Aynaya neden bakacakmışız?

16 Şubat 2009 16:21 tsi
Kanınızı donduracak güç hesapları!

Zeynep Gürcanlı / Hürriyet

İsrail Kara Kuvvetleri Komutanı General Avi Mizrahi’nin Türkiye-İsrail ilişkilerine bomba gibi düşen açıklamalarının ardında, İsrailli askerlerin “uluslar arası savaş suçlusu ilan edilme” korkusu var.
Üstelik, İsrail’in bu büyük korkusunun önündeki tek engel de Türkiye.
İsrail’in, özellikle de İsrailli komutanların büyük korkusu Nisan’da yapılacak bir konferansla ilgili;
Birleşmiş Milletler Irkçılıkla Mücadele Konferansı Cenevre’de gerçekleştirilecek.
“Durban süreci” olarak da anılan söz konusu konferansta, İsrail’in Gazze operasyonunun gündeme gelmesi bekleniyor. Konferansta alınacak bir kararla İsrail operasyonları “ırkçılıkla” bağdaştırılabilir. Bu da, operasyona katılan tüm İsrailli komutanların ve emri veren siyasetçilerin “soykırımla” suçlanmalarının önünü açabilir.
İşte İsrail’in büyük korkusu bu;
Tarihini, ikinci dünya savaşındaki Yahudi soykırımı üzerine kuran bir ülkenin, bu kez Birleşmiş Milletler’de resmen “soykırımcı” ilan edilmesi.

TÜRKİYE KOMİTEDE

Kararın alınması, Cenevre konferansı’nı düzenleyen“komitede” yer alan ülkelere bağlı.
Nitekim, Türkiye’nin önemi de tam burada çıkıyor. Çünkü Türkiye, konferansı düzenleyen ve yöneten ülkelerin oluşturduğu “komitede” bulunuyor. 

Komitenin diğer üyeleri arasında ise, İsrail için tam bir “kabus” olanlar var;
İsrail’in “can düşmanı”, bu ülkenin “haritadan silinmesini” isteyen İran;
Gazze operasyonu sırasında İsrail’i protesto için en kalabalık gösterilerin yapıldığı ülke olan Endonezya;
İsrail’i her fırsatta kınayan Muammer Kaddafi’nin Libya’sı;
Yine İsrail’i Gazze konusunda en sert şekilde eleştiren Pakistan ve Küba…
Kısacası, tüm bu komite içinde, aslında İsrail’in “ikna edebileceği” ender ülkelerden biri Türkiye.
Ankara’daki sohbetlerde, İsrailli komutanın çıkışının da, “bizi suçlu ilan ederseniz, biz de boş durmaz, Türkiye’nin soykırımcı ilan edilmesi için kampanya başlatırız” tehdidinin yer aldığı konuşuluyor.
Ankara kulislerine göre İsrail’in yapmak istediği “kısasa kısas olur” mesajı vermek;
“Eğer İsrailli komutanlar Gazze için yargılanırsa, Türk komutanların da güneydoğu için yargılanması konusunda harekete geçeriz…”

O sert çıkışın bir sivil değil de, bizzat Kara kuvvetleri komutanı tarafından yapılmasının nedeni de bu…
Irkçılık, Irk Ayrımı, Yabancı Düşmanlığı ve Bunlardan Kaynaklanan Hoşgörüsüzlüğe Karşı Dünya Konferansı’nın ilki,  2001 yılında, Güney Afrika’nın Durban kentinde yapılmıştı. İsrail ve ABD, Durban’daki ilk konferanstaki sonuç bildirgesinin taslak metninde, İsrail’i ırkçı ve ırk ayırımı yapan bir ülke olarak betimlenmesi üzerine konferansı terk etmiş ancak bu tanımlamalar daha sonra metinde yer almamıştı.

Bu haber 1,277 defa okundu.