Beşar şaşar mı? | " /> Beşar şaşar mı? | "/>

En Sıcak Konular

Türkiye'yi ötelemek: Beşar şaşar mı?

19 Şubat 2009 13:41 tsi
Türkiye'yi ötelemek: Beşar şaşar mı? Batı’nın yeni ‘gözdesi’ Suriye, Obama’lı yeni süreçte bölge denklemlerini baştan kuruyor. Başer Esad üst üste ‘kritik’ misafirler ağırlarken, zarifce Ankara’yı öteliyor! Türkiye Barış Süreci’nde Mısır karşıs

Davos krizi ile “gün yüzüne” çıkan, Mısır-ABD-Fransa-İsrail sutresine tek başına direnen Türkiye, şimdi Suriye ile uğraşmak zorunda kalacak mı?

İsrail’in Gazze saldırısına kadar, Tel Aviv ile Şam arasında başarılı bir arabulucuk süreci geliştiren, üstelik “anlamlı” sonuçlara da çok yaklaşan Ankara, Davos’da yüzeye vuran krizle birlikte bu kazanımları yitirmiş gibi.

İsrail ve Arap dünyası arasındaki ilişkilerin Mısır üzerinden yürütülmesini destekleyen, ABD-Fransa ve İsrail, bir anlamda Ankara’yı denklemden ötelediler.

Taze Beyaz Saray’ın Afganistan’dan sonra öncelik listesinin ikinci maddesinde bulunan Ortadoğu problematiğinin çözümünde şimdi yeni aşama, Suriye’nin kazanılması olacak gibi.

Bush yönetimi boyunca “şer ekseni”nin ayağı olmakla suçlanan ve bu yüzden baskılanan Şam, Türkiye’nin tahtıravallenin bir ucuna abanmasıyla Batı’yla tüm ipleri geri dönülmez biçimde koparmaktan alıkonulmuştu.

Keza, Ortadoğu’da Şii-Sünni ekseni çekişmelerinde de bu ülkenin İran’a kayması engellenmişti.

Bugün ise yeni dengeler artık çok farklı. Washington, İsrail’in kazanılması için yeni bir süreç başlattı ve ağırlığını da hızla artırıyor.

Bunun en somut örnekleri tam bugünlerde yaşanıyor.

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı, 2004 seçimlerinde Demokrat Parti'nin başkan adayı John Kerry dün Şam'daydı.

Önümüzdeki hafta da ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Howard Birman başkanlığındaki bir heyet Suriye'yi ziyaret edecek.

Birman, ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin Şam'ı tecrit etmelerinin öncüsü idi.  Şimdi tersini yapacak gibi duruyor.

Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan ortaklığı da bu gelişmeye destek veriyor. Bu “kalıbın” önemi, Ortadoğu’daki krizlerde Suriye’nin varlığı. Filistin-İsrail, Suriye-İsrail ve Lübnan-İsrail dosyalarında Şam etkisi var.

Türkiye dışlanıyor mu?

Bugün gelinen noktada Suriye’nin yeni bir açılım ürettiği hissediliyor. Buna göre Şam yönetimi görüşmelerin ABD denetiminde yürümesini istiyor.

Tabii ABD-Suriye ilişkilerinde diplomatik engeller var. Resmi ilişkilerin yeniden kurulması gerekiyor. İşte bunun için de yukarıda yazdığımız ziyaretler gerçekleşiyor.

Keza, Suudi Arabistan’da aynı tonda. O da Suriye’ye özel temsilcilerini gönderiyor. Ardından Esad’ın mukabele ziyareti gerçekleşecek.

Kimi yorumculara göre, Türkiye’yi örnek alarak Suriye açılımları yapan Fransa da bu ülkenin bölgede güçlenmesinden yana. Ancak “örnek almak” yerine “rakip” kelimesi daha uygun olsa gerek.

Peki tüm bu adımlardan, Suriye’nin Türkiye’ye gözden çıkardığı veya ihtiyacı kalmadığı sonucunu çıkarabilir miyiz? Tam değil.

Suriye’nin Ankara’yı yok sayacağı iddiası çok dengeli değil. Fakat bir değişiklik olduğu da anlaşılıyor. Bunun somut örneği de, çoğunlukla dış basına pek röportaj vermeyen Esad’ın bir “İngiliz” gazetesine (The Guardian) söyledikleri.

Suriye Devlet Başkanı, Ortadoğu barış sürecinde Washington’u "başhakem" olarak görmeyi umduğunu söylüyor. “ABD’nin yedeği yok” diyerek bir anlamda Ankara’ya körleşiyor.

Daha başka sözleri de var. Ve kabul etmek gerekiyor ki, manidar; “Bu yönetimin farklı olacağı yönünde bir izlenimimiz var. Sinyallerini de aldık. Obama’nın ‘yumruğunu sıkmayanlarla tokalaşırız’ sözlerini üzerimize almadık. Çünkü biz yumruğumuzu sıkmadık. İsrail’in Gazze’deki saldırganlığı sırasında bile biz barıştan bahsediyorduk"!

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,751 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,862 µs