Kimse büyük resme dikkat etmiyor

21 Şubat 2009 09:18 tsi
Mahir Kaynak kimlerin kulağını çekti?

Mahir Kaynak / Star

Yolsuzluklar üzerinden siyaset

Dünya büyük bir değişimi yaşarken ve bu değişimin ülkemizde önemli etkileri olacağı belliyken siyaset bunlara tamamen ilgisiz ve tüm tartışmaların odağında yolsuzluklar var. Kimse yeni düzende ülkemizin yerini merak etmiyor ve yeni dünya düzeninin ekonomi ve siyasette ne gibi değişiklikle yaratacağını düşünmüyor. İstikrarlı bir ortamda yapılan ağız dalaşları ve polemiklerin ötesinde bir tartışma yaşanmıyor. Üstelik tartışmalar ülkemize yön çizmek amacıyla da yapılmıyor. Muhalefet yaşanan ekonomik krizden şikayetçi, iktidarı suçluyor ama yaptığı şey krizin olumsuz sonuçlarından iktidarın sorumlu olduğunu söylemekten ibaret. Böyle durumlarda sorumluluk duyması ve alternatif politikalar teklif etmesi gerekirken suçlamakla yetiniyor. Eğer iktidara gelirlerse nasıl bir yol izleyeceklerini kimse bilmiyor. Üstelik bir planlarının olduğuna dair hiçbir belirti yok.

Geçmişte önemli makamları işgal etmiş kişiler takdire şayan bir davranış sergiliyor ve bir araya gelerek ülke sorunlarını tartışıyor. Ancak tüm tartışmalar ideolojik çerçevenin dışına taşmıyor hatta 1950’lerde iktidarda olanların ezanı Arapça okutmaları önemli bir tartışma konusu sayılabiliyor.

Gazeteler siyasetçilerin üslubunu ve davranışlarını yargılıyor. Zaten kimse büyük resimle ilgili değil. Herkes ayrıntılar üzerinde büyük fırtınalar koparıyor: Analizler kimin haklı kimin haksız olduğu üzerine yapılıyor.

Bir büyük medya grubunun izlediği politika, kamuoyunu hangi yöne sürüklediği üzerinde durulmuyor ama vergi kaçırdığı iddiaları manşetlere yansıyor.

Önce bir konuda uzlaşmamız gerekiyor: Yolsuzluk siyasi değil adli bir olaydır ve bununla yargı uğraşır. Yolsuzluğun siyasetin malzemesi olması onu engellemez ama siyasetin ilgi alanının olması gerekenin dışına taşmasına neden olur ve yargıyı etkiler. Siyasetin malzemesi haline gelen bir yolsuzluk olayında doğru hukuki sonuca ulaşılması zorlaşır. Yargıçların siyasi eğilimleri kararda etkili olur. Siyasetçi yolsuzluklarla uğraşmak yerine onu engelleyecek hukuki alt yapıyı hazırlamakla yetinmelidir.

Yolsuzluk siyasi açıdan önemsiz değildir ancak bu önem farklı bir yerdedir. Siyasetle uğraşan bir kişi, eğer gerçekten bu alanda iddialı ise, zaten çıkar peşinde koşmaz. Yani bir kişinin hem iyi bir siyasetçi hem de önündeki parasal fırsatları iyi değerlendiren bir kişi olması beklenemez. Tarihe yön veren önemli kişiler maddi çıkarlara ilgi duymamıştır. Bunu siyasetçiyi değerlendirmek açısından bir kriter sayabilir ve çıkar peşinde koşanları siyasetin dışına çıkarabiliriz. Ama bu karşı tarafın işi değil siyasetçinin bulunduğu tarafın yapması gerekendir.

Benzer bir sonuca aydınlar açısından da varılabilir. Normal bir geliri aşan maddi kazançları olanlar bunun yaptıklarının bir karşılığı mı yoksa satış fiyatları mı olduğunu düşünmelidir. Benzer işleri yapan ve aynı düzeyde etkili olanlar arasındaki gelir farklarına bakarak bir karar verebilirsiniz.

Bu haber 1,761 defa okundu.