AKP'nin işi zor | " /> AKP'nin işi zor | "/>

En Sıcak Konular

Güneydoğu'da AKP'nin işi zor

16 Şubat 2009 10:32 tsi
Güneydoğu'da AKP'nin işi zor 'Diyarbakır’da AK Parti’nin işi zor. Orada seçmen adaya değil partiye oy vereceğini söylüyor. Adayın kim olduğunun önemi yok. Orada bizden olanlar ve olmayanlar kavgası var.'

Fadime Özkan / Star

“Muhalefet aday belirlemede çok geç kaldı, bu durum iktidar partisinin işine yaradı. AK Parti ve CHP, 29 Mart’ta, olası bir genel seçimde alacakları oydan çok daha fazla oy alacak fakat açılımlar oy getirmeyecek”.

29 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere 41 gün kaldı. Artık tüm partiler sahada ama önceki yıllara göre öyle hemen fark edilir bir seçim havası da yok. Daha çok AK Parti ve CHP’nin İstanbul ve Ankara adayları öne planda. Çok sayıda kamuoyu araştırması yapan, son olarak CHP ve AK Parti’nin siyasi açılımlarını kapsayan çalışması medyada yer bulan A&G Araştırma’nın sahibi Adil Gür ile seçimleri konuştuk.

29 Mart’a bir buçuk aydan az zaman kaldı. Partileradaylarını açıkladı, sloganını, seçim şarkılarını belirledi, meydanlara indi. Hava nasıl, seçimhavasına girildi mi yoksa Ergenekon başta olmak üzere gündemin gölgesi mi düşüyor seçimlere? 

Son söylediğinize katılıyorum. Türkiye ilk defa bu kadar sönük bir seçim atmosferi içinde. İnsanlar seçimi Kılıçdaroğlu-Topbaş, Kılıçdaroğlu-Erdoğan veyaBaykal-Erdoğan arasındaki söz düellosuyla takipediyor. Türkiye’nin değişik yerlerinde de hava aynı. 22Temmuzda da aynı şey olmuştu. Çok partili sistemegeçildiğinden beri ekonomi üzerinden giderdi seçim kampanyaları. Ama 22Temmuz’da 367 kararı, genelkurmay bildirisi üzerinden yürüdü. Ekonomi, neredeyse hiç konuşulmadı. Bu seçimlerde de, yapılanlardan yapılacaklardan çok ülkeniniçinde bulunduğu ruh haliyle ilgili tartışmalar yapılıyor, CHP’nin açılımları, Ergenekon, Davos... Seçimlerde konuşulması gerekenler konuşulmuyor. Bu dahem iktidarın hem ana muhalefetin işine geliyor. 

Neden işine geliyor? 

Yerel seçimlerde insanlar adaya oy veriyorum dese de, aslında partiye oy veriyor. Bunedenle partilerin ülke genelinde alabileceği oy, yerel seçimde alabileceği oyu etkiliyor. Yani bir ilde yönetimin değişebilmesi için o partinin ülke genelinde oyunu birkaç puan artırabilmesi lazım. 20 gün önce Türkiye genelinde geniş kapsamlı biraraştırma yaptık ve “partiye mi oy vereceksiniz adaya mı” diye sorduk. Her iki kişidenbiri partiye, biri adaya dedi ama uygulamada böyle olmuyor. Parti olmadan adayınperformansı yeterli olmuyor. 

Yerel seçim tarihimizde bu hep mi böyleydi? 

Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla partiler ön plana çıkmaya başladı. İnsanlar, eskiden partileri oradaki milletvekili ya da başkan adayı ile değerlendirirdi. Televizyonun gazetelerin internetin yaygınlaşmasıyla partilere ve liderlere bakarak oyvermeye başladı. 

Yerel seçimlerde iktidar partileri, icraatın başı olduğu için daha mı avantajlıdırmuhalefet partilerine göre? 

Hizmet anlamında evet. Her yüz seçmenden 35’i oyumu iktidara verirsem daha çokhizmet alırım diye düşünüyor. Araştırmalar bunu gösteriyor. 

MUHALEFET ÇOK GEÇ KALDI 

Partilerin seçim kampanyalarını nasıl buluyorsunuz?
 

Bu yerel seçimde partiler her şey için çok geç kalmış durumda. 1994 yerelseçimlerinde Refah Partisi seçimlerden 6 ay, bir yıl önce kapı kapı gezmeye oykazanmaya başlamıştı. Bugün ise muhalefet partileri iktidardan daha sonra belirlediadaylarını! Oysa seçim kampanyalarının gecikmesi her zaman iktidarın lehinedir. 

Neden? 

Kampanyalar ne kadar erken başlar, ülke sorunları tartışılırsa, iktidarın o kadar çok yıpranması doğal ve kaçınılmazdır. Seçimle kampanya arasındaki süre kısaldıkçakonuların konuşulma, kitlelere ulaşma süresi azalır yani zaman iktidar lehine işler. 

CHP uzun yıllardır ana muhalefet partisi. İktidara talip bir parti olarak bu bilgiyeCHP sahip değil mi, neden bu kadar gecikmiş olabilir? 

Sorunun muhatabı değilim ama eğer ben ana muhalefet partisi yöneticisi olsaydım İstanbul Ankara İzmir gibi illerde adaylarımı seçimden asgari 6 önce belirler, daha fazla ev gezip politikalarımı anlatırdım. Bu alacağım oyu hedefimin üstüne taşırdı. CHP de, MHP de diğerleri de çok gecikti. MHP daha bir hafta önce ilan etti İstanbuladayını. DSP ve SP de. Halbuki seçimlere 2 aydan daha kısa bir süre kalmıştır. Velhasıl atı alan Üsküdar’ı geçmiştir. 

AK Parti Üsküdar’da yani… 

Bana göre bu seçimin iki kârlı partisi var zaten; iktidar ve ana muhalefet partisi. Çünkü yerel seçimlerde insanlar gönlündekinden çok, yarışana oy verirler. MHP’ye DSP’ye ANAP’a ve diğerlerine oy verecek seçmenlerin önemli bölümü, partisiylearasında gönül bağı yoksa yarışan iki partiden kendini yakın hissettiğine oy verir. Bunedenle hem AK Parti hem CHP muhtemel bir genel seçimde alabileceklerindendaha fazla oy alacaklardır. 

AK PARTİ BU İŞİ BİLİYOR 

Kampanyaları, kendilerine güven ve halka güven telkin etme performansları nasılpartilerin? AK Parti’den başlayalım. 

AK Parti’nin, RP geleneğinden gelen bir belediyecilik anlayışı var. RP ile kazınılanbelediyelerden o günden bugüne kaybedilenlerin oranları yüzde 1’den fazla değildir ve üstelik üzerine yeni belediyeler eklenmiştir. Bu şu demektir: AK Parti belediyecilik işini iyi becermektedir. Bunda belediyelerin halkla  içe olmasının, sosyalyardımlaşmanın çok etkisi vardır. Bugün muhalefet partisi belediyeleri de AK Partibelediyelerini taklit etmektedir. Ayrıca Ak Partili belediyeler çok şanslıdır. 

Nasıl şanslı? 

Geçen yılki küresel ısınmayı düşünün. Bu yıl yağmur yağmasaydı AK Parti ağzıyla kuş tutsa İstanbul’da oy kaybederdi. Ama maşallah bardaktan boşanırcasına yağıyor yağmur. 1993’ü hatırlayın. İstanbul’un en kurak yılıydı. Su kesintileri vardı. Bu, Sözen yönetiminin eksi hanesine yazılmıştı. Bir yıl sonra yağan yağmur da Erdoğan’ın artı hanesine yazıldı. Siyasette tek başına çalışmak, proje üretmek yeterli değil. İnsanlargibi partilerin de şansa ihtiyacı var. Davos mesela. Böyle bir şans, bir başbakanıneline yüz yılda bir geçer. Bu da Tayyip Bey’e nasip olmuştur. 

DAVOS 1-2 PUAN GETİRİR 

Davos çıkışı AK Parti’nin oyunu artırır mı?
 

Hemen o hafta seçim yapılsaydı AK Parti alabileceği oyun 8-10 puan üzerinde oyalacaktı. Ama seçim günü ile sıcak gündem arasındaki zaman uzadıkça bunun oyaetkisi giderek azalır. 22 Temmuz seçimlerinde de AK Parti oylarının yüzde 47’e çıkmasında “27 Nisan bildirisinin etkisi oldu” dendi ama bizim Ocak ayındayaptığımız araştırmalarda oylar zaten yüzde 45’ler mertebesindeydi zaten. Bize göre, bildirinin etkisi 1-2 puan olmuştur. Bu manada Davos’un da 29 Marta etkisi 1-2 puanolacaktır. AK Parti seçmen nezdinde hâlâ alternatifsizdir. Bu AK Partiye 29 Mart seçimlerinde yüksek oranda oy sağlayacaktır. AK Parti çok başarılı olduğu için değil, mevcutlar içinde “kötünün iyisi” olduğu içindir. Ayrıca Başbakan’ın aday belirlemedemilletvekillerinin etkisinde kaldığını, yerel yönetimlerde küskünler olduğunu düşünüyorum. Bir de İzmir Adana Diyarbakır Mersin gibi kazanma ihtimali olanyerlerde çok flaş adaylar koyamamıştır. Bu nedenle pek çok araştırmacının söylediğinin aksine bir tespitte bulunacağım. Bu seçimde AK Parti il genelmeclisinde, belediye başkanlığında alacağı oydan daha fazlasını alacaktır. 

AÇILIMLARDAN OY ÇIKMAZ 

CHP’nin performansı nasıl, açılımlar oy olarak geri döner mi CHP’ye?
 

CHP aday belirlemede çok geç kaldı. Açılımların kısa vadede CHP’ye oy getirmez. Hiç kimse aslı varken muadiline oy vermez. Bu AK Parti için de geçerli. Tunceli’dekiyardımlar Alevi seçmenlerin AK Parti’ye bakışını değiştirmez. Çünkü Türkiye’de takımtutar gibi parti tutulur. 
Yaptığımız araştırmaya göre, halkın büyük kesimi CHP’nin çarşaf açılımını, AKPartinin Alevi açılımını samimi bulmuyor, seçim yatırımı olarak görüyor. Ama öyleolsa da olumlu bulanlarda da var. Orta ve uzun vadede Sünnilerin yönettiği bir partide Alevilere sıcak yaklaşılması veya dine uzak diye bilinen bir partinin en azından dindarlara düşmanca tavır içinde olmaması hem o partiye oy sağlayacaktırhem de laik-anti laik kutuplaşmasını azaltıp siyasetin yumuşamasına, demokrasininnormalleşmesine olumlu katkı yapacaktır. 

CHP açılımları köy kahvesindeki amcaların gönlünü yumuşattı belki ama teşkilatta ve tabanda partiye gönülden bağlı olanlar da hayal kırıklığı yarattı. Taban da kayıp olur mu? 

Olmaz. Son dört ayda yaptığımız çalışmalara göre CHP’ye oy veren her iki seçmenden biri, açılımları desteklemektedir. Biri ise şiddetle eleştirmektedir ama CHP’nin avantajı, AK Parti karşı olanların oylar bölünmesin diye oyunu CHP’yeverecektir. CHP’nin kaybı olmayacaktır. 

BAYKAL BU KEZ BAŞARDI 

Ne oldu CHP neden şimdi ihtiyaç duydu bu açılımlara?
 

Aslında Deniz beyin dindarlara, dine bakışı CHP’nin bugünkü açılımlarına uzakdeğildir. Açılımların bugüne kadar olmamasını Deniz beyden çok CHP yönetimiyleilgili bence. Dikkat edin, CHP’nin bütün açılımları, Baykal’ın tek yetkili olduğu son kurultaydan sonra geldi! Belki de CHP yönetimindeki dine, dindarlara soğuk bakangrup tasfiye edildi, bu bir varsayım tabi… 

Palyatif tedbirler ya da seçim yatırımı değil yani… 

Ben bu açılımların seçimlerden sonra da devam edeceğini düşünüyorum. Baykalçok deneyimli bir siyasetçidir, kısa vadede bunun oy getirmeyeceğini bilir. Amahalkın yüzde 99’nun Müslüman olduğu, AKP’li CHP’li DSP’li MHP’li DTP’li… halkın yüzde 93’ünün ‘din hayatımda çok önemli’ dediği bir ülkede iktidar olmanın yolununburadan geçtiğinin farkına varmış durumda. 

KILIÇDAROĞLU NE YAPSIN? 

Çarşaf açılımı Eyüp aday adayının rüşvet iddiaları nedeniyle bir şekilde “Sevigenkrizi”ne döndü. Bu, seçmenin CHP’yi samimiyet açısından sorgulamasına nedenolur mu? 

CHP’nin İstanbul’da Kemal Kılıçdaroğlu ile yürüttüğü kampanya dürüstlük veyolsuzluklar üzerine kurulu. Ortada bir iddia, iddia sahipleri ve bunu reddedenler var. Ne derece doğru bilebilmek mümkün değil ama en azından şu yapılmalıdır. Sayın Kılıçdaroğlu İstanbul’da kazanmak, kampanyanın inandırıcılığını sağlamak istiyorsaMehmet Sevigen’i en azından seçime kadar yanından uzaklaştırmalı. 

Seçim öncesi hız kazanan bu tür iddialar, haber ve meydan okumalar seçmenietkiliyor mu? 

Hayır, küçük bir yüksek eğitimli seçmen dışında etkili olacağını sanmıyorum. İnsanımız çok dürüst birini istemez yerel yönetimlerde. Adam kaçak kat çıkıyor. Yarınbir gün af olacak diye umuyor. Çok dürüst olursa yıkar mıkar diye düşünüyor. Biziminsanımız çalışan başkan ister. Yaptığımız araştırmalarda şunu sorduk birkaç kez: Namuslu çalışkan dürüst ama tembel bir başkan mı istersiniz yoksa iş yapan amaamiyane tabirle ‘götüren’ bir başkan mı? Seçmenin büyük kısmı “götürürse deçalışan başkanı isterim yeter ki hizmet gelsin” diyor. Muhalefet partilerinin yolsuzluk veya başarısız belediyecilik kampanyaları çok da doğru bir strateji değil doğrusu. İstanbulluların yüzde 52’si Kadir Topbaş başarılı, yüzde 30’u kısmen başarılı diyor. Yüzde 18’i başarısız diyor. Topbaş başarısız diye kampanya yaparsanız boşuna parave zaman harcarsınız. 
Hâlbuki… 
Hâlbuki işsizlik, yoksulluk kriz gibi genel yönetimle ilgili yapsalardı daha doğru. Buarada muhalefete de ücretsiz siyasi danışmanlık yapmış oldum. (gülüyor) 

MHP, YİNE 3. PARTİ OLACAK 

Ya MHP?
 

MHP mesela Ankara Beypazarı'nda başarılı bir ismi aday göstermiştir ama Gökçekile Karayalçın kavgasının arasında kalmıştır. Ankara’daki seçimin kaderini MHP’ninoyu belirleyecek. MHP Ankara’da yüzde 15’ten fazla oy alırsa, Gökçek’in işi zora girer. Aynı şey Adana’da da söz konusu. MHP ve AK Parti yarışından CHP karlı çıkacaktır. Ben Bahçeli’nin yerinde olsaydım İstanbul’da popüler bir adayım yoksa partinin birgenel başkan yardımcısını aday gösterirdim. İstanbul adayı tanınmamaktadır. Oysa burada alacağınız her oy Türkiye genelinde alacağınız oya yüzde 20 etki etmektedir. 

Seçimlerin ana muhalefet partisinin kim olacağını belirleyeceği yorumları var, MHP CHP’ye rakip olabilir mi&nbs

Bu haber 1,009 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    7,578 µs