kandırmayın! | " /> kandırmayın! | "/>

En Sıcak Konular

Halkı daha fazla kandırmayın!

12 Şubat 2009 17:30 tsi
Halkı daha fazla kandırmayın! Gündeme bomba gibi düşen haberleri nedense büyük medya kuruluşları görmek istemiyor. Neden gizli kalmasını tercih ediyorlar?

Ahmet Altan / Taraf

İşte size medya

Bunun için biz Taraf yaşasın diye bu kadar uğraşıyoruz.
Taraf gazetesinin olmadığı bir Türkiye’de “gerçeklerin” nasıl saklandığını anlayabilmek için dünkü gazetelere bir bakın.
Ülkenin en büyük holdinglerinden ve medya gruplarından birinin patronu, şu anda Ergenekon sanığı olan Jandarma İstihbarat Dairesi başkanı ile bir görüşme yapıyor.
Üstelik “Jandarma” ile yaptığı “tek” konuşma değil bu.
Bu konuşmalarda, iş sorunlarını anlatıyor.
O sırada bir darbe hazırlığı içinde olan Jandarma Komutanı’nın arzusu doğrultusunda “milli” yayınlar yapacağına söz veriyor.
Gazetelerinin ve televizyonunun onların istediği yayını yapmaya devam edeceğini söylüyor.
Jandarma İstihbarat, “konuğunun” bütün konuşmasını kayda alıyor ve bir yazılı metin haline getiriyor.
Biz bu konuşma metnini aynen yayınlıyoruz.
Peki, dün Türkiye’deki gazeteleri okuyanlar, bu olayla ilgili bir habere rastlıyor mu?
Hayır, rastlamıyor.
Bu ülkenin siyasi ve ekonomik temelini oluşturan çarpıklıkları böylesine açıkça sergileyen bir konuşma “haber” değil mi?
Yeryüzünün herhangi bir yerinde bunu “haber” saymayacak bir tek ciddi gazete bulunabilir mi?
Gazeteler, sistemin içyüzünü okuyucularından saklamak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Sadece, aralarına başkalarının da katılacağını ümit ettiğim dürüst yazarlar bu konuya el atıp yazıyorlar.
Ama gazete yönetimleri haberi okuyucularından saklıyorlar.
Hatta daha ileri gidenleri var.
Hürriyet Genel Yayın Müdürü, Ertuğrul Özkök, bu “haberin” haber sayılmaması gerektiğini ima eden bir yazı bile kaleme alıyor.
“Gazeteciliği ‘Ergenekon davasından’, oradan buradan sızdırılan ‘ortam dinlemelerinin’ sorgusuz sualsiz nakledilmesinden ibaret sananlar, bu yazıyı dikkatle okumalılar.”
Böyle başlıyor yazısına.
Ve, “medya patronu ile jandarma istihbarat başkanı arasındaki” konuşmanın yayınlandığı gün Türk basınında iki önemli gazetecilik olayının yaşandığını söylüyor.
Biri, Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı “büyüme” rakamlarının yanlış olduğunu ortaya çıkaran Referans gazetesinin haberi.
Bence de çok önemli bir gazetecilik bu.
İkincisi de Kanal D ve Star TV’nin ortaklaşa düzenledikleri bir kampanya ile Gazze için 4,5 milyon lira toplaması.
Bu da önemli bir çaba.
Özkök’ün yazısı şöyle bitiyor:
“İyi ki bağımsız medya var. İyi ki güvenilir gazeteciler var, iyi ki uzman gazeteciler var.”
Bu yazıdan anlıyoruz ki “medya patronu” haberini Özkök “haber” saymıyor.
Derdim Ertuğrul’la değil.
Türkiye’nin medyası, bazen aralarına gerçek gazeteciler karışsa da genellikle “sistemin özünü ortaya çıkaran haberleri” haber saymayacak insanları “yönetici” yapacak biçimde “dizayn” edilmiş.
Bütün gazetelerin bu haberi birinci sayfalarına taşımamaktaki ortaklıkları bunun böyle olduğunu zaten gösteriyor.
Çünkü bu ülkede medya, “gerçeği” göstermek için değil saklamak için var.
Bu ülkedeki medyanın önemli bir bölümünün öyle karmaşık ilişkileri, öylesine çıkar hesapları var ki yeryüzünün her yerinde haber olacak haberler, onların çıkar ağlarına takılıp gazetelere giremiyor.
Taraf gazetesi olmasa Türkiye Karamehmet olayındaki garip ilişkileri hiç bir zaman öğrenemeyecek.
Zaten bu yüzden Taraf’a böylesine saldırıyorlar.
Seçtikleri hedef kendileri açısından çok doğru.
Biz onların kurduğu ve yıllardır sürdürdüğü “oyunu” bozuyoruz çünkü.
Üstelik Karamehmet olayında korkunç bir “dinleme” skandalının da ipuçları var.
Jandarma’nın “dinlemeden” sorumlu istihbarat albayı, Karamehmet’in sahibi olduğu Turkcell şirketine “yardımlarından” dolayı teşekkür ediyor.
Bugün bizim gazetede görüşlerini okuyacağınız, Meclis Telekulak Komisyonu’nun AKP’li üyesi Ayhan Sefer Üstün, “Levent Ersöz’de 2500 yasadışı dinlemenin kayıtları çıktı,” diyor.
Bu “2500” yasadışı dinleme nasıl yapıldı?
Yasadışı demek, yargıç kararı olmadan dinleme yapmak demek.
Bunun için “yasadışı” bir yardım gerek.
“Turkcell’e teşekkürler” bu gerçeği yan yana koyduğunuzda fevkalade kuşkulu bir durumla karşılaşıyorsunuz.
Üstün de, “bu şirketin lisansının” iptal edilme ihtimalinden söz ediyor bu nedenle.
Ergenekon sanıklarının “yasalara uygun” olarak dinlenmesine bile karşı çıkan “Ergenekonperest medya”, bu yasadışı dinlemeleri nedense bir sorun olarak görmüyor.
Sorun da değil, haber de değil bu onlara göre.
Çünkü darbe hazırlığı yapan Jandarma Komutanına bağlı jandarma istihbaratının, bir medya ve telefon şirketi patronuyla işbirliği yapması sistemin “özünü” açığa çıkarıyor.
Onlar da bu gizli kalsın istiyor.
İşte Türkiye’de gazetecilik denen şey bu.
Ve, biz böyle bir gazetecilikten hoşlanmıyoruz.
Bu nedenle Taraf yaşasın diye böyle uğraşıyoruz.
Bu halk artık daha fazla kandırılmasın diye.



Bu haber 1,053 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,310 µs