En Sıcak Konular

Irak, Ortadoğu'nun domino taşı olacak!

10 Şubat 2009 09:43 tsi
Irak, Ortadoğu'nun domino taşı olacak! Ortadoğu Uzmanı İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çetinsaya ve SETA Ekonomi Araştırmaları Koordinatörü Özhan, Irak konusunda geniş kapsamlı bir rapor hazırladı. İşte bugün düzenlenecek uluslararası bir toplantı ile kamuoyuna açıklanacak olan r

Raporda, Irak`ın parçalanma tehlikesinden, ilk krizin su sorunu olacağına kadar çarpıcı gözlemler dikkat çekiyor


Ortadoğu Uzmanı İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya ve SETA Ekonomi Araştırmaları Koordinatörü Taha Özhan tarafından hazırlanan rapor, Amerikan işgalinin Irak'ta yaptığı hatalar ve Irak'ın içyapısından kaynaklanan öngörülemeyen faktörler, şiddet sarmalı içindeki Irak'ın yeni dönemdeki geleceği, bölgesel ve uluslararası aktörlerin olası pozisyonları, Türkiye'nin Ortadoğu ve Irak politikasına ilişkin önemli tespitler içeriyor.

Türkiye'de şimdiye kadar Irak konusunda hazırlanmış en geniş kapsamlı olan rapor. Irak ekonomisinin yarınına ilişkin de önemli analizler içeriyor. Raporun bir diğer özelliği gelecek dönemde Türkiye-Irak ilişkilerinin haritasını çıkarması olacak.

İşte bugün düzenlenecek uluslararası bir toplantı ile kamuoyuna açıklanacak olan rapordan bazı çarpıcı başlıklar:

Kuzey Irak cazibe merkezi olacak

Rapor, Kuzey Irak'ta kurulacak bağımsız bir Kürt devletinin, Kürt nüfusa sahip diğer bölge ülkelerinde, Suriye, İran ve Türkiye'de, istikrarsızlığa yol açacağına ve bölgede etnik-sekter siyaseti güçlendireceğine dikkat çekiyor. Buna karşın Kuzey Irak'taki oluşumun siyasi biçimi ne olursa olsun, buranın yakın gelecekte bölgede yaşayan Kürtler için önemli bir cazibe merkezi haline gelmesinin de kaçınılmaz olacağı ifade ediliyor.

Irak'ın parçalanmasından İran karlı çıkacak

Raporda, Ortadoğu'da oluşacak bir "Şii Kuşağı"nın bölgedeki dengeleri derinden etkileyeceğine dikkat çekiliyor. Bu noktada Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri İran'dan sonra bölgede ikinci bir Şii ya da Şii çoğunluklu bir devletin ortaya çıkmasını hazmedemeyeceği vurgulanıyor. Raporda Kürtleri bağımsız bir devlet kurarak Irak'tan kopması halinde toplam nüfus içinde %60'lık bir kitleyi oluşturan Şiilerin bu kopuşla birlikte Irak nüfusunun %80'ine denk gelecekleri belirtiliyor. Bu noktada kısa ve uzun vadede bu süreçten en çok kazanç sağlaması beklenen ülkenin İran olacağına dikkat çekiyor.

Raporda Körfez ülkeleri nezdinde Şii İslamı yerleştirmeyi hedefleyen İran'ın Irak'ta yeni bir Şii devletinin kurulması halinde bölgedeki etkinliğini daha da artıracağını bu durumun İran'I köşeye sıkıştırmaya çalışan ABD'nin çıkarlarına ters olacağı vurgulanıyor.

2003 yılındaki Amerikan işgalinin ardından Irak'taki siyasal gelişmeleri ve seçmenlerin oy verme davranışlarını da irdeleyen rapor, yeni Irak'ta siyasî bir güç olarak 'İslamcılığın' etkili olacağını öne sürüyor. Her ne kadar Şiiler ile Sunniler arasında zaman zaman patlak veren görüş ayrılığı ve çatışmalara rağmen her iki mezhep temsilcilerinin İslami bir damardan beslenmesinin dışardan bu ülkeye yapılacak müdahalelerde İslamcı damarın güçlenmesini sağlayacağı ifade ediliyor. Hem ISCI ve Sadr hareketi gibi silahlı kanatları da bulunan gruplar, hem de Dava (Şii), Irak İslam Partisi (Sünni Arap) ve İttihad-ı İslam Partisi (Kürt) gibi silahlı kanadı bulunmayan İslamcı grupların tek ortak noktasının İslamcı olmalarına işaret ediliyor.

Irak her an parçalanabilir

Rapora göre, yeni Irak'ta hem Şii hem de Sünni Araplardaki eğilimler nedeniyle İslam-devlet ve İslam-toplum ilişkileri geçmişten farklı olacak. Buna bağlı olarak özellikle de Şii ulemasının siyasi ve toplumsal hattaki rolünün artacak. Ancak, Irak'ta İran'da olduğu gibi din adamlarının ülkeyi bizzat yönetmesinin de imkânsız olacağı ifade ediliyor. Raporda, mevcut anayasal ve federal sisteminde ileriki yıllarda temel bir değişikliğe gidilmediği takdirde, merkezi devletin ya da devlet kurumlarının göreceli zayıflığının devam edeceği konusunda da uyarılarda bulunuluyor. Yani kurulacak yeni devlet her an yeni çatışmalarla parçalanabilecek durumda.

Yeni İrak İsrail yanlısı olmayacak

Raporda, Amerikalı yeni muhafazakârların bütün hesaplarına rağmen, yeni oluşan Irak rejiminin İsrail yanlısı olmayacağına dikkat çekiyor. Ancak bu durum Irak'ın askeri bakımdan güçsüz ve siyasi bakımdan istikrarsız bir devlet olacağı gerçeğini değiştirmeyecek.

Irak, Ortadoğu'nun domino taşı olacak

Rapora göre Irak'taki yeni durum Ortadoğu'daki pek çok dengeyi değiştirecek, Türkiye'yi stratejik bakımdan öne çıkaracaktır. Fakat Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşadığı sorunlar ya da Kürt Meselesi Ortadoğu'da ortaya çıkan bu potansiyeli kullanmasını sınırlandıracak. Türkiye kısa ve uzun vadede Kuzey Irak'ta kurulan 'Kürt Federal Bölgesi'nin siyasî, sosyal ve kültürel etkilerini hissettiği için fazla inisiyatif alamayacak. Kuzey Irak'la Türkiye'nin Güneydoğu sorununun birbiri ile etkileşimini artırması, Türkmenlerin durumlarındaki olumsuz gelişmeler ya da Kerkük'ün 'Kürt Federal Bölgesi'ne dâhil edilmesi gibi durumlarda Türkiye iç politikasında gerilimler oluşacak.

İlk kriz su sorunu olacak

Raporda, Irak'ta istikrar sağlandıktan ve siyasi sistem normalleştikten sonra ilk gündeme gelecek konulardan birinin su sorunu olacağı ifade ediliyor. Türkiye'nin Türkmen politikasına açılım getiren raporda, Şii ve Sünni Türkmenleri en azından kültürel planda birleştirecek ve diyalog haline sokacak bir "Şii Türklük politikası" geliştirilmesini öneriyor.

Raporda, Türkiye'nin yeni Irak'ta yapıcı, kolaylaştırıcı ve dengeleyici bir rol oynaması gerekliliğine işaret ediliyor ve şu önerileri getiriyor:

"Irak konusunda korku söylemleri ve reaksiyoner tavırlar terkedilmeli, barış, güvenlik, demokrasi ve istikrara vurgu yapan aktif, yapıcı ve çok yönlü bir söylem ve politika geliştirilmelidir. Türkiye, Irak halkına, bölgeye ve uluslararası aktörlere dönük kapsamlı bir kamu diplomasisi yürütmelidir."

Irak'ın ekonomik geleceği

Raporun ikinci bölümünde Irak ekonomisi, Türkiye Irak ilişkilerinin ekonomi-politiği, Irak ekonomisinin yakın geleceği ve son olarak Irak petrollerinin geleceğini ilişkin önemli tespitler yer alıyor. Irak'ın son 20 yılına üç savaş ve ambargo sığdırdığı, kişi başına düşen gayri safi milli hâsılasının 200 dolara kadar gerilediği, dünyanın borç oranı en yüksek ülkelerinden biri haline geldiği belirtiliyor. Irak ekonomisini tehdit eden en önemli faktör ise kayıt dışı ekonomi.

Raporda Irak'ın ekonomik olarak yeniden yapılandırılması sırasında da ABD yönetiminin bir dizi yanlışa imza attığı belirtiliyor. Irak toprak bütünlüğünü koruma çabası verilirken, merkezi devletin bu geçiş döneminde zayıflatılması çelişkili bir yaklaşım olarak görülüyor. Rapora göre, Irak'ta günlük enerji ihtiyacı ve su dağıtımı belli bir istikrara kavuşmadan ekonomik canlanmanın halk arasında hissedilmesinden mümkün olmayacağı ifade ediliyor.

İşgal sonrasında Saddam Hüseyin dönemi elektrik dağıtım oranının bile tutturulamamış olması, Amerika'nın büyük altyapı projelerini önceleyip günlük yaşam ihtiyaçlarını göz ardı etmesinden kaynaklanmasının Irak halkının ABD'ye karşı direnişini artırdığı ifade ediliyor.

Raporda, Türkiye'den Irak'a giden yatırımcı ve ihracatçıların taşeron firma statüsünden kurtulabilmesi için kısa vadeli ticaret ve yatırımdan ziyade, orta vadeli yatırım-uzun vadeli kâr realizasyonu vizyonu yerleşmek zorunda olduğuna değiniliyor. Raporda Irak'ın siyasî geleceği ne olursa olsun, Türkiye açısından ekonomik ilişkilerin vazgeçilmez olduğu bu vazgeçilmezliğin, coğrafi gerçeklikten kaynaklanan jeo-ekonomik bir zorunluluk olduğu ifade ediliyor.

dunyabulteni



Bu haber 415 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,071 µs