Devletin Kredi kartı uyarısı

11 Şubat 2009 11:54 tsi
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısının arttığını belirtti.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, krizin bankacılık sektöründe yol açtığı en büyük riskin ödenmeyen kredi kartlarında ortaya çıktığını bildirdi. Bilgin, ödenmediği için takibe düşen kredi kartlarının oranının yüzde 7’ye ulaştığına dikkat çekerken, işsizlik nedeniyle önümüzdeki dönemde oranın daha da yükselebileceği uyarısında bulundu.

2,1 MİLYON KİŞİ TAKİPTE

 Bilgin, bankacılık sektörünü değerlendirdiği basın toplantısında hem vatandaşlara hem de bankalara “kredi kartı” uyarısı yaptı. Tüm kredilerin ortalama takip oranının yüzde 3.8 olmasına karşılık, kredi kartlarında bu oranın iki katına yaklaştığını belirten Bilgin, 2008 yılında kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısının 478 bin kişi artarak 1 milyon 564 bine çıktığını söyledi. Bilgin, bankalara kredi kartı dahil bireysel kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısını ise 2 milyon 170 bin kişi olarak açıkladı.

Bankaları uyardı tesisatçıyı kurtardı

BDDK Başkan Tevfik Bilgin, hayatında hiç Japon Yeni görmemiş kişilere dahi Yen üzerinden bireysel kredi pazarlayıp birçok kişinin zarar etmesine neden olan bankalara, “Kendinizin kullanmadığı, riskli gördüğü enstrümanları bu halka pazarlamayın” uyarısında bulundu. Bilgin, “Bir banka benim cep telefonuma dahi Japon Yeni’yle kredi vermek için mesaj attı. Evimin su tesisatını yapan ustaya da atmışlar. Usta bana sordu. ‘Aman, sakın böyle bir krediyi almayın’ dedim. Almamış. Zarardan kurtuldu” dedi.

Krizde personel ve şube sayısı arttı

Bilgin, küresel kriz döneminde bankalarına para enjekte etmeyen tek ülkenin Türkiye olduğuna işaret ederken, “Ülkemizin bugüne kadar ağrı kesicilerle idare etmesinin en önemli nedeni, bankacılık sistemimizin sıhhati ve ayaklarının yere sağlam basmasıdır” dedi.

Bilgin, krizin başladığı eylül ayından bu yana bankaların küçülmek yerine 268 yeni şube açıp, bin 140 yeni personeli işe aldığını ifade ederek, “Bankalarımız böyle bir dönemde dahi Batılı muadillerinin aksine planlanan şube açılması ve personel alımını kesmemişlerdir” tespitinde bulundu.

IMF’NiN VERECEĞi BiR ŞEY YOK

Türkiye’nin kriz tecrübesinin bulunduğuna dikkat çeken Tevfik Bilgin şu noktalara dikkat çekti:

Yabancı bankalardan, diğer ülkelerden, hatta IMF’den gelecek talepleri olumlu karşılarız.

Ülkenin menfaatleri IMF’yi gerektiriyorsa anlaşma yapılır. Ancak, bankacılık olarak IMF’nin bize bu noktadan sonra verebileceği bir şey olduğunu sanmıyorum. Yine de IMF daima bir şeyler bulur. Bazı sürprizlerle de karşılaşabiliriz. G20 ülkeleri arasında IMF ile anlaşma imzalayan ülkenin olmadığını dikkatlerinize sunarım.

Bankalarımızın 2009’da yurtdışına ödeyeceği borç 11 milyar dolar. Bankalarımız bu yılı geçen yıldan daha rahat geçirecek. Sermaye yeterlik rasyosu yüzde 13’ün altına olan bankamız yok. Ödenmeyen krediler iki katına çıksa dahi, bu oran yüzde 11’in altına inmez.

Bugün

Bu haber 622 defa okundu.