Kötü kokular neden bir anda arttı?

18 Şubat 2009 16:27 tsi
'Bu itiş kakış, iftira, dövüş, şantaj, yolsuzluk sonucunda koltuğa kim oturacak, oyları kim alacak?'

Ahmet Altan / Taraf

Siyaset

Siz, bu siyasetçilerin nasıl insanlar olduklarını anlayabiliyor musunuz?
Doğrusu, ben pek anlayamıyorum.
Bu nasıl bir “hizmet aşkıdır” ki insan bu aşk için boylu boyunca çamurlara gömülebilsin?
Ankara’da AKP, İstanbul’da CHP koltuk kasırgalarından geçiyorlar.
Keçiören’in AKP’li Belediye Başkanı ve önümüzdeki seçim için de aynı koltuğun adayı olan siyasetçi önceki geceyarısı aniden adaylıktan çekildi.
Sonra televizyon kameraları önünde ve sulusepken ağlayan iriyarı adamların eşliğinde bir gösteri yaptı.
Ardından “bağımsız aday” olacağını açıkladı.
Ve, “adaylık başvurusuna on dakika kala” bağımsız adaylıktan da vazgeçti.
Niye oldu bu tuhaflıklar?
Söylentilere göre, belediye başkanının “partidaş” rakipleri, onun “çok özel” bir kasetini bulmuşlar.
Bu kasetle onu partinin adaylığından çekilmeye zorlamışlar.
Mecburen AKP adayı olmaktan vazgeçmiş.
Herhalde, “bağımsız aday” olmaktan da son anda aynı “şantajla” döndürmüşlerdir.
Biz, Keçiören’le ilgili daha önce çok haber yaptık.
Orası karışık bir yer.
Adaylıktan çekilen belediye başkanının görev yaptığı dönemde, Keçiören’de insanlara “mafyavari” baskılar yapıldığına dair tanıklar var.
Ama bu baskı iddiaları, dövülen adamlar, patlayan silahlar AKP yönetimini hiç etkilemedi.
Aynı adamı aday gösterdiler.
Ama bir “özel” kaset onlar için bütün o baskılardan daha “caydırıcı” olabildi.
Bütün bu baskılar, şantajlar, belden aşağı vurmalar ne için?
“Halka hizmet” için.
Halka hizmet etmeyi seven bu kadar çok adam varken, bu halk niye bu kadar kötü durumda peki?
Siyasetçilerin bu halk sevgisinde insanı ürperten bir şeyler var.
İçini bulandıran bir şeyler.
AKP Ankara’da utanca batarken, ana muhalefet CHP de İstanbul’da kendini utandıracak olaylarla sarsılıyor.
Sistemin bozukluğu yerine “bireysel yolsuzlukları” siyasetinin hedefi yapan CHP’nin tepe yöneticilerinden birinin İstanbul’da yolsuzluğa bulaştığı Vatan gazetesi tarafından açıklandı.
Bir arsa yolsuzluğunda hazırlanmış bir protokolü, gazete manşetinden yayınladı.
Bu yetmedi.
CHP İl Başkanı, aday listeleri yüzünden genel merkeziyle kapıştı.
İstifa etti.
Ardından istifasını geri aldı.
Ne oluyor?
Halka hizmet etmeye çalışıyorlar.
Halka hizmetin böyle “kirli” bir şey olması garip değil mi?
Hizmet dediğiniz sanki daha temiz olmalı.
Ama olmuyor işte.
“Halka hizmet” için halkın başına geçmenin, bu insanlarda yarattığı bir göz kararması var.
O “hizmet” için her şeyi yapabiliyorlar.
Bu sadece Türkiye’de böyle değil, dünyanın birçok yerinde de siyaset demek biraz kirlenmek demek oluyor.
Seçimler yaklaştıkça kirler de kabarıyor.
Kendisine “hizmet” etmek için olmadık işler yapan bu adamları halk da uzaktan öyle seyrediyor.
Belki biraz eğleniyor da.
Siyaset, sirk gibi bir şey oluyor seçimlere yaklaştıkça
Peki, bu sirkten kim galip çıkacak?
Bu itiş kakış, iftira, dövüş, şantaj, yolsuzluk sonucunda koltuğa kim oturacak, oyları kim alacak?
Bugün bizim gazeteye gelen dünyanın en büyük gazetelerinden Japon Gazetesi Asahi Şimbun’un Ortadoğu büro şefi de aynı soruyu sordu.
“Bilmiyorum” dedim, “ben bu seçim tahminlerinden pek anlamam.”
Bu işten anlayanlar, AKP’nin Ankara’da işinin çok zor olduğunu söylüyorlar.
Biliyorsunuz AKP’nin Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, MHP kökenli.
MHP’den de oy alıyordu.
Şimdi MHP de kuvvetli bir aday çıkarınca AKP zorlanmaya başlamış.
Gökçek gibi MHP kökenli olan Keçiören Belediye Başkanı da adaylıktan çekilince ve çekilmesinin acısını Gökçek’ten çıkaracağı öngörülünce, Ankara’da CHP’li Karayalçın’ın şansının çok arttığı da söyleniyor.
Benim hiçbir zaman çok fazla ilgimi çekmeyen bütün bu karmaşa ne için yaşanıyor?
Halka hizmet için.
Şantaj da halk için, kavga da halk için, yolsuzluk da halk için.
Bunlar ya “halk” dediklerinde başka bir şey söylemek istiyorlar, ya “hizmet” dediklerinde.
“Avrupa’nın en fakir ülkesi olmak” için bu kadar “hizmet” fazla çünkü.

Bu haber 603 defa okundu.