savaş suçluları yönetiyor!' | " /> savaş suçluları yönetiyor!' | "/>

En Sıcak Konular

'İsrail’i savaş suçluları yönetiyor!'

19 Şubat 2009 17:56 tsi
'İsrail’i savaş suçluları yönetiyor!' Amerikalı Yahudi Medea Benjamin, Gazze’ye ziyaretinde gördüğü yıkımdan ve kıyımdan dehşete düştü. Benjamin, Mart'ta Amerikan Yahudileri’ni Gazze’ye götürecek.

Geçen haftaki Gazze seyahatimde, gittiğim her yerde, bir fotoğraf aklımdan çıkmadı. Hamas’ın sınır geçişlerinde misafirlere dağıttığı “Gazze Ölmeyecek” broşüründe görmüştüm. Poster boyutundaki bir örneği de geçici bir anı olarak Gazze Şehri’ndeki Şifa Hastanesi’nin dışına asılmış. Artık evdeyim, resim gözümün önüne geliyor, parkta oynayan çocuklara bakarken, caddenin karşısındaki okula bakarken ve gece uyurken.

Küçük bir Filistinli kızın resmi bu, bir bombanın ardından kelimenin tam anlamıyla enkaz altına gömülen ve molozdan sadece kafası fırlamış bir kızın görüntüsü. Gözleri kapalı, ağzı yarım açık, sanki derin bir uykuda. Kurumuş kan dudaklarını, yanaklarını, saçlarını kaplıyor. Eldivenli biri alnına uzanıp dokuyor, böylesi bir insanlık dışılığın ortasında son bir nezaket jesti göstermek istermiş gibi.

Bu küçük kızın adı neydi, merak ediyorum. Kaç yaşındaydı? Evi vurulduğunda uyuyor muydu? Hızlı mı bir ölümle mi öldü yoksa yavaş ve acılı bir sonu mu oldu? Ailesi nerede, ya kardeşleri? Onlar nasıl başa çıkıyor?

İsrail ordusunun Gazze’deki 22 günlük işgalinde öldürülen bin 330 Filistinlinin, 437’si çocuktu. Bunu tekrar etmeme izin verin; Bizimki kadar güzel ve değerli tam 437 çocuk İsrail saldırılarında katledildi.

Bir Yahudi, bir Amerikalı ve bir anne olarak, halkımın ve vergilerimin bu işgal sırasında yaptıklarına birinci elden tanıklık etmeye mecbur kaldım. Gazze’ye ziyaret beni tarifsiz acılara gark etti. Hamas’ın ilkel silahlarının tersine, İsraillilerin elinde katletmek, sakat bırakmak ve yok etmek için o kadar girift yol var ki. İnsansız hava araçları, F-16’nın attığı fakat ıska geçen “akıllı bombalar”, füzeler fırlatan Apache helikopterleri, karadan saldıran tanklar ve Gazze’yi denizden döven gemiler. O kadar çok ürkütücü silahın üzerine “Made IN USA” yazıyor ki. Hamas’ın İsrail köylerine yaptığı saldırılar acınacak haldeyken, 13 İsrailliye karşı bin 330 Filistinli ölüyle İsrail’in ölçüsüz karşılığı vicdansızlık.

İşgal Hamas’ı yok etmek için tasarlandıysa, feci halde çuvalladı. Kontrolü elinde hala tutmasının yanında Hamas, çok daha fazla desteği eline geçirdi. Eğer işgal bir tür toplu cezalandırmaysa iyi iş çıkardı, arkasında bıraktığı acılı anneler, öfkeli babalar ve sarsılmış çocuklarla.

Yıkım hakkında bir nebze fikir sahibi olmak için, Gazze: Çocuk Katliamı adıyla internette dolaşan resimlere bakın. Gazze’nin işgalini destekleyen herkese izlettirilmeli bu görüntüler. Kebap gibi kavruk bebekler. Uzuvlar kopmuş, hatlar beyaz fosfordan erimiş. Yüzler acıyla inliyor, korku sarmış, ıstırap kaplı.

Bu resimlere bakıp da “İsrail’in kendini savunma hakkı vardır” ya da “Hamas bunu halkına kendi yaptı” ya da daha da kötüsü “İsrail ordusu yeterince ileri gitmedi” sakızını hala ağzına alıp çiğneyebilen biri sadece Filistin halkına değil tüm insanlığa kötülük etmiştir.

Tüm büyük dinlerin en büyük ortak erdemi merhamet, diğerlerinin çektiği acılarla harekete geçen en temel insani duygudur ve o acıyı dindirmek için bir arzu, bir iştiyak doğurur. Gerçek merhamet kişinin inancı ya da acı çekenin milliyetine göre değildir. Sınırları aşar, evrensel bir dil kullanıp ortak bir maneviyatı paylaşır. Holocaust kurbanları gibi acıyı bizatihi yaşayanların merhameti en derinlerinde anlamaları beklenir.

Gazze’yi ziyaret ederken İsrail seçimleri en civcivli zamanındaydı. Okulların, oyun bahçelerin, evlerin, camilerin ve kliniklerin enkazlarına bakarken Benyamin Netanyahu’nun sözlerini hatırlıyorum: “İsrail’in Hamas’a vurduğu darbe ne kadar sert olursa olsun, asla kâfi değildi”. Çocukları bombalanmış bir hastanenin yoğun bakımında yatan üzüntüden deliye dönmüş annelerle konuşurken, yarıştaki “ılımlı” kadın Tzipi Livni’nin Hamas’la görüşmeyeceğine taahüt edişini, onun yerine “terörle güçle savaşmak gerekir, çok fazla güçle” diyişini ve “operasyonu bitirerek eğer caydırıcılığa henüz erişmemişsek, mesajı anlayana kadar devam edeceğiz” diye uyarışını anımsıyorum.

“Mesaj”ın alındığını söyleyebilirim. Hani, İsrail’in Filistinlilerin hayatlarının anlamsız gören savaş suçluları tarafından yönetildiğine dair olan şu mesaj. Ya da daha da ürperticisi İsrail halkının Netanyahu, Livn ve Anti-Arap ırkçısı Avigdor Lieberman’a oy vererek verdiği savaş yanlısı mesaj.
Holocaust’un ağza alınmayacak dehşetlerinden doğan bir ulusun Filistinlileri katledilişini destekleyen bir ulusa dönüşmesi ne kadar trajik!

Burada yani ABD’de, Kongre, Filistinlilerin acılarını yok saydı ve İsrail devletine tereddüt destek vaat etti. 535 kişiden sadece 5’i hariç herkes işgali meşru gören ve Hamas’ı tek başına ateşkesi bozduğu yanlış suçlamasını içeren ve kapalı sınırlarda gıda yardımları çürürken Gazze’ye insani yardım gönderen İsrail’i öven yasa tasarına destek verdi.

Gazze halkı arasındaki tek bir zayıf umut ışığı Obama yönetimiydi. Obama’nın işgal sırasında sessiz kalması ve barış elçisi George Mitchell’in Orta Doğu’ya ilk ziyaretinde Gazze’ye ya da hatta Suriye’ye gitmemesinden birçokları hayal kırıklığına uğradı. Fakat Mitchell’in iyi bir seçim olduğunu ve eğer Amerikan halkı serbesti sağlarsa Obama’nın olumlu bir rol oynayacağını düşünüyorlar.

Obama’ya bu serbestîyi kim sağlayabilir? Filistin halkının adalet çağrısına kim cevap verebilir? Kim İsrail saldırganlığını destekleyen güçlü AIPAC lobisine karşı çıkabilir?

Organize, devinimli, koordine bir taban hareketi, karşı kuvvet için elzemdir. Bu hareket içinde özellikle güçlü sesler Amerikalı Yahudilerdir. Böylesi bir karşı kuvvetin ilk adımı Amerikan Yahudi toplumu içinde atıldı. Birleşik Devletler genelinde Yahudiler yürüyüşlere, oturma ve ölü-gibi eylemlerine katıldı, hatta bazıları tepkilerini göstermek için kendilerini İsrail konsolosluğuna zincirledi. J Street ve Brit Tzedek v’Shalom diplomatik çözüm için lobi yapıyor. Tikkun, sosyal adalete dayanan bir Yahudi ruhsal yenilenme organize ediyor. Orta Doğu Çocuk Birliği ve Madre Filistin’e yardım gönderiyor. Siyah Kadınlar haftalık zorlayıcı gece ibadetleri yapıyor. Sadece Barış İçin Amerikan Yahudileri Batı Şeria’ya zeytin ağaçları dikiyor. Yahudi Barış Sesi, işgalden kar eden firmalardan yatırımın çekilmesini destekliyor. İşgale Karşı Yahudiler ABD’nin İsrail’e yardımına son verilmesi çağrısı yapıyor.

Bu gruplar arasında daha büyük bir koordinasyona ve daha geniş bir hareket ihtiyacımız var. Özelikle Yahudi Amerikalıların dâhil olduğu daha fazla insana ve sürekli varlığına. Atalarımızın hatırasına ve bizim-ve-Filistinli-çocukların geleceği için daha fazla Amerikalı Yahudi, sesini yükseltmeli ve elini uzatmalı. Tıpkı İşgale Karşı Yahudiler’in üyesi Shalom Schwartzbard’ın New York’taki bir protestoda dediği gibi: “Dikenli tellerin ve kontrol noktalarının arkasında esirliğin neye benzediğini kendi tarihimizden biliyoruz ve “Bir Daha Asla”nın anlamı hiç kimse ve hiçbir yer içindir yoksa hiçbir anlamı yoktur.”

Mart’ın 7’sinde Gazze’ye yardımdan daha da önemli olarak İsrail, ABD ve Mısır hükümetlerine sınırları açması ve ablukayı kaldırması için baskı yapacak büyük bir uluslararası delegasyonla geri döneceğim. Bu delegasyonun ekseri üyesi Yahudiler. Tikkun olam, dünyanın tamiri, ruhuyla gideceğiz ancak ağır bir sorumluluk, utanç ve evet merhamet taşıyacağız. Molozlar altında gömülen o küçük kızın hayatını asla geri veremeyeceğiz. Fakat Amerika ve büyüyen Amerikalı Yahudilerden getirdiğimiz “Gazze’ye, Sevgiyle” mesajıyla onu kalbimizde taşıyabiliriz ve taşıyacağız da.

(Kaynak: Global Exchange; Çev: Oğuz ESER/TIMETURK)

*Medea Benyamin, GlobalExchange ve Barış İçin Kadınlar’ın kurucularındandır.



Bu haber 553 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,933 µs