Levent Kırca'ya göre AK Parti-CHP farkı

15 Şubat 2009 12:14 tsi
CHP'li belediye başkanlarını kibirli bulan DSP'nin Üsküdar adayı Levent Kırca, AK Partili başkanların farkını açıkladı.

'Başkan olursam, Üsküdar'a büyük bir cami yaptıracağım!' 
 
 
Levent Kırca, ekranlarda yıllarca siyasetçileri eleştirdi. Şimdi ise 'eleştirdiği insanlar gibi olmamak için' siyasete girdi. DSP'den İstanbul Üsküdar'dan belediye başkan adayı olan Kırca, Üsküdar'ı geleneğine uygun olarak sanat merkezi haline getirmek istiyor.  
 
 
"Seçimi kaybedersem Üsküdar'a yazık olur." diyen Kırca, CHP'nin oynak politikasını beğenmiyor ve CHP'li belediye başkanlarını fazlaca kibirli buluyor. "CHP'liler burunlarından kıl aldırmazlar. Kapısında benim gibi devlet sanatçısını iki saat bekleten belediye başkanları biliyorum. AK Parti başkanları ise kapıda karşılar, kapıya kadar da uğurlar." şeklinde konuşan ünlü tiyatrocu, namaz saatleri dışında camilere gidip kendini dinlediğini belirtiyor. "Keşke Üsküdar'a en büyük camiyi ben yaptırabilsem!" diyen Kırca, içki ve sigara kullanmadığını ve eski lüks arabaları satıp 25 bin TL'lik bir pikaba bindiğini söylüyor.

Gönlüm Kılıçdaroğlu'ndan yana ama seçimi Kadir Topbaş kazanır
Bugüne dek birçok siyasetçiyi taklit ettiniz. Yerden yere vurup durduğunuz siyasetçilerden birisi olmak nasıl bir duygu?

Öyle mi acaba? Eleştirdiği insanlar gibi mi oldum, yoksa eleştirdiğim insanlar gibi olmamak için mi girdim siyasete? Belediye başkanlığını siyasete girmek olarak da algılamıyorum. Bu müstakil bir şey, Meclis'e girip koridorlarda figüran gibi dolaşmak değil. Levent Kırca, gelmiş 59 yaşına, bu yaştan sonra soygun-hırsızlık yapacak hali de yok. Çocuklarını çağırmış, "Gelin lan, bu senin, bu senin. Bir on-on beş sene daha yaşayacağım." diye malını-mülkünü dağıtmış biri Levent Kırca. TV programımı başı örtülüler de seyrediyor, başı açık da, çarşaflı da. Dinle imanla bir sorunum da yok. Herkes ne kadar Müslüman'sa ben de o kadar Müslüman'ım.

CHP'nin Kur'an kursu açılımını nasıl buldunuz?

Komik duruma düşüyorlar abi. Kur'an kursu bu memlekette her zaman vardır, olacaktır da, insan dini kitabını öğrenecektir de. Bunu politikaya alet etmek, ne AK Parti'ye ne de CHP'ye uyar.

Neler vaat ediyorsunuz seçmenlerinize?

Önemli olan çağdaş hizmettir. Üsküdar'ı geleneğine uygun bir sanat merkezi haline getirmeli. Doktor olsam burayı tıp sahnesi olarak görürdüm. Orada gençlerle ve kadınlarla çok işim var. Özürlülere bir gelecek vaat ediyorum. Üsküdar için bir şans olduğumu düşünüyorum abi!

Siyasi tarihimiz siyaset sahnesinde havlu atan sanatçılarla dolu. Kaybederseniz üzülmez misiniz?

Bana hiçbir şey olmaz, Üsküdar'a yazık olur. Bu kadar net! Kaybedersem heykelimi yaparım, sahneye çıkarım, müziğimi söylerim. Beni ırgalamaz yani. Ben halkın yanındayım, sirkteki palyaço değilim ki? % 100 seçilebileceğim yerler de teklif edildi, burayı seçtim ben.

59 yaş, geç bir yaş değil mi siyaset için?

Hiç geç değil, cıva gibi adamım. 10 sene hizmet versem, Üsküdar'ı ne kadar geri çekerse çeksinler verdiğim hizmeti geriletemezler. "Belediye başkanı olayım abi" diye müracaat etmiş değilim, teklif DSP Başkanı Zeki Sezer'den geldi. Bülent Ecevit'in partisi, namussuz da bir parti!

DSP mi namussuz bir parti? (Gülüşmeler)

Namuslu! Namussuz mu dedim? Olmaz, mümkün değil, dil sürçmüştür. Namuslu!

Niye CHP'den aday olmadınız?

CHP'nin politikasını beğenmiyorum. Ama şu anki CHP'nin oynak politikası hoşuma gitmiyor. Kur'an kursları, çarşaflı zaten bir bütün, bunları ayırıyorsanız zaten ayrıştırıcısınız demektir. Benim annem Türkiye'nin ilk kadın öğretmenlerindendi. Ramazan'da evde hatim verir, hocayı Kur'an-ı Kerim'inden takip ederdi, mayosuyla da denize girerdi. Ülkemde böyle bir ayrım mı vardı? Tiyatroma gel bak, yarısı çarşaflıdır gelenlerin. Ben de Müslüman'ım elhamdülillah. Biraz daha Müslüman gözükeyim diye camilerde de dolaşmam yalandan. Ama camileri mimari olarak severim. Dersen ki; "Üsküdar'a bir cami de sen yaptır", yaparım. Keşke Üsküdar'a en büyük camiyi ben yaptırabilsem? Namaz saatleri dışında camilere gidip kendimi dinlerim, mezarlıklara ve Eyüpsultan'a giderim. Kafamı toparlarım.

Ölümü de düşünüyor musunuz?

Niye düşünmeyeyim? Ölümü düşünmeden yaşamı hissetmek mümkün değil ki? Hangimiz günün sonunda 'Çok şükür bugünü de geçirdik' demez ki? Ben ateist değilim ki? Her ateistin de, dindarın içinde de bir kuşku vardır. İsveçliler DNA'da bir şey bulmuş, her insan inançlı olmaya kurgulanmış. Birinin inançlı olmasının, iyi şeyler düşünmesinin kime ne zararı var? Namaz kılmıyorum ama annemin seccadesini saklıyorum. Hacı-hoca torunuyum ben, annemin babası hoca idi. Din bence yeniden dizayn edilmesi gereken bir şey. Seferiyken oruç tutulmuyor mesela, sabah belediye otobüsüne binip 3,5 saat trafikte olan birisi seferi değil de nedir arkadaş?

Oruçludur tabii ki. Şehrin sınırları dışına çıkmakla ilgili fıkhi bir hüküm bu...

Bu bir yorum meselesi. Oruç tutup kavga ediyorsanız ne anladık? Oruç terbiyedir, zindeleştirir.

Belediyeler kömür, erzak dağıtınca 'rüşvet' oluyor da siz dar gelirlilerin masraflarının % 10'unu karşılamayı vaat edince bu niye 'rüşvet' olmuyor?

Bir şeyi, bir yere gelmeden evvel teklif ettiğinde bu rüşvettir. Sen makama geldikten sonra, ona tahsisat ayırır, belediye meclisinden geçirirsin, o zaman rüşvet olmaz. Bugün sigorta hastanesine gitsen tedavi oluyor musun?

Oluyorsun! Üstelik ilacını istediğin eczaneden çok rahat alıyor ve % 10'unu ödüyorsunuz.

Sen öyle zannet! Taraflı konuşma ya, yapma bunu. Amacım Karagöz-Hacivat oynatmak değil.

Oynamıyoruz zaten, ama gerçeği de ifade etmek lazım. Sağlık alanında çok şey değişti.

Tamam güzel bir şey bu. Bugünkü hükümetin de yaptığı güzel şeyler var. Bir arkadaşımın annesini, torpil yaptırarak zar zor guatr ameliyatına yatırdım. Kırsalda devletin okulu mu var? At sırtında bir buçuk saat okula taşınan çocuklar var. 'Olacak O Kadar'ı oynarken beş hükümet değişti, ama sorunlar yine aynı.

Başkan olunca herkes size ulaşabilecek mi?

Kesinlikle... Niye mesela benden daha hafif bir sanatçının arkasında 20 tane koruma dolaşıyor? Maçası yemiyor herhalde. Ben de artistim abi, bu memlekette ilk ona girerim, niye lan benim korumam yok? En kibirli belediye başkanları CHP'de oluyor. Burunlarından kıl aldırmazlar. Kapısında beni iki saat bekleten CHP'li başkan biliyorum. Ben AK Parti başkanlarında şunu gördüm. Adam seni kapıda karşılar, kapıya kadar uğurlar. Ben de bundan farklı olmam.

'Ben taşın altına parmağımı koydum' demişsiniz. Elinizi koymaktan korkuyor musunuz?

Sen onu el olarak düzelt, özür diliyorum. Şimdilik elimi koyuyorum, gerekirse başımı da koyarım. (Gülüşmeler)

'Üsküdar'ın yüzünü güldüreceğim' diyorsunuz ama internet, Levent Kırca'ya artık kimsenin gülmediğine dair yorumlarla dolu...

Öyle mi düşünüyorlar? Haberlere çıkıyorum, millet gülmekten bir hal oluyor, görmüyor musun? Boş versene sen. Her an herkesi güldürürüm abi.

Belediye başkanlığı ile tiyatro nasıl yürüyecek ki?

Yürür abi. Belediye başkanı cerrah olsa ameliyata girmeyecek miydi? Acil bir şey varsa perde aralarında bakarım, gerekirse oyunu bırakır giderim. Protokol adamı olmam, resmi yemeklerde filan kaybedecek vaktim yok.

Sarhoş tiplemeniz nedeniyle herkes sizin kör kütük sarhoş gezdiğinizi düşünüyor?

Levent Kırca, ne içki ne sigara içer. Ancak bir yere oturduğumuzda bir tek rakı koyarlar ama iki yudum alır bırakırım. Karılarım, sevgililerim hep içmiştir, içsinler. Ağzıyla içmesini bilen herkese kurban olurum. İyi içki içmeyi de isterdim. İçemiyorum abi, bünyem kaldırmıyor. (Gülüyor)

Porsche ve BMW X5'iniz vardı. Hâlâ var mı?

Şimdi çok mütevazı bir hayat yaşıyorum. Şu an bir tane Ford pikabım var, 25 bin lira değeri. İstesem jeep filosu kurarım, şüphen olmasın.

Büyükşehir seçimlerini nasıl görüyorsunuz?

Kemal Kılıçdaroğlu'nu gönlüm istiyor ama, Kadir Topbaş'ın olacağını umut ediyorum. Kılıçdaroğlu'nun kavgacı üslubunu sevmiyorum. Birbirimizin çamurunda dolaşmaya kalkarsak, herkes birbirinin çamurunda boğulur yani.

Üsküdar'ın en çok ziyaret edilen yeri neresi?

Beni sınava mı tabi tutuyorsun? Bu sorulara cevap vermiyorum. Üsküdar'ı tanıyorum ve seviyorum. Sizinkilerin yaptığı bir şey var ki, adil değil...

"Sizinkiler" mi? Ben taraf değilim ki?

Peki öyle olmasın, 'bizimkiler'in yaptığı o zaman, billboardları paranla alamıyorsun abi, hepsi alınmış. Belediyenin zaten buralar. Seçim için 100-150 milyar harcayacağım.

--------------------------------------------------------------------------------

'Cem Yılmaz'ın kavuk almaya gücü yetmez'
Birçok oyuncunun arkasında Müjdat Gezen ismi var fakat 'Levent Kırca'nın öğrencisiyim' diyen pek kimseye rastlayamıyoruz, neden?

Bu piyasada elle tutulan, gözle görülen çok önemli insanların hocasıyım ve onların ismini zikretmeyecek kadar da onurluyum. Kim 'Ben Levent Kırca'nın öğrencisiyim' diyorsa onun hocasıyım. Bugünkü yeniyetmelere bakıyorum, onların görevci mizahla ilgilenmediklerini de görüyorum.

Boş mu yani yeni mizahçılar? Recep İvedik 4,5 milyon izlendi, şimdi ikincisi gösterime girdi...

Recep İvedik'ten 14 tane de gösterseler bir şey olmaz. Karın doyurmaz. Ha, o da olmalı; fare varsa kedi de olmalı. Türk'ün mizahı, halk müziği, ozanı var. Hani nerede? Beyoğlu'nun ara sokaklarına mı kalmalı? Geceleri halk müziği dinleyeceğim diye buraları dolaşıyorum. Hiçbir hükümetin sanat politikası olmadı. Geleneksel tiyatroya benim kadar sahip olan ikinci bir oyuncu yoktur.

Kavuk başkasında ama?..

Bende de var bir tane. (Gülüşmeler) Kimde olursa olsun bana ne! Kavukla mavukla işim yok. Cem Yılmaz'ın kavuk almaya gücü yetmez, oyuncu değil ki? Ferhan'da duruyor kavuk. Bana, Müjdat Gezen'e, Şener Şen'e yakışır. Ama Tarık Akan'a, Beyaz'a, Şahan'a kavuk olmaz.

'Yemekteyiz', 'Var mısın Yok musun' yarışmalarına ne diyorsunuz peki?

O tam kültürel program işte. Al eline bir sopa, git giriş yani. Türk'ün geleneğinde yemek önemlidir. Nedir lan o, burun bükmeler filan. Mümkünse çocuğuna 'Türk televizyonlarını izleme, ahlakın bozulur' demek lazım.
 
H. Salih Zengin / Zaman

Bu haber 715 defa okundu.