Genelkurmay aslında ne açıkladı?

Yorumcular, Genelkurmay Başkanlığı açıklaması için “zaten bekliyorduk, hatta geç bile kalındı” diyorlar. Doğrudur; bu, beklenen bir açıklamaydı.

Çünkü İbrahim Şahin’in kamuoyuna da yansıyan ifadeleri, Genelkurmay’ı doğrudan zan altına alan, itham eden bir özellik taşıyordu.

Bu yalanlama bekleniyordu, ama yapılan açıklamanın üslubu kadar satır aralarında yer verilen bazı hususlar özellikle dikkat çekici. Genelkurmay, bu açıklamayla sadece Şahin’in beyanlarını yalanlamakla kalmadı, ordudan “farklı” beklentiler içerisinde olanların heves ve hayallerini bozguna uğratmış oldu.

Açıklamada “… ‘Hukuk Devleti’ne bağlılığı ile tanınan bir komutanın, 150 - 300 kişilik yasa dışı bir oluşuma ihtiyaç duyması ve bu oluşumu, daha önce aynı tip bir olaydan dolayı mahkum olmuş ve sağlık durumu tartışmalı olan bir kişiyle yapmaya kalkmasını düşünmek, gülünç ve gayri ciddi bir durumdur” deniyor.

İbrahim Şahin’in daha önce Susurluk davasından hüküm giymiş olmasına (A. Necdet Sezer tarafından sağlık durumu nedeniyle cezasını tamamlamadan salıverilmişti) bu şekilde açık bir vurgu yapılmış olması, rastlantı olarak görülmemeli.

Aynı cümlenin devamında “böyle bir durumu ciddiye alanlar” için de sert ifadeler kullanılıyor.

Zaten açıklamanın öne çıkan vurgusu da bu.

TSK, Susurluk ve ardından JİTEM’le ilişkili olarak derinleştirilerek sürdürülen Ergenekon soruşturması konusunda “temkinli” ama “engelleyici” de olmayan pozisyonunu sürdüreceğini gösterdi.

Buna karşılık eleştirel yayınlara karşı da sert ifadeler kullanılıyor. Öte yandan “sağduyulu” yayın yapan medyaya teşekkür edilmesi de, Genelkurmay açıklamaları açısından fazla rastlanılmayan bir tutum.

Adını açık koymak gerekirse, Genelkurmay’ın Taraf gazetesi söz konusu olunca “soğukkanlı” olamadığı anlaşılıyor. Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un kuvvet komutanlarını arkasına alarak yaptığı sert açıklama, halen hatırlardaki canlılığını koruyor. Son dönemde İbrahim Şahin'le ilgili yaptığı yayınlarla Radikal gazetesi de Taraf'la benzer şekilde hedef alınmış oldu...

Basın ve medya organlarını “sağduyulu” veya “sağduyulu olmayan” şeklinde kategorize etmek, Genelkurmay açıklamalarının konusu olması gereken bir şey değil. Olmamalı.

Nasıl ki gerçek olmayan bir haberin yalanlanması doğal ise, medya konusunda tercihlerini belli eden bir tutum sergilenmesi, bir o kadar yersizdir. TSK’ni günlük siyasi tartışmaların, polemiklerin uzağında tutmaya yönelik özenle bağdaşmamaktadır.

İşin bu boyutu bir yana, zaman zaman Ergenekon duruşmalarında hala bile “ordu göreve” dercesine açıklamalar yapanların, bu açıklamadan fazla hoşnut olmayacakları kesindir.

Çünkü Genelkurmay Başkanlığı, yasa ve hukuk dışı oluşumlarla arasına kesin bir mesafe koymaktadır.

Türkiye normalleşiyor. Sancılı da olsa, işleyen süreç budur. Ve bunun önüne geçmeye yönelik hesaplar içerisinde olanların senaryoları tutmayacaktır…

Hasan Soylu www.iyibilgi.com