En Sıcak Konular

Erbil'de Türk ve kürtler buluştu

16 Şubat 2009 11:52 tsi
Türk ve Kürt aydınları, Erbil'de biraraya gelerek, Geleceği Birlikte Aradılar... Abant Platformu çerçevesinde yapılan toplantıda cesur konuşmalar yapıldı.

Aydınları bir araya getirerek, ulusal ve uluslararası sorunları masaya yatıran Abant Platformu, 18. toplantısını Erbil'de yaptı. 'Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak' başlığını taşıyan konferansın açılışında dostluk ve barış mesajları öne çıktı.

Geçmişte yaşananlar geleceğimize ipotek koyamaz

Türk ve Kürt kültürünün birbiriyle yakın ilişki içerisinde olduğuna dikkat çekilirken, geçmişte yaşananların geleceğe ipotek koymaması gerektiği üzerinde duruldu.

Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Kültür Bakanı Falakaddin Kakeyi, "Bütün gücümüzle barış ve dostluğun yanındayız." derken, Türkiye'nin Musul Başkonsolosu Hüseyin Avni Botsalı, Irak'ın Avrupa'ya açılan kapısının hiçbir zaman kapanmayacağının altını çizdi. Türkiye'den gelen fikir adamları da, kendilerini Erbil'de yabancı hissetmediklerini anlattı. Abant Platformu adına söz alan Prof. Dr. Mümtaz'er Tüköne duygularını şöyle aktardı: "Beraber sevinip beraber üzülen bir halkız. Burayı yurtdışı olarak görmüyoruz. Hepimiz evimizdeyiz. Hepimiz Kürt'üz."

Konferansın açış konuşmasını yapan Erbil Valisi Nevzad Hadi de geçmişin hatalarına takılmamak gerektiğini vurguladı. Hadi, zor zamanlarda Türkiye'nin sınır kapılarını sonuna kadar açtığını hatırlattı ve ekledi: "Artık çocuklarımız bilsin ki komşularımız onların dost ve kardeşleridir."

100'ü aşkın aydının katıldığı iki günlük konferansın sonuç bildirgesinin bugün yayımlanması bekleniyor.

Konferansın düzenleme kurulunda yer alan Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne konuşmasında, Erbil'de yaşayan Kürtlerden çok daha fazlasının Türkiye'de yaşadığına dikkat çekti. Kürtlerle Türkler arasında bir düşmanlık olmadığını vurgulayan Türköne, "Bizimle gelenlerden kaç tanesi Kürt inanın bilmiyoruz. Çünkü hepimiz Kürt'üz. Türkiye'de yaşayan 72 milyon gibi ben de biraz Kürt'üm. Bir Kürt gibi düşünüyor, yaşıyor ve geleceğe bakıyorum." mesajını verdi. Kentin Kürtlerin diyarı olduğu kadar Arap ve Türkmenlerin vatanı olduğuna da işaret etti. İlk Türk sosyoloğu Ziya Gökalp'in Diyarbakırlı bir Türk milliyetçisi olduğunun altını çizen siyaset bilimci Türköne, onun şu sözlerini aktardı: "Kürt'ü sevmeyen bir Türk, Türk değildir. Türk'ü sevmeyen bir Kürt, Kürt değildir."

Khanzad Otel'de Saad Abdullah Kongre Salonu'ndaki konferansın açış konuşmasını Erbil Valisi Nevzad Hadi yaptı. Irak'ın kuzeyindeki Kürt bölgesi ile Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirmenin kaçınılmaz olduğunu belirterek, "Geçmişteki hatalardan ders alıp, geleceğe dostlukla bakalım." dedi. Sert dil ve askerî operasyonların hiçbir zaman sorunlara çare olmadığını ifade ederek, 'günün diyalog günü olduğunu', geçmişin hatalarına takılmamak gerektiğini vurguladı.

Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Kültür Bakanı Falakaddin Kakeyi, yıllardır kopuk olan ilişkilerin yeniden kurulduğuna işaret etti. TRT'nin Kürtçe yayına başlamasını 'çok olumlu bir adım' şeklinde niteleyen Kakeyi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kürtçe bir TV kuruldu. Kürt dilinde de önemli bir gelişme kat edildi. Üniversitelerde bölümler açılacak. Bu da iki toplum arasındaki ilişkileri geliştirecek. Bütün gücümüzle barışın ve dostluğun yanındayız." Musul Türk Başkonsolosu Hüseyin Avni Botsalı, Türkiye'nin Irak'ın Avrupa'ya açılan kapısı olduğunu ve o kapının hiçbir zaman kapanmayacağını belirtti. Onun ardından söz alan Mukiriyani Araştırma Merkezi Başkanı Aso Kerim, toplantının iki toplum için barış ve dostluk getireceğini söyledi. Selahattin Üniversitesi (SÜ) Rektörü Muhammed Sadık ise şöyle konuştu: "Konferansta konuşulanlar sadece bugün değil, iki ülkenin geleceği için yol gösterici olacak."

Açılış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi. Başkanlığını SÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şirzat Neccar'ın yaptığı ilk oturumda Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı Başkanı Doç. Dr. İbrahim Kalın, yazar Ali Bulaç ve Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Ferit Eseserd birer sunum yaptı. Başkanlığını SÜ Öğretim Üyesi Dr. Reşat Miran'ın yaptığı oturumda Işık Üniversitesi (IÜ) Rektörü Salih Hoşoğlu, şair Bejan Matur ve araştırmacı Murad Hekim sunum yaptı. Çeşitli araştırma sonuçlarını örnek gösteren Hekim, Kürtlerin daha çok Türklerle komşuluk ilişkisi içinde bulunmak istediğinin altını çizdi.

Kürt meselesinin şimdiye kadar pek çok uluslararası toplantıda konuşulduğunu anlatan Bejan Matur ise "Erbil'de Kuzeyli ve Güneyli Kürtlerin, Türklerle konuşması bu toplantıyı benzerlerinden farklı kılıyor. Bu toplantı kuzeyle güneyi ayıran sınırın yüreklerde yer etmediğini göstermesi açısından ayrıca değerli." ifadelerini kullandı. Türkiye kamuoyunda güneyli Kürtler için yukarıdan empoze edilen kırıcı ve küçümseyici tavrın değiştiğini dile getiren Matur, şunları kaydetti: "Demokratikleşme için güneyli Kürtlerin Türkiye'ye ihtiyacı olduğu kadar, Türkiye'nin de güneyli Kürtlere ihtiyacı var. Bu ilişkinin başlaması gereken yer iç siyasettir. Türkiye öncelikle kendi Kürtlerine güvenmeli." IÜ Rektörü Hoşoğlu ise birlikte yaşama iradesinde eğitimin rolüne vurgu yaptı: "Bu konuda özellikle Türkiye'nin ciddi adımlar atmasının zamanı geldi. Türkiye'ye mevzuattaki zorluklardan dolayı çok az sayıda öğrenci gidebiliyor."

Kürt Konferansı, yerel Kürdistan TV'de canlı yayınlandı. İlk gün yoğun katılımın yanı sıra hararetli tartışmalar yaşandı. Tartışmalar daha çok Kürdistan-Kuzey Irak kavramları çerçevesinde gelişti. Bazı katılımcılar Türkiye'den gelen konuşmacıların Kürdistan tabirini kullanmamasını eleştirdi. Ali Bulaç, yöneltilen sorulara şu cevabı verdi: "K. Irak Federe Kürt Bölgesi'nin başkenti Erbil'deyim. Bunu söylemekten gocunan biri değilim."

'Ortadoğu'yu deli gömleğinden çıkarıp, evimiz yapabiliriz'

Konferansın ilk oturumda söz alan yazar Ali Bulaç, Batı tarafından 'Ortadoğu' olarak tabir edilen bölgedeki sorunların yine Batı tarafından empoze edildiğini vurguladı. Kritik bir dönemden geçildiğine işaret eden Bulaç, şunları kaydetti: "Bölge yeniden şekillenirken bilmemiz gereken temel bir gerçek var: Tek bir ulus devlet, tek bir etnik grup veya tek bir mezhep kendi çıkarını koruyarak bu krizin içinden çıkılamaz. Ortadoğu'yu kendi irademiz, kaynaklarımız ve zengin mirasımızla üzerimize giydirilmiş bir deli gömleğinden çıkarıp, hepimizin evi yapabiliriz. İslam alimi Saidi Nursi'nin dediği gibi: Eski hal muhal, ya yeni hal ya izmihlal."

SETA Vakfı Doç. Dr. Başkanı İbrahim Kalın da korku ve şüpheye dayalı bir Kürt algısının Türkiye'nin kendi Kürt sorununu çözmesinin önündeki en büyük engel olduğunu ifade etti.



Bu haber 820 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,981 µs