Karargâh Evleri değil karartma soruşturması

14 Şubat 2009 14:09 tsi
Askeri Savcılığın ‘Karargâh Evleri’ soruşturmasında gözaltına aldığı altı kişiyi serbest bırakarak takipsizlik kararı vermesi ‘Ergenekon soruşturması zayıflatılmak isteniyor’ iddialarını güçlendiriyor

Ergenekon soruşturmasının önemli parçası olmasına karşın Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığı'nın gecikmeli başladığı Karargâh Evleri soruşturmasında gözaltına aldırdığı altı kişiyi de serbest bırakması soruları artırdı. Askeri savcılığın serbest bırakma kararını takipsizlik kararıyla sürdürmesi ise 'Ergenekon soruşturması zayıflatılmak, delilleri karartılmak isteniyor' iddialarını güçlendirecek.

Askerin oyaladığı dosya
Karargâh Evleri soruşturması MİT'in 2005 tarihli raporu esas alınarak gündeme geldi. MİT'in o tarihte Genelkurmay Başkanlığı'na gönderdiği ‘Karargâh Evleri’ raporunda ayrıntılı şemaya da yer verilmişti. Ancak Genelkurmay geçen üç yılda gündeme almadığı bu dosya hakkında üç yıl sonra, MİT raporunun Ergenekon kapsamında Mart 2008'de basılan İP Genel Merkezi’nde bulunması üzerine ancak Mayıs 2008'de soruşturma başlatabildi.

Albay tutuklanınca
Buna rağmen askeri savcı Karargâh Evleri şemasında örgütün 'askeri kanat sorumlusu' olan Kurmay Albay Cengiz Köylü'nün Ergenekon'un 10. dalgasında gözaltına alınıp tutuklanmasına kadar harekete geçmemişti. Ergenekon'un 7. dalgasında tutuklanan beş teğmenden Muhammed Sarıkaya ve Taylan Özgür Kırmızı da şemada yer alan isimler arasındaydı. Yine Ergenekon'da tutuklanan yarbay Mustafa Dönmez'in Ankara ve Sapanca’daki cephanelik gibi evlerinin de Karargâh Evi olarak kullanıldığı gündeme gelmişti.

Ve mutlu son
Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığı, Karargâh Evleri'nin Ergenekon dosyasındaki hacminin arttığı bu gelişmelerden sonra ne olduysa 10 Şubat'ta düğmeye bastı; operasyonda subayların ve örgütün sivil kesiminin başında görülen İbrahim Arslan ile bazı subayların da gözaltına alındığı-alınacağı haberleri yapıldı. Ancak bir gazetenin de naklen izlemesine izin verilen operasyonda İstanbul, Balıkesir ve Ankara'da altı sivilin gözaltına alınmasıyla yetinildiği görüldü. Bu kişiler; İP Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, Ozan Ezik, Bekir Çakmak, Zeki Alkan, İbrahim Arslan ve Mümine Öztürk idi. O gün soruşturulan asker kişilerin ise gözaltına alınmadığı gibi ifadeye 'davet edildikleri' bilgisi de yansıtıldı. Askeri savcılığın, asıl olarak sivil savcılığın yürüttüğü soruşturmaya el attığı eleştirilerine aldırmadan yapılan gözaltılar tutuklamasız bitti.
Gözaltındakilerden Bedri Gültekin, Ozan Ezik ve Bekir Çakmak önceki gece, ifadelerinin alındığı jandarma tarafından serbest bırakıldı. Zeki Arslan, İbrahim Arslan ve Mümine Öztürk ise sevk edildikleri askeri savcı tarafından dün serbest bırakıldı. Serbest bırakılan şüphelilerin ifadelerinde suçlamaları kabul etmediği öne sürüldü.

Soruşturmada muamma
Soruşturmada birçok muamma var. Karargâh Evleri'nde sivil kanadın 1 numarası olarak gösterilen ve şimdi serbest bırakılan imam İbrahim Arslan'ın şemadaki kişi olup olmadığı spekülasyonu giderilemezken, dosyaya göre bir telefon numarası çok önemliydi ve gözaltındaki zanlıların hepsinin görüştüğü kayıtlarda yer alan bu telefon İbrahim Arslan adına kayıtlı görünüyordu. Ancak Arslan, sorgusunda bu iddiayı reddetti.

‘Örgüt’ten değil sızdırmaktan
Bu arada Arslan başta şüphelilerin Karargah Evleri örgütünü kurmak ve faaliyetlerinden ziyade bu şemanın yeraldığı raporu sızdırmak- bunu elde etmekten gözaltına alındığının ortaya çıkması da zaten en baştan soru işaretlerine neden olmuştu. Yetkisiz soruşturma, sınırlı ve sadece sivillere gözaltı ve ardından gözaltındaki tüm sivillerin askeri mahkemeye dahi çıkarılmadan serbest bırakılmaları, askeri savcılık soruşturmasına yönelik soruları güçlendirdi.

Üstüne takipsizlik mi
Öncelikle, Askeri Savcılığın bundan sonra özellikle şüpheli asker şahıslara yönelik tutumu önemli. Ancak, askeri savcılığın gözaltındakilerin tümünü serbest bırakma kararından sonra, Karargâh Evleri soruşturmasında sadece bu kişilerle de sınırlı olmayan bir takipsizlik kararı vermeye hazırlandığı da öne sürülmeye başlandı. Bu durum 'asıl amaç Ergenekon soruşturmasını zayıflatmak, dosyadaki delilleri tartışmalı hale getirmek' tezini kuvvetlendirecek. Olası takipsizlik kararıyla dosyanın kapatılması hali elbette tek başına Ergenekon davasını temelsiz bırakamayacak. Ancak Ergenekon tutuklusu kişilere yönelik Karargâh Evleri eksenli suçlamaları tartışmalı hale getirebilecek.

Sağolsunlar bizi de aldılar
İP Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısındaki konuşmasıyla kendisini gözaltına alan savcılara adeta teşekkür etti. Karargâh Evleri' iddiasının soruşturulması kapsamında 10 Şubat akşamı gözaltına alındığını ve dün gece serbest bırakıldığını anımsatan Gültekin, “Karargâh Evleri yalanının açığa çıkması için en çok biz çaba gösterdik. Genelkurmay Başkanlığı'na bizzat başvurduk ve konunun araştırılıp sonucun kamuoyuna açıklanmasını istedik” dedi.

İP'de arama sırasında Karargâh Evleri belgesinin bulunduğu iddiasının da gerçek dışı olduğunu belirten Gültekin, ''Karargâh Evleri tertibini tezgahlayanlar, kendini savunma olanaklarına sahip olmayan, siyasetle ilgilenmeyen, sıradan yurttaşları sözde 'Karargâh Evleri' örgütlenmesinin içinde göstermişlerdir'' şeklinde konuştu. Gültekin, “İşçi Partisi polis ve ordu içinde örgütlenmez. Ordu, polis ve MİT'in parti içinde örgütlenmesine izin vermez.'' dedi.

Taraf

Bu haber 858 defa okundu.