Erdoğan’ı şeytanlaştırma kampanyası

9 Şubat 2009 10:58 tsi
Adı konmamış bir yaptırım söz konusu: 'Erdoğan’ın şeytanlaştırılmasına veya daha güzel ifadeyle ‘Hitlerleştirilme’sine çalışmak.'

Hayri Mansur / (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, 7 Şubat 2009) / Radikal

Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan hiç kuşkusuz, Davos’taki bir oturumdan tepkiyle çekilmesinin yanı sıra Gazze’ye yönelik İsrail saldırısı başladığından bu yana ortaya koyduğu tavrın bedelini biliyordu. Erdoğan, ‘kedinin boynuna çan asmak’tan daha ileriye gitme cesaretini gösterdi. Herkesin önünde kedinin gözlerinin kırmızı olduğunun ve pençelerinin çocukların kanını akıttığını ifade etti.
Siyonizm zaman geçtikçe şu kötü politikayı alışkanlık edindi: Kendisine isyana yaklaşanları korkutmak. Farklı uyruklardan korkaklar ve boyun eğenler, bu yanlış düşüncenin derinleşmesine katkı sağladılar.
Siyonist devlet, diplomasi ve medya çevrelerinde dile getirilen tepkilere göre Erdoğan’ı üç cephede cezalandırılacak: Ermeni katliamlarını yeniden gündeme getirmek; Türk ordusunu Erdoğan’a karşı kışkırtmak; Avrupa kulübünün kapılarını Ankara’nın yüzüne kapatmak. Bizi ilgilendiren dördüncü bir
yaptırıma daha değinmemiz gerekiyor. İsrail gazetesi Haaretz’in zikretmediği ve Tel Aviv’deki diplomasinin işaret etmediği bu yaptırım, Erdoğan’ın şeytanlaştırılmasına veya daha güzel
ifadeyle ‘Hitlerleştirilme’sine çalışmak.
‘Şeytanlaştırmak’, Freud ve diğer psikologlar nezdinde bulunmayan yeni bir hastalık icat ediyor; cezalandırılması kararlaştırılan kişiye bir hayat hikâyesi oluşturuluyor ve bu hikâyenin yaptırım listesinde yer alan gerçek şahısla hiçbir alakası olmuyor.
Siyonizm’in kararlaştırdığı cezalandırma felsefesi büyük ölçüde ‘öncü cezalandırma’ya benziyor. Zira ceza hazır, ancak suçluyu arıyor. Örneğin Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’e yönelik Siyonist yaptırım bütün bir kıtayı kapsayabilir. Siyonizm’in bütün dünyada yerleştirdiği anti semitizm korkusuyla sanatçılar, aydınlar, siyasetçiler ve generaller korkutuldu.
Bazıları, Nobel ve Oscar ödüllerinin Tel Aviv’in süzgecinden geçtiğini doğruladı. Bu nedenle sessiz kalındı ve işbirliği yapıldı. Fakat uysallaştırmaya, Siyonistleştirmeye ve psikolojik Yahudileştirmeye isyan edenler, kralın çıplak olduğunu ifşa edenler var.

Bu haber 776 defa okundu.