Diyarbakır mitinginin gündemi

20 Şubat 2009 18:13 tsi
Erdoğan yarın Diyarbakır’da partisinin düzenlediği mitinge katılacak. DTP ile ilişkilerin gergin olduğu bir dönemde, Başbakan Diyarbakırlılara ne diyecek? Bir öngörüde bulunmak için elimizde çok güçlü ipuçları var. Şu kadarını söyleyelim: Başbakan s

Başbakan Erdoğan, yarın Diyarbakır’da halka seslenecek.

AKP ile DTP’nin ilişkilerindeki gerginlik, malum. DTP’lilerden Erdoğan’a “Diyarbakır’a gelme” çağrıları bile geldi.

Fakat AKP Diyarbakır teşkilatının mitingin başarılı geçmesi için gösterdiği gayret nedeniyle, DTP’den gelen “Diyarbakır’a gelme” söyleminin yerini “sessiz bir protesto” aldı.

Bu “sessiz protesto”nun ne ölçüde başarılı olacağını yarın göreceğiz.

Şu anda DTP, Diyarbakır’da 15 Şubat’ta meydana gelen olayları “ajite” ederek, bunu Başbakan Erdoğan ve AKP’ye karşı bir tepki haline getirmeye çalışıyor. Bunu uzun zamandır yapıyor. Polisin yasadışı gösterileri dağıtırken yer yer “orantısız” şiddet kullanması, en büyük argümanları oluyor.

Fakat bunlar ancak günlük etkiler yaratacak olan söylemler. Gerçekte, Diyarbakırlılar Başbakan Erdoğan’ın özellikle Kürt sorunuyla ilgili söyleyeceklerini fazlasıyla merak ediyorlar.

Şunu da belirtelim; Kürtçe yayın yapan TRT 6, bir “ilki” gerçekleştirerek Diyarbakır mitingini canlı olarak izleyicilerine yansıtacak. Yapılacak konuşma simültane çeviri yoluyla Kürtçeye çevrilerek verilecek.

Başbakan Erdoğan Diyarbakır’da konuşmasının esasını Kürt sorunu üzerine kuracak. Konuyla ilgili iktidar olarak yaptıklarını ve yapacaklarını anlatacak.

Hatırlanacaktır; Başbakan Erdoğan, 12 Ağustos 2005 tarihinde de toplu konut açılış töreni vesilesiyle Diyarbakır’a gitmiş ve önemli bir konuşma yapmıştı.

O zaman da DTP Erdoğan’ın Diyarbakır’a gelişini protesto etmiş, düzenlenen mitinge katılım olmamasını sağlamaya çalışmıştı.

Ancak Erdoğan’ın o zamanki konuşması, tam anlamıyla “ezber bozan” bir etki yaratmıştı. Ne demişti Erdoğan? Hatırlanmaya değer:

Erdoğan, Kürt sorununu adını koyarak değerlendirdiği konuşmasında, sorunun demokratikleşme yoluyla çözüleceğini söylemişti: “Kürt sorunu ve daha birçok sorun demokrasi ile çözülecektir”.

Erdoğan devamında, “Sorunları kabul ediyoruz ve yüzleşmeye hazırız” dedi. “Türkiye'nin geçmişte zor günler yaşadığını” belirtti ve “geçmişte yapılan hataları yok saymanın büyük devletlere yakışmayacağını” söyledi.

“Kürt sorununun sadece Türkiye’nin bir parçasının değil, tümünün bir sorunu olduğunu” söyledi ve şu sözüyle kendisini deyim yerindeyse bir yükümlülük altına soktu:  “Kürt sorunu herkesten önce benim sorunumdur,” dedi.

O dönemde Başbakan’ın bu konuşması DTP camiasında da tartışmalar yaratmıştı. Protestonun doğru olmadığını söyleyenler olduğu gibi, konuşmayı olumlu bulduklarını yüksek sesle söyleyenler de olmuştu.

Kuşkusuz o dönemden günümüze çok şey yaşandı.

Ama Erdoğan Diyarbakır’da, TRT 6’yı yayına koymuş, üniversitelerde Kürdoloji bölümleri açılması hazırlıkları yapılan bir başbakan olarak konuşacak.

2005’te yaptığı konuşmanın nasıl etkiler yarattığını Başbakan Erdoğan çok iyi biliyor, hatırlıyor olmalıdır.

Tekrar “sürpriz” yapmasına kimse şaşırmasın…

www.iyibilgi.com

Bu haber 732 defa okundu.