Türkiye NATO'dan çıktı mı?

9 Şubat 2009 09:23 tsi
Mahmut Abbas'ın Hamas eleştirileri

Murat Yetkin / Radikal

AK Parti seçim kazanınca Türkiye NATO’dan mı çıktı?

Filistin Cumhurbaşkanı Mahmut Abbas’ın Türkiye ziyaretinden çıkan sonuç nedir diye sorulsa, yanıt Filistin’deki iki rakip parti El Fetih ve Hamas’ın Türkiye sayesinde biraz daha yakınlaştığı olmaz. Ama El Fetih ve dolayısıyla Filistin Kurtuluş Örgütü ile Türkiye arasındaki gerilimin giderildiği olur.
Başbakan Tayip Erdoğan'ın İsrail’in Gazze’ye saldırması ardından kısmen Abbas’ı sorumlu tutması, Filistin’deki seçimlerin ‘Abbas’ı memnun etmek için yapılmadığı’ çıkışı ile gerilen ilişkiler, Abbas’ın Ankara temaslarıyla giderilmiş görünüyor. Sonuç: Hem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, hem de Abbas’ın söyledikleri gibi, Türkiye Filistin’deki partilerden birine yakın değil; Filistin halkına yakın.
Diğer konuya gelince, Türkiye’nin Fetih ve Hamas’ı yakınlaştırma çabalarının ne kadar zor olduğunu Abbas konuştukça daha iyi anlıyorsunuz. Önceki akşam Ankara Swissotel’de Abbas’ın bir grup gazeteciyle yediği yemek ilerledikçe aradaki uçurumun derinliği ortaya çıkıyor.
Gerçi Abbas ‘Türkiye’nin Gazze’de Hamas’a verdiği destekten rahatsızlık duymuyoruz. Çünkü Hamas da Filistin halkının bir bölümünü temsil ediyor’ diyor ama ardından eleştiriler başlıyor. Ne altı aylık ateşkesin Hamas’ın istememesi üzerine uzatılmamış olduğu ve İsrail’in saldırganlığına imkân verildiği kalıyor, ne Hamas’ın engellemesi yüzünden, Gazze’li hacıların Mekke’ye gidemediği, ne de Hamas’ın İsrail saldırısında ölenlerden çok Mısır’a açılan Refah kapısının kontrolünü önemsediği.
Ama Abbas’ın en çarpıcı Hamas eleştirisi iki noktada yoğunlaşıyor: 1- Hamas’ın demokrasi anlayışı bir defalık; yani seçimi alana dek. İktidarı seçim yoluyla devretme ihtimalini önlemek için bir daha seçime gitmek istemiyor. 2- Hamas, seçimle iş başına gelmeyi devletin bütün geçmişini silebileceği yanılgısıyla hareket ediyor. “Örneğin” diye soruyor Abbas; “AK Parti seçim kazanınca Türkiye’yi NATO’dan çıkarmak mı istedi? Türkiye’nin uluslararası anlaşmalarını tanımadığını mı açıkladı? Oysa Hamas seçimi kazanınca Birleşmiş Milletlerin 1948’den bu yana bütün kararlarını, Arap Birliği’nin bütün kararlarını, Filistin-İsrail barış sürecini, her şeyi iptal etmeye kalktı.”
Abbas bu noktada dolaylı olarak Türk hükümetine de bir çağrı yapıyor: “Stratejik olarak Filistinlilerin yanında olanların, Hamas’a parti ve hükümet arasında fark olduğunu anlatması gerekiyor.”  
Yemekte bulunan Filistin’in İsrail’le görüşmelerindeki müzakerecisi Saab Erekat, son dönemde Batı’lı bir araştırma şirketi tarafından Gazze’de yapılan kamuoyu araştırmasında, Gazzelilerin yüzde 82’sinin milli birlik hükümeti istediğini söylüyor. Ama Abbas’ın çizdiği bu tablo varken uzlaşmanın nasıl sağlanacağı büyük bir soru işareti.
Bu Ankara’nın da zihnini meşgul eden bir soru. Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Türkiye’nin gönlünün uzlaşma hükümetinden yana olduğunu, ancak her iki partinin de onayını almış bir ‘teknokrat hükümetinin’ daha gerçekçi göründüğünü söylüyor.
Abbas ise bu modeli bir adım ileri taşıyor: “Ne Fetih, ne de Hamas’ın içinde olmayacağı bir teknokrat hükümeti kurulmalı ve bu hükümet Filistin’i 3-4 ay içinde seçime taşımalı. Bu seçimlerde hem cumhurbaşkanı, hem de parlamento yeniden seçilsin. Sandıktan kim çıkarsa Filistin’i o yönetsin.”
Hamas’ın sandık yoluyla hükümet etme meşruiyetini uluslararası platformda dile getiren Erdoğan hükümeti, demokrasinin temel sayılan hükümeti sandık yoluyla devretme ve uluslararası anlaşmaları tanıma konusunda Hamas’ı ikna edebilecek mi? Babacan ve ardından Gül ‘Hamas bir karar vermeli’ derken biraz da bunu mu kastediyordu? Etseler fena olmaz aslında.

Bu haber 872 defa okundu.