Fotoğraf çektirmeye mi gidiyor?

9 Şubat 2009 12:20 tsi
CHP şimdi de AB açılımı mı yapıyor? Ama bu kadar tezatlık gözler önündeyken, nasıl? diye sormadan da edemiyoruz. Olan şey bir “açılım” mı yoksa seçim öncesinde bir “fotoğraf” da Brüksel’de çektirmek mi? Baykal’ın biraz

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin Avrupa Birliği Temsilciliği’ni açmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere Belçika’nın başkenti Brüksel’e gitti.

Baykal, temasları çerçevesinde AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ile görüşecek. Avrupa Politaklar Merkezi’nde Türkiye-AB ilişkilerini değerlendiren bir konuşma yapacak. Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup milletvekilleriyle akşam yemeği yiyecek. Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso ile de bir görüşme yapacak.

Velhasıl Deniz Baykal’ın Brüksel programı hayli yoğun. Türkiye seçim sürecine girmişken Baykal’ın Brüksel ziyareti, basında biraz da ironik olarak “CHP’nin AB açılımı” şeklinde yorumlarla karşılandı.

AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in Türkiye’nin AB reformları karşısında CHP’nin tutumunu “ikilem içinde” olmakla değerlendirdiği görüşü biliniyor. Dahası da var...

Avrupa Komisyonu Başkanı Barosso da en son Türkiye ziyaretinde, TBMM’de konuşmuş, o zaman gündemde olan AKP’nin kapatılması davasıyla ilgili olarak, CHP tarafından bu konuda “konuşmaması” için adeta tehdit edilmişti.

Sırf bu iki örnek bile AB yetkilileri ve CHP arasında çok da “iyi” bir ilişki olmadığını göstermeye yetiyor.

Diğer bir örnek de güncel olsun: AB, daha önce çeşitli defalar Ergenekon soruşturmasını önemsediklerini ve desteklediklerini beyan ettiler. Konuyla ilgili bir raporun bugünlerde kabul edilmesi de bekleniyor. Hukuk ve demokrasi vurgusunu her zaman önplanda tutan AB’nin Ergenekon ile ilgili bu görüşte olmasında elbette şaşacak bir şey yok. Ama “sosyal demokrat” iddialarını uzun zamandır unutmuş görünen ve “ulusalcı” bir politika güden CHP’nin bilinen Ergenekon tutumuyla AB yetkilileriyle “ne” konuşacağı, ciddi bir merak konusu…

Bir başka konunun da, AKP kapatılma davsının gündemden çıkmasının ardından bir daha gündeme gelmeyen sivil anayasa meselesi…

AKP meseleyi gündeme getiren parti idi, ama sonradan gündeme getirmedi. Bunda CHP’nin yürüttüğü muhalefetin payı olduğunu da düşünebiliriz. Zira CHP, “meclis anayasa yapamaz” dedi çıktı işin içinden. Çalışmaları kilitledi. Bugüne kadar nayasaları hep darbe rejimleri veya onların atadıkları kişiler yaptılar. İlk defa sivil, demokratik bir anayasa yapılması ihtimalini CHP’nin engellemesi AB tarafından da bir “başarı” olarak mı görülecek? Hiç sanmıyoruz. Çünkü AB, AKP’nin bu yöndeki çabasını da desteklemiş, İlerleme Raporları’nda bu çalışmanın gündemden düşmesini de eleştirmişti.

AB raporlarının bir diğer tespiti, AB ile uyum reformlarında son yıllarda Türkiye’nin “performansının” düşmüş olması. Bu, CHP’nin de kendisine pay çıkarması gereken önemli bir tespit.

Ama CHP bu yöndeki çabayı destekleyen olmaktan çok “köstekleyen” bir parti durumunda.

Bu durumda Deniz Baykal’ın AB çıkarması, bir “açılım” mı olacak, yoksa seçim öncesinde bir “fotoğraf” vermenin ötesine geçmeyen bir ziyaret olarak mı kalacak?

Ne dersiniz; Baykal Türkiye’yi şaşırtacak mı? Ne diyebiliriz ki; “keşke”…

Ama çok da “umutlu” olamıyoruz.

www.iyibilgi.com

Bu haber 630 defa okundu.