Papa'ya tövbe ettirir mi? | " /> iyibilgi özel" /> Papa'ya tövbe ettirir mi? | "/> iyibilgi özel"/>

En Sıcak Konular

Barnabas Papa'ya tövbe ettirir mi?

10 Şubat 2009 15:23 tsi
Barnabas Papa'ya tövbe ettirir mi? Resimdeki 'gizli Kardinal'i bulun! iyibilgi özel

iyibilgi Ankara

Türkiye bir süredir Barnabas’ın İncili’ni tartışıyor. Mesele iki yönden ele alınıyor. Bir, teolojik açıdan. İki, stratejik açıdan.

Teolojik tartışma, Barnabas’ın İncili’nin tarihi gerçekliğinden vâzettiklerine değin uzanıyor.

Stratejik tartışma ise bambaşka bir konu. Tek bir soruyu yanıtlamaya çalışıyor. Barnabas İncili ve söyledikleri gerçekse, Hıristiyanlık doğru yolu bulur mu?

Ya da “doğru yola girmeyi ister mi?”

Soruyu bu biçimde koyduğunuz andan itibaren, muhatabınız aslında Hıristiyan dünyası değil, Vatikan oluyor.

Çünkü Hıristiyanlığın temel akidelerinin bir kısmı zaten uzun zamandır bizzat Hıristiyanlar tarafından-hani yargılanıyor demeyelim ama-tartışılıyor.

Bunun en popüler ve yakın örneği, “Da Vinci’nin Şifresi”ydi ve Hıristiyanlığın bu temel kabullerine ağır eleştiriler getirdi.

Barnabas İncili ile popüler Hıristiyanlık tartışmalarının çakıştığı nokta ne? Bunlardan en büyüğü ve ilki, Hz. İsa’nın tanrının oğlu olup olmadığı meselesi.

İkincisi ise Barnabas İncili’nin İslam’ı ve peygamberini müjdeleyip müjdelemediği?

Özde ise ikinci konu sanki İslam’ı ve Müslümanları daha çok ilgilendiriyor gibi dursa da, birinci maddeden farkı yok. Çünkü Hıristiyanlık ve İsa bir anlamda İslam’ı ve peygamberini zikrediyor durumuna geliyor.

İslam bağlıları için teolojik tartışma çok önemli değil. Çünkü İslam meseleyi Kuran üzerinden çözüyor. Bir, Hz. İsa peygamberdir. (Bu anlamıyla Müslümanların da peygamberidir) İki, Tanrı’nın oğlu değildir.

Meseleye böyle bakıldığında, kendi inancı üzerinde düşünmeyi tercih eden Hıristiyanlar için günlük tartışma ve “sorgulama” konusu olarak ortaya çıkabilir.

Ancak iş Vatikan’a gelince renk değişiyor. Barnabas İncili’nin gerçek olduğunun ispatlanması, doğal olarak içeriğinin de muhkem sayılması halinde Vatikan ne yapar?

Bu sorunun yanıtı, daha çok Barnabas İncili’nin Hıristiyan dünyasında nasıl algılanacağı ile ilgili.

Çünkü bu bilginin somutlaşmış olması ile Hıristiyanların bu bilgiyi “alması” arasında fark var.

Bu konu, tam ve tartışılan bir gündem haline gelirse Vatikan’ın göstereceği reaksiyon farklı olur. Fakat bu kolay değil.

Batı basınının bu konuya nasıl ve ne kadar yer vereceği, Batılı bilim adamlarının soruna nasıl yaklaşacağı, popüler yaygın bir tartışma ortamının doğup doğmayacağı çok önemli.

İşin o merhaleye getirilmesinin başarılması ayrı bir iş. Batının körleşip körleşmeyeceği önemli. Tabii bu baskıyı kimin ve nasıl yapacağı da önemli.

Davanın peşine düşen ve almaya hazır olan bir kesim bulunsa bile, işin siyasi yönünün bulunduğu da unutulmamalı.

Ama bizatihi Vatikan’ın tavrı nasıl şekillenir denirse, bu konuda Vatikan’ın tarihten gelen sabıkası çok. Bir ucu Galileo’ya bir ucu rönesans ve engizisyona, bir ucu da artık kemikleşmiş biçimde “gizlilik/saklılık” prensiplerine dayanan Papalığın, Barnabas İncili’ni kabul etmesi hayli zor.

Konuyu Hıristiyanlığın doğruyu görmesinden çok, yüzyıllar içinde oluşmuş bir kast,  menfaat, güç, politika ekseninde görmek gerekiyor. Bu da Barnabas’ın başarısını zorlaştırıyor.

Öte yandan kişisel olarak Papa’nın durumu var. Resmi ismiyle 16’ınci Benedict veya asıl ismiyle Joseph Ratzinger, aslında bu türden konuların göbeğinden geliyor.

Papalık görevine seçilmeden önce Vatikan’da bulunduğu makamların çoğu ve eserleri, bu türden ikircikli dosyaların incelenmesi ve anlaşılması üzerine kurulu.

Bu ve benzer konularda da hayli saygın ve bilgili biri olarak tanınıyor. Öte yandan İslam dünyası ile ilişkilerinin de her zaman parlak olduğunu söylemek zor.

Papa olduktan sonra ağzından kaçırdıkları ve medeniyetler çatışması üzerine ilk görüşleri anımsandığında, Barnabas İncili gibi herşeyi tersyüz etmesi olası bir teze prim vermesi imkansız gözüküyor.

Özetle şunu söylemek olası; Barnabas’ın ve içeriğinin Hıristiyanlığı İslam’a davet etmesi mümkün. Ama galiba bunun için erken. Tersine, Batı dünyasında bu konuya meraklı çok düşünür var.

Yani zemin var. Barnabas’ın gerçekliği anlaşıldığında, "uyarısının" kulaktan kulağa yayılmasının, bir türlü engellenemeyen “sırlar” gibi gelişeceği kesin.



Bu haber 3,420 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    11,183 µs