göbek bağını kime kestirecek? | " /> göbek bağını kime kestirecek? | "/>

En Sıcak Konular

Obama, İsrail'in göbek bağını kime kestirecek?

9 Şubat 2009 10:21 tsi
Obama, İsrail'in göbek bağını kime kestirecek? 'Obama Ortadoğu perspektifinin göbeğine ‘İsrail’i korumayı’ yerleştirmiş görünse de, sorun, bunu, Bush’un yöntemiyle mi yapacağı, yoksa başka yöntemler mi arayacağında'

Ceyda Karan / Radikal

Ya ABD'nin Türkiye'ye ihtiyacı...

İsrailli bir uzman, çok değil, iki yıl kadar önceki bir İsrail ziyaretimde ‘Türkiye’nin sırf Osmanlı’nın mirasçısı olması sebebiyetiyle dahi Ortadoğu’daki meselelere fazla karışmasını arzulamayacağını’ söylemişti. Hal böyleyse, İsrail’in Suriye ile dolaylı müzakerelerde Türkiye’ye verdiği ‘arabuluculuk’ rolünün arka planında, muhtemelen İsrailli liderlerin Ankara’yı istedikleri anda ‘oyundan düşüreceklerine’ kanaat getirmeleri yatmış olsa gerek. Gazze’ye kadar, Davos’a kadar...
Davos, Türkiye-İsrail ilişkilerinde de, Ortadoğu’ya dair kurulacak dış politika denklemleri açısından da önemli bir eşik. Zira 22 günde Gazze Şeridi’nde 10 şiddetinde depreme eşdeğer bir yıkım yaratıp 1300 kişinin canını alan İsrail’in saldırısından sonra Davos’ta gerçekleşen bu panele dair iki tarafın da muhakkak ‘hesapları’ vardı. Doğru, paneli Türkiye istedi, lakin İsrail’in de gönüllü katılımcı olduğunu unutmamalı. Belli ki, İsrailliler birkaç kez ‘oyundan düşürdükleri’ Erdoğan’ın Gazze saldırısını kıyasıya eleştirdikten sonra ‘nereye kadar gidebileceğini’ görmek istedi. Ve kuvvetle muhtemel ki, panelde gördüklerine hayli şaşırdı.
Peres’in panelde “Siz çocukları öldürmeyi iyi bilirsiniz” sözleriyle Erdoğan tarafından
ağır itham edilmesine rağmen derhal telefona sarılıp ‘üzgün olduğunu’ belirtmesini hiç küçümsememeli. Diplomatik lisanda ‘özür’ dahi görülebilir. Durumu tersine çevirelim.
Sizce Erdoğan, böyle bir uluslararası platformda kendisine alenen ‘katil’ diyen bir liderden hemen telefona sarılıp ‘özür diler’ miydi?
Öte yandan Başbakan’ın ‘tepkisinin Peres’e değil mode-ratöre olduğu’ beyanı bir ‘karşı taviz’ görünse bile, panelde söyledikleri düşünülünce oldukça hafif kaldığı aşikar.
Nihayetinde Peres, İsrailli siyasilerin alışıldık esnekliği çerçevesinde davranmış olabilir. O va-kit ertesi günü dünya basınına yaptığı açıklama daha manidar. Özellikle de ‘Türkiye’nin İran’a karşı denge unsuru olduğu’ vurgusu.  
Görünen o ki, Başbakan’ın İsrail Cumhurbaşkanı’na dünyanın gözü önünde ‘attığı fırça’, İsrailli politika yapıcıları açısından, Türkiye’yi ‘küçümsemek’ ne kelime, hesaplarını gözden geçirmeye itiyor. Zira Erdoğan’ın tavrı, İsrail’e Türkiye’yi fazlasıyla hafife aldığını gösterdi.
Beğenelim ya da beğenmeyelim, ‘Türkiye’nin Hamaslaştığı’ tezi Davos çerçevesinde yaşananları açıklamaya yetmez. İş Hamas’ı filan aşıyor. Bush yönetimi yerini Obama yönetimine bırakırken, bölgede yeni denklem kurulacak ve Davos, Türkiye’nin bu denklemde yerini almasının tezahürü. Yaşananların Amerika’nın kurguladığı bir oyun olduğu saptaması doğru olsa dahi, bu fazla kolaycı ve eksik bir yaklaşım olur. Zira dış politika oyunları sadece bir tarafın kurguladığı senaryolarla oynanmıyor. Öyle olsa, Bush yönetiminin ‘şer eksenindeki’ İran rejiminin yerinde ‘yeller eserdi’, Batı’ya komünizmi gömmesi bile kafi gelmemişken Rusya ‘küllerinden dirilmezdi’. Ya da daha içten bir örnek; Irak işgaline payandalık yapmış Türkiye, Amerikan askerleriyle kaynar olurdu.
Obama’nın ‘Ortadoğu oyununu’ henüz bilmiyor olsak da, İsrail’in reflekslerine bakarak ‘okumalar’ yapabiliriz. İsrail, hele de 10 Şubat seçiminde muhtemelen sandıktan çıkacak sağcı Benyamin Netanyahulu bir İsrail, Obama yönetimini İran ile hayli meyilli göründüğü diyalogdan uzak tutmak için elinden geleni ardına koymayacak. Lakin Bush Irak işgaliyle pandoranın kutusunu açıp Şii etkisini bölgeye yaymışken, en geç 2011 sonuna dek Irak’tan çekilme hedefi olan Obama’nın Tahran’la ‘yeni bir yola’ girmesi icap ediyor. Aynı İsrail’in Filistinlilerle ‘iki devletli çözüm’ temelinde bir barışa dair taviz vermeyerek Obama’yı daha da zorlayacağına şüphe yok. Vakti zamanında İzak Rabin’i Arafat’la el sıkıştı diye ‘hain’ ilan etmiş Netanyahu ile koalisyon ortağı olacağı düşünülen aşırı sağcı Avigdor Lieberman, Filistinlileri ‘ezmek’, ‘sürmek’ planlarını ilan etmekten çekinmiyor. Diğer yandan ABD’deki güçlü Yahudi kuruluşu İnkâr ve İftirayla Mücadele Birliği’nin Başkanı Abraham Foxman’ın Obama’nın atadığı arabulucu George Mitchell’ı İsrail-Filistin sorunu için ‘fazla dürüst’ diye nitelemiş olması pek manidar. Mitchell, Kuzey İrlanda’daki ‘Hayırlı Cuma’ anlaşmasını kotaran isim olarak, sadece sırtını Britanya’ya dayamış ‘meşruiyet’ sıkıntısı olmayan Protestanların yanında yer almayıp, ‘gayrı meşru’ addedilen Katoliklerin örgütü
IRA’yı da siyasi sürece katmasıyla öne çıkmıştı. Bir ara Ortadoğu’ya el atıp 2001’deki raporunda İsrail’in işgal topraklarındaki yerleşimlerinin barışa engel olduğunu vurgulayan Mitchell’ın Foxman’ın öngördüğü gibi ‘dürüst’ davranıp, kuracağı formülde Hamas’a yer vermesi kaçınılmaz. Tabii İsrail’in bu formülü ‘fazla dürüst’ bulup ters yüz etmeye çalışacağı da...
Obama’yı haddinden fazla zorlayacak bir tablo bu. Obama Ortadoğu perspektifinin göbeğine ‘İsrail’i korumayı’ yerleştirmiş görünse de, sorun, bunu, Bush’un yöntemiyle mi yapacağı, yoksa başka yöntemler mi arayacağında. Öyle görünü-yor ki, bu tabloda tarafları ‘aklı selime’ çağıracak bir Türkiye öne çıkacaktır. İddia edildiği üzere rolü Amerika verecek olsa dahi, bu belki de bölgesinde barış ve istikrar isteyen Türkiye’nin elini vicdanına koyarak oynayacağı rol olur.



Bu haber 627 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,252 µs