 yılında Max Bourcart isimli mühendisin formüle ettiği bir plana dayanıyordu. Bu plan, Jezreel Vadisi, Beit She’an Vadisi ve Ürdün nehri yoluyla Akdeniz’den Ölü Denize su getirecek bir kanal kazılmasının detaylarını veriyordu.Fizibilite çalışmasında, 2050’ de kuraklık tehdidiyle karşı karşıya bulunan Ölü Deniz’e Kızıl Deniz’den su getirecek bir kanal inşa edilip, edilemeyeceği ele alınacak.

Bu kapsamda projenin öncelikle çevreye etkileri ve Kızıl Deniz’le Ölü Deniz’in sularının karışmasının ne gibi sonuçları olacağı değerlendirilecek. Projenin başlatılması sebebiyle, Ölü Deniz’de Ürdün Su Bakanı Muhammed Zafer Elalem, İsrail Altyapı Bakanı Binyamin Ben Eliezer ve Filistin Devlet Başkanı ekonomi danışmanı Muhammed Mustafa’nın yanı sıra Dünya Bankasının Avrupa, Japonya ve Kuzey Amerika temsilcilerini biraraya getiren bir toplantı düzenlendi.

Proje, aslında bir göl olan ve her geçen gün kurumakta bulunan Ölü Deniz’in canlandırılmasını amaçlıyor. Daha sonra çevre ülkelerin tarımsal sulama ve elektrik enerjisi üretimi için gölden faydalanması hedefleniyor. Bu iddialı projenin yaşama geçirilmesi, suya hasret bölgenin kaderini değiştirebileceği ifade ediliyor. Proje uyarınca, Kızıl Deniz’in 180 kilometre uzunluğunda bir boru hattıyla Ölü Deniz’e bağlanması planlanıyor. Böylece, su seviyesi endişe verici boyutlara düşen Ölü Deniz hayata döndürülecek.
Ölü Deniz, deniz seviyesinin dört yüz metre altında olması nedeniyle Kızıl Deniz’den aktarılacak sudan elektrik enerjisi üretimi için de faydalanmak mümkün olabilecek.

Kızıl Deniz’in aşırı tuzlu olduğu bilinen suyu bölgeye kurulacak bir tesisle tuzdan arındırılacak. Böylece su, tarımsal kullanım için iyileştirilecek. Proje kağıt üzerinde birçok kişi tarafından harika olarak nitelenirken, hem mali, hem de siyasi sorunların projenin geleceğini tehlikeye sokabileceğinden endişe ediliyor. Milyarlarca dolara mal olacak projeye katkıda bulunacak bağışçı ülkelerin, bir barış anlaşması imzalanmadan para vermeye yanaşmayabileceği belirtiliyor.

Projenin hayata geçirilmesinin yıllar alabileceği de ifade ediliyor. Su, Ortadoğu için son derece tartışmalı bir konu. Birçok uzmana göre, gelecekte su yüzünden bölgede savaşların çıkma olasılığı dahi bulunuyor.

Theodor Herzl’in boş hayallerini gerçekleştirmek
Siyonizmin kurucusu Theodor Herzl’in, Ulusal Altyapı Bakanı Benjamin Ben-Eliezer’in (Fuad) ve işadamı İzhak Tshuva’nın ortak ne yanı bulunmaktadır? Her üçü de Ölü Denizi yeniden canlandırma hayalini paylaşıyorlar. Fikir basit: Deniz suyunu Ölü Denize aktaran bir kanal kurmak; dünyadaki en düşük su yüzeyi seviyesini yükseltmek ve yok onu olmaktan korumak, uzmanların sadece birkaç yıl içinde gerçekleşeceğini tahmin ettikleri bir şey bu.

Önceden Barış Kanalı olarak bilinen Denizler Kanalı, Ürdün’de gerçekleştirilen özel bir Dünya Bankası konferansında tanıtıldı. Projenin şimdiki halinin ekonomik fizibilitesi gözden geçirildi.

Konferansa katılanlar arasında İsrail Ulusal Altyapı Bakanı Binyamin Ben-Eliezer, Ürdün Su ve Sulama Bakanı Zafer Alem, Filistin Otoritesi Temsilcisi Dr. Muhammet Mustafa, Dünya Bankası temsilcileri ve verici ülkelerin temsilcileri bulundu. Yaklaşık 3-4 milyar dolar maliyeti olacağı tahmin edilen proje İsrail, Ürdün ve Filistin Otoritesi’nin ortak girişimi olacaktır. Siyonizmin kurucusu Theodor Herzl, bu fikri ilk olarak “Eski yeni dünya” isimli kitabında 1902 yılında ortaya koydu. Herzl, iki deniz arasındaki yükselti farkına dayanarak Akdeniz’den Ölü Denize su getirecek bir kanal kazmayı öngördü. Amaç, ilk olarak Ölü Denizi korumak ve suyun debisini elektrik üretimi için kullanmaktı. Herzl’in bu fikri 1899 yılında Max Bourcart isimli mühendisin formüle ettiği bir plana dayanıyordu. Bu plan, Jezreel Vadisi, Beit She’an Vadisi ve Ürdün nehri yoluyla Akdeniz’den Ölü Denize su getirecek bir kanal kazılmasının detaylarını veriyordu. Birkaç on yıl geçtikten ve 1948’de İsrail devleti kurulduktan sonra plan, çok az değiştirilerek önde gelen şahsiyetler tarafından yeniden teşvik edildi. Bu kişilerden biri Prof. Yuval Ne’eman’dı, diğeri eski İsrail Enerji Bakanı İzhak Moda’i idi. 1980’lerde projeye üç alternatif düşünülmekteydi ancak daha sonra 1981 yılında Aşkelon yakınındaki denizden bir tünelle Kuzey Nejev yoluyla Ölü Deniz’e suyun taşınmasını içeren orijinal kanal projesi kabul edildi.

Projenin temeli bile atıldı ve tören sırasında o zamanki başbakan Menahem Begin, “çölün uysallaştırıldı”ğını açıkladı. Kanalın birkaç yüz metrelik bölümü kazıldı, ama 1985 yılında proje iptal edildi.

Mevcut haliyle plan 1990’lardaki barış sürecinde o zamanki dışişleri bakanı Şimon Perez ve enerji bakanı Moshe Shahal tarafından gündeme getirildi. Planlara göre, kanal Eilat Körfezi’nden başlayacak, Ürdün sınırında Be’er Menuha bölgesinde, Faran’da en yüksek noktasına ulaşacak, burada yaklaşık 600 metre olan yükselti farkından yararlanılarak su Ölü Deniz’e doğru akıtılacak. Kanalın Ürdün tarafındaki uzunluğu yaklaşık 180 km. olacak, bunun 134 kilometrelik bölümü kaplanacak.

Projeyle yılda yüz milyonlarca litre küp suyun Kızıl Deniz’den Ölü Deniz’e akıtılması, Ürdün ve Filistin Otoritesi için suyun tuzdan arındırılması, İsrail, Ürdün ve Filistin için elektrik üretilmesi amaçlanmaktadır.

Güney Ölü Deniz bölgesindeki başlangıç noktasında, bir yılda 800 milyon litre küp su üretecek olan dünyanın en büyük tuzdan arıtma tesisinin kurulması öngörülmektedir. Fazla su, su seviyesindeki azaltmayı durdurmak için Ölü Deniz’e akıtılacak. Ek olarak, kanal üzerinde hidroelektrik güç istasyonu kurulması planlanmaktadır. Bu istasyon Kızıl Deniz ile Ölü Deniz arasındaki su seviyesi farkını kullanarak 800 megavat elektrik üretecektir. İsrail Ulusal Altyapı Bakanlığı yetkilileri, Ölü Deniz’i besleyen su kaynaklarının Ürdün, Suriye ve İsrail tarafından kullanılması sonucunda deniz seviyesinin yılda 80-100 santimetre düştüğünü ve bu nedenden dolayı kanalın İsrail için çok önemli olduğunu söylüyorlar. Düşen su seviyesi, kıyıların geri çekilmesi etkisi dışında bataklık çukurlarını artırmaktadır. Bu zamana kadar proje lehine ve aleyhine ekonomik, ekolojik, çevresel ve siyasi boyutlarıyla sayısız iddialarda bulunuldu ve proje hırslı bir şekilde başladı. Ancak Barış Kanalı projesini kanatları altına alan İsrail Ulusal Altyapı Bakanı Ben-Eliezer endişeli değil. O şöyle konuşuyor: “Birkaç on yıl içinde Ölü Deniz’in seviyesi düşmeye devam ederse torunlarımız bizi affetmeyecek. Sadece İsrail için değil tüm Ortadoğu ve dünya için önemli olan bir doğa harikasıdır burası. Barış Kanalı projesi bakanlığımızın en önemli projesidir ve enerji, su ve tarım alanlarında Ürdünlü meslektaşlarımızla bölgesel, ekonomik işbirliği yapılmasına neden olacaktır. Siyasi süreci teşvik etmek için bölgesel kalkınma önemli bir adımdır.”  Bakan Ben-Eliezer, İsrail ile komşu Arap ülkeleri arasındaki güven kurma girişimlerinde bir atılım beklentisi içinde olduğunu söylemektedir. “Proje Ürdün Krallığı için de büyük öncelik taşımaktadır, geçmişte kral Abdullah projenin gerçekleştirilmesine büyük önem verdiğini açıklamıştır.”

Dünya Bankası projenin fizibilite çalışmasını yürütecek. İki yıl sürmesi bekleniyor ve özellikle beş öğeyi gözden geçirecek: Deniz suyunun pompalanması sonucunda Eilat Körfezi’nde oluşacak çevresel etkiler; kanalın Arava vadisi üzerinde yol açacağı çevresel etkiler; Ölü Deniz’in kıyılarına öncelikli olarak Ürdün ve Filistin Otoritesi’nin ihtiyaçlarını karşılamak için Kızıl Deniz suyunu tuzdan arıtma tesisinin kurulmasının fizibilitesi; hidroelektrik güç istasyonu kurulmasının fizibilite çalışması; Kızıl Deniz’in suyuyla Ölü Denizin suyunun karışması sonucunda Ölü Denizin suyunun niteliğinde oluşacak etkiler. Şu ana kadar, Dünya Bankası araştırma için gerekli olan fonu 9 milyondan 15 milyon dolara yükseltti. Para; Japonya, ABD, Fransa, Hollanda tarafından sağlanacak ve yakın zamanda da finansman sağlayan grupta olmayı isteyen İsveç, İspanya, Britanya ve Almanya ile görüşmeler yapılmaktadır. Çok uzun olmayan bir süre önce proje hiç beklenmeyen bir yerden destek aldı. İşadamı İzhak Tshuva, New York’ta bir rüyası olduğunu ve bunu gerçekleştirmeyi umduğunu açıkladı: “Kızıl Denizden Ölü Deniz’e akan bir kanal inşa etmek. Bu su, tuzdan arındırılabilir ve içilebilir hale getirilebilir. Benim tahminlerime göre yılda bir milyar mililitre küp suyu tuzdan arındırmak mümkündür. Bu miktar tüm Nejev çölünü çiçeklendirmek ve orayı yeşil alan haline getirmek için yeterli olacaktır. Milyonlarca kişi Nejev’e yerleşebilir. Kanal Nejev’in ihtiyaçlarını karşılayacak elektriği de üretecektir. Kanalın her iki tarafında tüm Kızıl Deniz boyunca Ölü Deniz’e kadar, gezinti yerleri ve oteller olacak. Ayrıca Ürdün ve Filistinlilerle olan ilişkilerimizin güçlenmesini sağlayacaktır çünkü onlar da sudan, elektrikten ve ekonomik kalkınmadan faydalanacaktır. Şimon Perez ve diğerleriyle bu ortak rüyayı tartışmak için görüşmeler yaptım. Bunlar sadece boş hayaller değil.”

Dünya Gündemi



Bu haber 668 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,457 µs