Erdoğan'dan Başsavcıya soru!

10 Şubat 2009 12:32 tsi
Partisinin grubunda konuşan Başbakan Erdoğan, getirdikleri değişimi anlattı. Erdoğan sosyal yardımlarla ilgili eleştirilere sert yanıt verirken, Başsavcı Yalçınkaya'ya CHP hatırlatması yaptı:

Biz eserlerimizle hizmetlerimizle yapıp edimizle konuşacağız. İşimiz hizmet gücümüz millet diyerek işimize bakacağız. Kocaeli'nde çok yoğun bir kalabalıkla duygularımızı ve yaptıklarımızı paylaştık. Sağanak yağmura rağmen kimsenin alanı terketmemesi bizi daha da çok duygulandırdı. 105 eseri Kocaeli'ne kazandırdık bunların açılışını yaptık.

Bugün Kırşehir'de yarın Kastamonu'da mitinglerimize devam edeceğiz. Çok partili sisteme geçilişinden bugüne kadar toplam 41 kez seçim gördük. 18-19 ayda bir seçim yapıldı. Bize kadar bakanlar ve vekiller daha ne iş yaptıklarını anlamadan yönetim değişiyordu. Her seçim dengeleri bir kez daha bozuyordu. Biz bu istikrarsızlığı giderdik. Seçim öncesi populist yaklaşımlarla musluklar açılıyor seçim sonrası telefisine çalışıyordu. Biz bu kısır döngüyü bozdu.

Bizi seçim ekonomisi yapmakla suçluyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin valisini bile bu karalama kampanyasına dahil ediyorlar. Valilerimiz yasaların verdiği yetkiyi aynen kullanıyorlar. Bu hükümet kömürü seçim zamanı mı dağıttı. Bu hükümet bursları seçim zamanı mı vermeye başladı. Şimdide biz burslara değil bursların miktarına karşı çıktık diyorlar. Bunların yapısı. AK Parti göreve geldiğinden beri hep milletle aynı yöne baktı. Seçimler demokrasinin tazelenmesidir. Seçimler iktidarın ve muhalefetin gözden geçirilmesidir. Millet emaneti dilediğine verir. Seçimler herkesin kendini kontrol etme sürecidir. Millet vereceği mesajı verecektir. Biz milletimizin ne demek istediğini okudur. Her seçimde artan desteği bir şımarma değil bir kararlılık sebebbi olarak gördük. Yüzde 47'nin oyunu aldık diye kibirlenmedik.

Seçime kadar 60'dan fazla vilayete gideceğiz. Son seçim sonuçlarına bakıp yan gelip yatmayacağız.

Seçim atmosferini karalama ve iftiralarına başladılar. Bu partiler projeleriyle değil iftiralarıyla konuşacaklarını da gösteriyorlar.

Bir suçum varsa konuşmaz yargıya gidersiniz. Git hemen suç duyurusunda bulun. Biz de haksızlığın yanında durmayalım. Çünkü yaptıklar işin gerçek olmadığını biliyorlar. Geçmişten ders almadfıkları ortada... proje değil karalama işleri..

Ancak biz onlar gibi konuşmayız. Biz inceleriz araştırırız. Gerekli suç duyurusunda bulunuruz. Biz seçim sürecine gölge düşürecek bir harekette bulunmayacağız. Biz milletle söylem birliğinde olacağız. Benim aziz milletim gerekli teveccühü gösterecektir. Bu seçim demokrasinin geriye gideceği bir seçim olmayacaktır. Türkiye'de demokrasi çamur siyasetiyle sarsılmayacak kadar kuvvetlidir.

İçeride ve dışarıda milletin istediği şekilde siyaset yürütüyoruz. AB'ye üyelik yolunda ilerliyoruz.

AB müzakereleri sürecinde tabiki destekleyeceğiz diye anamuhalefet lideri bir söz verdi. İnşaalah bu sözünü tutar Olli Rehn'in yanında bunu söylemekle olmaz. Artık bariyer olmyı bırakmalıdırlar.

Eski bir diplomat şöyle demişti. "AK parti'nin oylarının artması hiç bir şeyle izah edilemez. Bu demokrasi ile izah edilemez." Şimdi bu adam siyaset yapıyor. CHP'nn temelinde bu anlayış yatıyor. Bunların siyasetçisiyle diplomatı aynı. Halkın yaşama biçimini seçimden seçime hatırlarsan olmaz.

Sayın Baykal, "demokrasi sadece seçim değildir demişti." Demokrasi halkın iradesi değildir de nedir. Dünyanın neresinde halkı demokrasiyi ayak altına alan bir anlayış ayakta durabilir. Ankara'ya çöreklenmekle bu olmaz. Anamuhalefetin CHP politbürosuna kapanması hoşumuza gitmez.

CHP'nin açılımlarını bize kapatma davası açanlar görmüyor mu? Hukuk sadece AK Parti için mi işliyor.

29 Mart seçimlerinden sonra bakın parti liderleri kaç gün milletin karşısına çıkamayacak.

Muhalefet ne halkın ne dediğini ne bizim Davos'ta ne demek istediğimizi anladı.

Bizi hayalcilikle suçlayanlar projelereimizden bizzat istifade ediyor. 6 yılda yaptıklarımız ortada. otoyollar ve demir yolları ağ gibi örülüyor.

haber7

Bu haber 534 defa okundu.