Nedir?.. Dargın mıyız, Barışık mı?

Türkiye ve İsrail arasındaki gerginliğe bugün için yüz üzerinden bir rakam verilse, muhtemelen oran 50 olurdu. Ama eğilimin “aşağı” olduğu da söylenerek.

Davos’ta başlayan sinirli süreç, bugün bir sürü arabulucunun araya girmesi ve karşılıklı “suskunlukla” sakinleştiriliyor. Ardından bir takım jestlerin gelmesi de mümkün.

“One minute” çıkışından sonra İsrail Kara Kuvvetleri Komutanı’nın sınır aşan söylemleri ikinci bir kriz yaratmıştı. Ama bugün o da aşılmış görünüyor. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un İsrail’li muhatabı Korgeneral Gabi Aşkenazi ile telefonla görüşmesinin ardından, bugün bir de “özür mektubu” geldiği öğrenildi Ankara’ya.

Böylece siyasiler arasında soğumaya bırakılan süreç, askerlerin gönül almasıyla iyice gevşedi.

Keza, İsrail’le ilgili konularda, hatta zaman zaman ABD ile ilgili konularda da sözü dinlenen işadamı Jak Kamhi’nin İsrail’e yaptığı ziyaret de tam bu zamanlamaya denk düşüyor.

Kamhi, İsrail’in ilk üç ismiyle de görüşmeler yaptı. Cumhurbaşkanı Peres, Başbakan Olmert ve Dışişleri Bakanı Livni ile biraraya geldi. Özetle, “uzatmayın bu meseleyi” dedi.

Bir başka-aracı sayılmasa bile-girişim de şu sıralar İsrail’i de ziyaret eden Amerikalı resmi simalardan geldi. Amerikalar da İsrail’e, Türkiye ile ilişkilerinizi bozmayın, iki ülkenin birlikte yaptığı ve yapacağı çok şey var, toparlayın dediği gazetelere yansımış bulunuyor.

Türkiye cephesinde de durum farklı değil. Hükümet ağzından çok net, çok açık ifadeler çıkmıyor ama, kime sorulsa iki ülkenin öneminden, gerginliğin kimseye fayda getirmeyeceğinden, Ortadoğu barışı için ülkelerin işbirliğinden dem vuruyor.

Hasılı, İsrail-Türkiye krizi eksiksiz aşılmış değilse de, artık görünür bir kriz de ortada yok. Sakinlik baskın hale geliyor.

Buraya kadar iyi. Peki ama sonuç ne oldu? Yani çekişmenin nedenleri üzerine bir çok şey yazıldı çizildi ama ulaşılan nokta ne, neye yaradı?

Aslında o noktada da çok elle tutulur, gözle görülür bir final yok. Türkiye, İsrail’in Gazze’de yaptıklarına itiraz etmişti.

Şimdi-nispeten-Gazze’de sakin ama barış sürecinin tüm problemleri olduğu gibi yerinde duruyor. O halde bu kavga neye yaradı, ya da bir tür kayıkçı kavgası mıydı?

İyibilgi’nin de zaman içinde haber ve analizlerine yansıttığı gibi, gerginlik İsrail seçimlerine denk gelmişti ve bunun özellikle ülkedeki sağ partileri, şahinlere yarayacağı tahmini yapılmıştı.

Seçim sonuçları ve şu an devam etmekte olan hükümet kurma çalışmalarından gelen hava bu tezi doğruluyor. Yani muhtemelen İsrail’in yeni hükümeti ve doğal olarak yeni Başkan Obama ile Ortadoğu barış sürecini böyle bir İsrail iktidarı götürecek.

Bir başka tez ise, İsrail’in kuvvet komutanı Avi Mizrahi’nin açıklamalarıyla zirve yapan kriz, bir yandan da Türkiye’nin Arap dünyasındaki pozisyonunu güçlendiriyordu.

Bu da amacına ulaştı sayılabilir. Ankara şu sıralar istisnasız-Türkiye’nin ön almasından rahatsız olanlar da dahil-Arap ülkelerinde ve halklarında prim yapmış durumda. Üstelik Türkiye de Mart ayı sonunda bir seçim yaşayacak.

Nihayetinde bu gürültüden hiçbir yarar çıkmadığı söylenemez.

www.iyibilgi.com