En Sıcak Konular

Saparmurat Niyazov: Türkmenbaşı mı Rus ayağı mı?

0 0 0000 00:00 tsi
Saparmurat Niyazov: Türkmenbaşı mı Rus ayağı mı? Saparmurat Niyazov’un halkı ve dünya tarafından nasıl anılacağı tartışmalı. Ülkesini demir yumrukla yönettiği ise bir gerçek. Kendisi yaptıklarına ne kadar güldü belli değil ama eğlenceli bile sayılabilir. Tabii dışarıdan! İşte “iyibilgi”

Popüler ismiyle Türkmenbaşı Niyazov ya da kimlik bilgileriyle Saparmurat Atayevich Niyazov.. Türkmenbaşı’nın “çocukluğu”, liderliği sırasında kendisine yöneltilen kritikleri hak edip etmediğini anlamak konusunda iyi bir psikiyatrik veri içeriyor.

II. Dünya Savaşı’na hazırlanan dünyaya geldiğinde 1940 yılının Şubat ayını gösteriyordu takvim. Aşkabat’da yaşayan “Atamurat Niyazov” ailesi Dünya Savaşı’na bir bebek hediye etti ama bir ferdini de bu savaşta yitirdi. Niyazov’un bir işçi olan babası 1942’de bu savaşta öldürüldü. 

Türkmenbaşı’nın ilk travması bu oldu ama çok daha dramatik olanı 1948’de başına geldi. Annesi Gurbansultan Niyazova halk içinde tanınan meşhur bir halıcıdır. Kocası savaşa gittiğinde üç küçük çocuğu olmasına rağmen, savaşa gidenlere büyük yardımlar yapmış. Onunla birlikte çalışanlara göre Gurbansultan Niyazova bölgede çok sevilen bir sima.. Ancak Gurbansultan Niyazova (35), Türmenbaşı’nın  kardeşleri Muhammetmurat (10) ve Niyazmurat (6), Aşkabat’taki korkunç depremde hayatlarını kaybettiler.

Niyazov İlk önce yetimhanede ardından uzak aile fertlerinin evinde büyüdü. Yani Türkmenbaşı’nın yükseliş öyküsü aslında tam bir Hollywood öyküsü. Yüksek öğrenimini “Leningrad Teknik Üniversitesi”nde yaptı ve sanki kader onu gerçekten de geleceğe hazırlıyormuşçasına “Enerji Mühendisi” unvanı ile mezun oldu. Çalışma hayatı ile birlikte Komünist Parti üyesi oldu ve 1985 yılında Türkmenistan Milletvekilleri Konseyi Başkanlığı'na atandı. Ardından da “Türkmen Komünist Partisi”nin Merkez Komite I. Sekreterliği'ne seçildi.
13 Ocak 1990 tarihinde Cumhuriyetin yüksek yargı organı olan Yüksek Sovyet Başkanlığı’na atandı. Nihayet 27 Ekim 1990 günü yapılan seçimlerde Türkmenistan'ın ilk Cumhurbaşkanlığına seçildi. İki yıl sonra 21 Haziran 1992 yılında yeni bir anayasanın kabulü için yapılan yeni cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyların yüzde 99.9'unu aldı.
İktidar...

21 yıldır devlet başkanı olan Türkmenbaşı Saparmurat Niyazov, 1985 yılından bu yana Türkmenistan’ın lideriydi. Kalp krizi sonucu hayatını yitiren Türkmenbaşı’nın rahatsızlığı aslında çok yeni değildi. 1997 yılında Almanya’da bir kalp operasyonu geçirmişti ve bu operasyondan sonra ilk kez geçen ay kalp rahatsızlığı olduğunu açıklamıştı.

Orta Asya’nın enerji kaynakları bakımından en zengin ülkelerinden olan Türkmenistan’ın devlet başkanı Saparmurat Niyazov, ekonomik anlamda büyük atılımlar yapma vaadiyle iktidara geldi. Bu amacına ulaşamadı ama farklı bir çok konuda ülkesinde unutulmazlar arasına girdi. Türkmenler bugün hala Orta Asya’nın en yoksulları arasında.

Zamanla muhalefete yönelik baskı ve basına sansürle anılmaya başlayan Niyazov, halkına vaat ettiği refahı sunamadı. Türkiye ile ekonomik ve tarihsel anlamda sıcak ilişkiler kuran Niyazov Ankara’nın Rusya ile Mavi Akım projesini hayata geçirmesine ise tepki göstermişti.

Hazar’a kıyısı bulunan ülke, yaklaşık 32 milyar varil petrol ve 159 trilyon metreküp’lük doğalgaz rezervi ile enerji kaynakları açısından dünyanın en zenginleri arasındaydı ve Türkmenbaşı için bu bilanço Orta Asya’da yeni bir Kuveyt yaratma anlamına geliyordu. Vaatleri de bu yönde oldu.

Ancak Türkmen lider, ‘tarafsızlık’ adını verdiği dış politik anlayışıyla sadece 5 milyon nüfuslu ülkesini Batı dünyasına ve komşularına adeta kapattı.. Türkmen halkı Orta Asya’nın yaşam standartları en kötü, maaşları en düşük halkı olarak anılmaya başladı. Buna rağmen 1999’da meclis tarafından “ömür boyu devlet başkanı” seçilerek iktidarının geleceğini sağlamlaştırma yolunu aradı.

Uzaydaki Ruhname…

Bu seçimin hemen ardından insan hakları ihlalleri, basına yönelik sansür, muhalefete uygulanan baskı ve sosyal yaşam alanında aldığı kararlarla Batı’nın ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının Orta Asya’da en fazla eleştirdiği liderlerden biri haline dönüştü.

Bu süreç Türkmen liderin değişik, daha doğrusu aykırı ve garip uygulamalarına da sahne oldu.. Kendi yazdığı “Ruhname”yi neredeyse bir din kitabı gibi yaygınlaştırmaya ve benimsetmeye çalıştı. Öyle ki resmi sınavlarda ve iş imtihanlarında, bu kitabın neredeyse ezberlenmesini gerektiren sorular sordurmaya başladı. Ruhname tüm Türkmenlerin başucu kitabı olmak zorundaydı. Tüm okullarda okutulan kitap uzaya bile yollanmıştı.

Son Sovyet lider olarak anılmaya başlanan Türkmenbaşı, diktatoryal geleneğe uygun olarak ülkedeki okullara, şehirlere, havaalanlarına, limanlara, çiftliklere, askeri birliklere, meydanlara hatta bir meteora bile kendi ismini koydurdu. Küresel tartışmalara yol açan ve bunları da aşan uygulaması ise ay ve günlerin isimlerini değiştirmesiydi. Buna göre, Buna göre birinci 1. aya Türkmenbaşı 2. aya Bayrak, 3.aya Nevruz, 4. aya Kurban Sultan, 5. aya Mahdumkulu, 6. aya Oğuz, 7. aya Korkutata, 8. aya Alpaslan, 9. aya Ruhname, 10. aya Bağımsızlık, 11. aya Sultan Sancar, 12. aya Tarafsızlık adı verildi.. Rusça ve Farsça gün adları da Başgün, Yaşgün, Hoşgün, Sevap günü, Anna günü, Ruh günü ve Dinç gün yapıldı.

Resimleri ve heykelleri her meydanda halkı selamlıyor, başkent Aşkabat’ta 75 metrelik altın kaplama heykeli yükseliyordu. 60’ından sonra saçlarını kestane rengine boyattı, canını sıkan bakanları kameralar önünde azletti. Meteoroloji genel müdürünün maaşını, yanlış hava tahmininde bulunduğu için kesti.


 
Ülkenin tek opera ve balesini halkın moralini bozduğu için, kırsal kesimlerdeki kütüphaneleri “nasıl olsa Türkmenler kitap okumuyor”, başkent dışındaki hastaneleri de, “hasta olanlar başkente gelsin” diye kapattı. Altın dişi, video oyunlarını, gençlerin uzun saç ve sakal bırakmasını yasakladı.

Bu artık sertliği aşan ve neredeyse fantastik sayılabilecek uygulamalarının yanı sıra işe yarar şeyler de yaptı! Örneğin 1997’deki kalp ameliyatından sonra sigarayı bırakmak zorunda kalan Türkmenbaşı, ülkede parklar dahil, kamuya ait tüm alan ve binalarda sigara içilmesini yasakladı. Ancak sağlık konusundaki tek uygulaması bu olmadı.. Türkmenbaşı, doktorlara da Hipokrat Yemini değil, kendisine bağlılık yemini ettirdi.

Edebi Kişilik...
 
Türkmenbaşı edebiyat alanında da eserler verdi.. Kuşkusuz bunların içinde en önemlisi “Ruhname”.. Bu kitabı bir nevi manevi anayasa haline dönüştüren Niyazov’un kitabından bir kaç satır... "Bu topraklar bizim sevgimiz, gayretimiz, alın terimiz, bereket olup Türkmen sofrasına geri dönmektedir. Ben hayata bu toprağı sevmekle başladım, ben bu toprağın bağrına sevgi olarak dönerim. Yüce Allah'ın emriyle, üçüncü bin yılın bölgesi başımıza düştüğü günlerde 1991 yılında Türkmenistan bağımsız devlet oldu. Her bir Türkmen, milletinin tarihi yazgısından, milli devletinden, cemiyetinden, onun bölünmez bütünlüğünden, ittifakından mesuldür. Bizim Dede Korkut gibi, Mahtumkulu gibi cevahir zihinli, elmas muhakemeli bilge kişilerimiz var. Yüce Allah bizi insan olarak yarattı. Her bir vatandaşımızın asil ve dürüst insanlar haline gelmelerine imkan sağlamak bizim mukaddes borcumuzdur. Gücünü gayretini, sevgisini, ömrünü bütünüyle ortaya koyabilen halkımız varken, bu toprağı cennete döndürüp, muhteşem altın cemiyeti kurmazsak ayıp olur! Aziz Türkmen halkım! Sen moralini yüksek tut, yaptığın işin hakkını ver, zenginleş, zenginleştir yurdunu!"

Yarı politik sayılabilecek bu eserin yanında Türkmen Cumhurbaşkanı’nın şiirleri de bulunuyor.. 8 yaşından itibaren yazdığı tüm şiirlerini 226 sayfalık bir şiir kitabında toplayarak, "Türkmen Elim Aman Olsun" ismiyle yayımlamış. Doğal olarak Türkmenistan Milli Marşı'nı yazanlardan biri de o.



Bu haber 10,612 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,008 µs