siyasetçinin, Erdoğan rantçının | " /> siyasetçinin, Erdoğan rantçının | "/>

En Sıcak Konular

Özal siyasetçinin, Erdoğan rantçının

12 Şubat 2009 15:58 tsi
Özal siyasetçinin, Erdoğan rantçının Taraf gazetesi köşe yazarı Süleyman Yaşar, bazı iş çevrelerinin gözünü niçin IMF'nin bürüdüğünü yazdı.

Süleyman Yaşar / Taraf

Özal siyasetçinin, Erdoğan rantçının ayarını bozdu

Türkiye’de kurulu düzen ilk Turgut Özal’la sarsıldı. 1984 yılında yapılan genel seçimler öncesinde Özal, Boğaz Köprüsü’nü satacağını söyledi ve ANAP olarak seçimlerde yüzde 45 oy aldı. Başbakanlık koltuğuna oturur oturmaz da köprüyü sattı. ‘Kutsal devlet’ in malının satıldığını gören anayasa profesörü Mümtaz Soysal, Özal’ı hukuk bilmemekle suçladı.

Oysa gerçek bu değildi... Anayasacı Soysal dünyadaki hukuki gelişmeleri izlemediği için devletin yetersiz kaldığı durumlarda piyasanın devreye girdiği kuralını kavrayamadı. Hukuku sadece yerel düzeyde algılayabilen Mümtaz Soysal da daha sonra bir parti kurdu ama Özal gibi başbakan ya da cumhurbaşkanı olamadı.

Sıradan bir Anadolu çocuğu olan Turgut Özal, başbakan ve ardından cumhurbaşkanı seçilerek, bu ülkede sadece Mümtaz Soysal benzeri seçkinlerin ayarını bozmadı. Mevcut sistemde kendine yer arayan taşralı siyasilerin de ayarını bozdu. Ordunun genelkurmay başkanlığı için yaptığı 12 yıllık atama planlarını alt üst ederek, askere böyle bir sivil müdahaleyi aklından bile geçirmeye cesaret edemeyen Süleyman Demirel’i alt üst etti. Demirel, “tapulu arazime gecekondu yaptırmam” diyerek Özal’ın aldığı oyların kendisine ait olduğunu iddia edecek kadar tuhaf durumlara düştü.

Aynı dönemin politikacılarından biri de Profesör Erdal İnönü’ydü. Türkiye için bir projesi olmayan Erdal İnönü, yaptıklarıyla dünya liderleri arasına giren Özal’ın İngilizce konuşmasıyla alay etti. Daha sonra 1991’de Turgut Özal cumhurbaşkanı olduğunda, o da Demirel’le birlikte koalisyon hükümeti kurdu ve ikilinin yaptığı ilk büyük iş, kadınlarda emeklilik yaşını 38’e, erkeklerde de 42’ye düşürmek oldu. Böylece Demirel-İnönü ikilisi sosyal güvenlik sistemini iflas ettirdiler. Popülist uygulamalarla kamu maliyesini ve kamu bankalarını büyük borçlara soktular. Vatandaşlar bu politikacıları ve onların uygulamalarını sonuçlarıyla görünce Özal’ın değerini anladılar ama iş işten geçmişti.

Attığı cesur adımlarla Özal, bu ülkede siyasilerin dengesini sarstı. Şimdi sıra işadamlarının geleneksel çıkar dengelerini sarsmaya geldi. Bunu da Tayyip Erdoğan yapıyor. Rantlardan para kazanan büyük işadamlarının ayarını o bozuyor. Halkın oyuyla iktidara gelirken onu küçümseyen ve ‘nasıl olsa ekonomiyi yönetemez, kriz çıkartır ve hemen gider’ diyen iş dünyasının bazı büyüklerinin beklentisi bir türlü gerçekleşmiyor.

Aksine Tayyip Erdoğan, son altı yılda disiplini elden bırakmayarak kamu maliyesini düzeltti, bütçe açığını kapattı ve devlet borçlarını azalttı. Bütçe açığının ulusal gelire oranı 2002’de yüzde 24,5; devlet borçlarının oranı da yüzde 98 idi. 2008 yılı sonunda bütçe açığı yüzde 1,7’ye, devlet borçları yüzde 37’ye geriledi.

Erdoğan, kamuyu disiplin altına alarak işini başarıyla yaptı. Asıl işini yapmayan büyük işadamları oldu. Erdoğan devletin maliyesini düzeltirken, büyük işadamlarının önemli bölümü kendi şirketlerinin mali dengelerini bozdular. Dış borçlarını 42,9 milyar dolardan yedi yılda 196,2 milyar dolara çıkardılar. Şirketlerini kırılgan hale getirdiler. Dünya mali krizinde yurtdışında para kaybettiler.

Bu yüzden de şimdi hiç gerekmediği halde IMF’yle yeni bir anlaşma istiyorlar. Bugüne kadar Türkiye’ye her zaman IMF’yi devlet çağırırdı, şimdi büyük işadamları IMF’yi çağırıyor. Çünkü çok borçlular ve IMF’nin anlaşma karşılığında Türkiye’ye vereceği parayı kendilerine istiyorlar.

Bunu açıkça söyleyemedikleri için de, IMF olmazsa Türkiye’de kamunun mali disiplininin bozulacağını ileri sürüyorlar. Anlayacağınız, ekonominin yönetimi konusunda seçimle gelen hükümete güvenmeyip, IMF’ye güveniyorlar. Oysa Türkiye’nin IMF’ye ihtiyacı yok. Çünkü kamu maliyesi sürdürülebilir durumda.

Dün açıklanan 2009 ocak ayı bütçe rakamları da yaşanan ekonomik kriz koşullarında oldukça iyi görünüyor. Krize rağmen ocak ayında vergi gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre sadece yüzde 2,4 oranında azaldı. Ama toplam gelirler yüzde 0,3 oranında arttı. Faiz dışı harcamalarda ise yüzde 24,9 oranında artış var. Zaten ekonomik krizle başa çıkmak için harcamaların artması şart. Hazine’nin nakit dengesi açısından da sorun yok. Ocak ayında bütçe açığı 2,9 milyar lira olurken, Hazine’nin nakit açığı 1,9 milyar lira oldu. Nakit açığının küçük olması ve Hazine’nin kolayca borçlanması kamu maliyesinin iyi durumda olduğunu teyit ediyor.

Bütün bu gerçeklerden hareketle Başbakan Tayyip Erdoğan, “menfaatimiz yoksa IMF ile anlaşmayız” dedikçe, bazılarının asabı işte bu yüzden bozuluyor ve gerçekler gizlenmeye çalışılıyor.

Demokrasiye inanıyorsanız, Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi bırakın seçimle gelen hükümet ekonomiyi yönetsin. Eğer hükümetin icraatını beğenmiyorsanız, artık içeride askere, dışarıda IMF’ye müracaat etmeyin. Lütfen siz de bir siyasi parti kurun ve seçimlere girin. Belki kazanırsınız.



Bu haber 1,180 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,795 µs