O haritayı bir de biz görelim

17 Şubat 2009 11:44 tsi
Obama, Livni'yi terk ediyor, Şahinleri kucaklıyor! iyibilgi Ankara

İsrail seçimleri bitti. Ama hükümet bitmedi. Cumhurbaşkanı Şimon Perez, kısa sürede hükümet kurma yetkisini Kadima (Tzipi Livni) veya Likud’dan (Binyamin Netanyahu) birine verecek.

Ortadoğu kadar dünyayı da yakından ilgilendiren bu seçim, bölgenin kaderini de bir anlamda belirleyecek. En önemli soru ise, ABD’nin yeni yönetiminin hangi lider ile çalışmayı tercih ettiği, edeceği.

Başkan Barack Obama’nın genel olarak Ortadoğu’ya, özel olarak da İsrail-Filistin sorununa bakışı, kendisini özel temsilcisi George Mitchell’in planında gösteriyor.

Mitchell tarafından çok önceden kaleme alınan bu plan, kaba hatları iki ana eksene dayanıyor. Önce Filistan tarafı bir “bütün olarak”, kesin ve uzun bir ateşkese imza atacak.

Bu konuda tartışma veya “istisna” olmayacak. İkinci aşama ise İsrail’in elinde bulunan topraklarının bir kısmından, yeni yerleşim yerleşim yerlerinden çekilmeyi kabul etmesi.

İki konu tam olarak başarılırsa, sonraki aşamada barış planı, Filistin’in tanınması süreci gelecek.

Son derece basit duran bu planın işlemesi için ABD’nin baskısı elbette önemli. Ama bunun uygulanması için Tel Aviv’in yeni patronunun, formata uygun olması gerekiyor.

Yani en yalın haliyle şu sorunun yanıtlanması gerekiyor. Livni mi, Netanyahu mu? Dışişleri Bakanı Livni’nin bu plana eğilimli olduğu zaten biliniyor. Seçimlerden çok önceki “zımni” açıklamaları, hatta partisinin eski lideri ve Başbakan Ehud Olmert’in verdiği sinyaller buna uygun.

Livni de şimdi aynı yolda. Ancak seçimin getirdiği sonuçlar bu denklemi bozabilir mi? Çünkü bugün itibariyle, Netanyahu’nun hükümeti kurmakla görevlendirileceği inancı pekişmiş duruyor.

Yani özellikle toprak vermek gibi, hem İsrail kamuoyunun hem de Netenyahu’nun hassas oldugu açık. O bir şahin. Peki bu durumda ne olacak?

Şimon Peres’in hükümet kurma görevini Netanyahu’ya vereceğine ilişkin izlenimler ve İsrail Parlamentosu Knesset’deki sandalye dağılımı, Livni’nin biraz paniğe kapıldığını gösteriyor.

Her iki taraf da Başbakanlığı almak istediğinden, hatta ikili bir koalisyon halinde dönüşümlü Başbakanlık fikrine de pek sıcak bakmadığından, tercihin yönü Likud’a kayacak gibi.

İşte bu ortamda Tzipi Livni dün ilginç bir açıklama yaptı. İsrail’in kuruluşundan bu yana toprak kaybına gösterdiği hoşgörüsüzlüğü aşan bu beyanın satırları şöyle; “İsrail’in bir kısım topraklarından vazgeçmesi lazım. İsrail’in demokratik ve Yahudi devleti olarak kalması için bu gerekli.”

Seçimlerden önce bu türden bir açıklama yapması imkansız olan Livni’nin bu mesajı elbette İsrail’e değil. ABD’ye. Livni böylece Washington’a, “sizin düşüncelerinizi en iyi ben uygularım” mesajı gönderiyor.

Zaten, bu konuşma için seçilen mekan da buna işaret ediyor. “Amerikalı Yahudi örgütleri” başkanlarının katıldığı bir konferans!

Washington elbette bunu duyuyor. Duyuyor ama Livni’ye el uzatır mı? İşte orası tartışmalı. Çünkü kimi analizcilere göre ABD, bu denli radikal kararları ancak yine radikallerin alabileceğini düşünüyor!

Beyaz Saray’a göre, toprak meselesinde hassas olan İsrail halkının reaksiyon göstermemesi ve hatta ikna edilmesi için en iyi yöntem milliyetçilerin bu plana destek vermeleri. Yani yeni haritaya!

Yine de Şimon Peres kararını açıklayana kadar Livni için herşey bitmiş sayılmaz. Çünkü burası Ortadoğu!

Bu haber 2,350 defa okundu.