Erbil sorumlulukları | " /> Erbil sorumlulukları | "/>

En Sıcak Konular

Erbil sorumlulukları

19 Şubat 2009 13:47 tsi
Erbil sorumlulukları Erbil’deki ‘Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak’ konferansının öne çıkardığı bazı sonuçlar var. Konferans katılımcıları izlenim ve görüşlerini yazıyorlar. Bu konferansın izlenmesi gereken sonuçları var, ama en önemli sonucu, en başta kat

Emre Aköz, bugün Sabah’taki köşesinde “Genç Kürdistan'ın abisi kim olacak?” diye soruyor. Aköz sorusunu başlığa çıkardığı yazısının ilgili bölümünde “Bir tahminim var” diyerek şöyle yazmış:

“ABD, Irak'tan çekildikçe, Kürdistan, doğudan İran'ın, güneyden Arapların baskısına maruz kalacak.
Bence önümüzdeki dönemde Türkiye, Kürdistan'ın 'soft power' ve ekonomik ilişki anlamında abisi olmaya çalışacak.
(Eğer devletlerin arasında kaçınılması zor bir güç rekabeti varsa, bunu yapmaya da mecbur!)
Yakın tarihlere kadar, " Bağımsız Kürdistan, Türkiye'nin bütünlüğünü tehdit eder " diyen Ankara'nın kırmızı çizgileri silindi gitti.
Henüz pek toy olsa da, Kürdistan devleti ilan edildi. Türk işadamları da onun gelişmesinde pay sahibi oldu.
Bundan sonra birleşik Irak'a dönüleceğini sanmıyorum. Tersine Türkiye, Kürdistan'ı korumaya ve geliştirmeye çalışacak.
Kürdistan'da petrol var, Türkiye'de ise mal ve mühendislik bilgisi... Erbil'de apaçık gördük işte: Kürtlerin gözü kulağı Türkiye'de... Ama Ankara'dan ziyade İstanbul'da! (Ticaretin sorun çözücü gücünü yabana atmayalım.)
Bütün bunların olması için de Türkiye'nin kendi Kürtleriyle olan sorunlarını halletmesi gerekiyor.”

Bilindiği gibi Abant Platformu, Erbil’de  “Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak” başlıklı iki gün süren bir konferans düzenledi. Konferansa Türkiye’den çok sayıda yazar, gazeteci ve akademisyen katıldı.

Yapılan konuşmalarda Türkiye’nin Erbil’de bir konsolosluk açması ile cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın bölgeyi ziyaret etmesi, öne çıkan hususlardı.

Konferansa katılan gazeteci ve yazarlar izlenim ve düşüncelerini paylaştılar. Bunlardan biri de Taraf’tan Yıldıray Oğur’du.

Oğur’un dikkat çektiği husus da Aköz’ün belirttikleri kadar önemliydi ve gecikmiş de olunsa Erbil’i “keşfetmenin”, onunla “karşılaşmanın” önem ve gerekliliğinden bahsediyordu:

“Erbil’in tanıştığı dünyanın başka türlü gerçekleri de var. Havaalanından itibaren her yerde karşınıza çıkan Bangladeşli genç işçiler o gerçeklerin en acıklı olanlarından biri. ‘Erbil’in Kürtleri Bangladeşliler’ dersem yeterince açıklayıcı olur herhalde.
Uzak diyarlardan Bangladeşli genç işçilerin bile gelip keşfettiği Erbil’i, kuzey komşu Türkiye’nin entelektüellerinin keşfetmesi Abant Platformu’nun Erbil toplantısına kısmet oldu. Ancak son gün oturumlarına yetişebildiğim toplantıyı tarihî yapan da zaten hararetli oturumlarda neler konuşulduğundan çok bu keşif ve karşılaşmaydı.
Bir zamanlar buradaki insanların Türkiye’deki muhatapları Necati Özgenler, Hasan Kundakçılar olmuştu. Bu toplantıyla onların yerini Murat Belgeler, Altan Tanlar, Etyen Mahçupyanlar, Ali Bulaçlar, Bejan Maturlar aldı. Herhalde esas mesele de buydu…
Hemen ‘olur mu’ demeyin. Çok güzel oluyor. Hadi, biraz cesaret...”

“Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak” konferansında dile getirilen görüşler, yapılan değerlendirme ve öneriler, Türkiye’nin bölgeye ilişkin politikasına ne ölçüde yansıyacak?

Asıl izlenmesi gereken olay bu. Bu nedenle Erbil’deki konferansa katılanların, böyle bir sorumluluk altında bulunduklarını söylemek gerekir.

Bu sorumluluk, Kürt sorununun barışçıl çözümü için daha fazla duyarlı olmak ve gayret göstermekle başlıyor.

Ve bunun bir parçası olarak, adına “Kuzey Irak” denilen bölge ile ilgili yeni bir yaklaşım geliştirilmesine katkıda bulunmak da önemli.

Türkiye Ortadoğu’da “lider” bir ülke olacaksa, bunun mihenk taşlarından biri de Kürt sorunu konusundaki tutum ve pozisyonudur…

Hasan Soylu www.iyibilgi.com



Bu haber 438 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,424 µs