Medya patronu ve sanık istihbaratçılar

7 Şubat 2009 14:20 tsi
'Karamehmet’in Ersöz’le yaptığı konuşmada “kendisine yapılan bazı yardımlardan” söz ediliyor. O yardımlar ne?'

Ahmet Altan / Taraf

Para ve Çete

Bizim bir alışkanlığımız var, darbelere, Ergenekon türü çetelere hep “siyasi” açılardan bakıyoruz.
Halbuki bu darbelerin, çetelerin siyasi olduğu kadar bir de iktisadi yönü var.
Darbecilere de, onların etrafında dolaşan, onları destekleyen “işadamlarına” da “parasal” çıkarlar sağlayan bir mekanizma çalışıyor aslında.
Medya, darbecileri, çetecileri korumaya çalışırken, onların varlıklarını saklamaya çabalarken, aslında bu “parasal” ilişkileri gözlerden uzak tutmaya uğraşıyor.
Dikkat edin, medyanın en fazla gizlemeye uğraştığı ilişkiler bu “akçalı” ilişkiler.
Ergenekon davasının sanıklarıyla ilişkisi olan işadamlarının, medya patronlarının bu tür ilişkileri konusunda pek fazla habere rastlamazsınız.
Üç gün önce, Ergenekon davası sanıklarından emekli General Levent Ersöz’ün verdiği ifade, bu ilişkiler konusunda çok ciddi ipuçları içeriyor.
Ersöz, Akşam Gazetesi’nin, Show TV’nin, Skytürk televizyonunun ve bir telefon ağının sahibi olan Mehmet Emin Karamehmet’le görüştüğünü açıklıyor.
Ayrıca bu görüşmeyi kaydettiği için konuşulanları da biliyoruz.
Karamehmet’le görüştüğü sırada Levent Ersöz, Jandarma Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanı.
Şimdilik soru şu:
Medya ve telefon şirketi sahibi bir adamın Jandarma istihbarat başkanıyla nasıl bir ilişkisi olabilir?
Neden görüşür?
İş hayatında, “Jandarma istihbaratıyla” görüşmek gibi bir “teamül” mü var?
Üstelik bu Jandarma istihbarat başkanı, daha sonra Ergenekon davasının sanıklarından oluyor.
Zaten, Karamehmet’in Ergenekon sanıklarıyla tek ilişkisi bu değil.
Aynı davanın sanıklarından Tuncay Özkan’ı da bir dönem “medya yöneticisi” olarak yanında çalıştırmış.
Bir başka sanık olan o zamanki Jandarma Komutanı olan Şener Eruygur’da da henüz bilmediğimiz bazı ilişkileri nedeniyle “beklentiler” yaratmış.
Karamehmet’in Ersöz’le yaptığı konuşmada “kendisine yapılan bazı yardımlardan” söz ediliyor.
O yardımlar ne?
Daha sonra Ergenekon sanığı olacak Jandarma generallerinin bilgisi dahilinde Karamehmet’e ne tür yardımlar yapılmış?
Bence işin püf noktası “bu yardımlar” işte.
Darbe işlerine bulaşmış, Ergenekon’a sanık olmuş generaller, görevleri sırasında bir medya patronuna ne tür iyilikler yapıyorlar?
Bu ilişkilerin parasal karşılığı ne?
Bu yardımlar, Karamehmet’e nasıl çıkarlar sağlamış?
Ve, tabii şu kaçınılmaz soru:
Bu yardımlar karşılığında Karamehmet ne yapmış?
Medyasını mı kullandırmış?
Telefon şirketiyle ilgili bir başka ilişkiye mi girmiş?
Karamehmet’in medyası, Ergenekon’un ortaya çıkarılmasını isteyen demokrat gazetecilere sistemli olarak en düzeysiz biçimde saldıran yazarları barındırıyor.
Bu bir tesadüf mü?
Biz bir haksızlık yapmamak için bu ilişkilerle ilgili soruları kendisine gönderdik.
Bu sorulara bir cevap gelmedi.
Onun yerine onun sahip olduğu medya grubunun yazarlarından bir küfür salvosu patladı.
O küfürler, verilmesi gereken “cevapların” yerini tutmuyor.
Gerçekleri saklamak için etmeleri gereken küfürleri bir araya toplamaları bin yıl sürer.
Çünkü sorular, küfürlerin arkasına saklanamayacak kadar ciddi.
Elimizde çok somut bir ilişki var.
Medya patronuyla, Ergenekon sanığı olmuş istihbaratçılar arasındaki ilişki.
Bu ilişkinin parasal bir karşılığı var.
O parasal çıkar ne?
Karşılıklı olarak birbirlerine ne tür “yardımlarda” bulundular?
Birbirlerine hâlâ yardım ediyorlar mı?
Bakın, bu “halka” çekildiğinde belki de hepimizi şaşırtacak bir “suç ve ilişki” zinciriyle karşılaşacağız.
Darbelerin ve çetelerin “parasal” yüzünü göreceğiz.
Bunu görebilirsek, bu tür olaylara bakış açımız değişecek.
Daha önceki bütün darbeleri, 28 Şubat’taki banka soygunlarını, Ergenekon davasını bir de ekonomik açıdan seyredeceğiz.
Medya ile Ergenekon arasındaki “bağları” açığa çıkartacağız.
Karamehmet olayı, bize medya ile Ergenekon sanıkları arasında ciddi “çıkar” ilişkileri olabileceğini somut olarak gösteriyor.
Sadece Karamehmet değil, kayıtlara göre sahibi olduğu gazetenin Ankara temsilcisi de “yeni” sanık, “eski” general istihbaratçıyla “iş görüşmeleri” yapmış.
Bazı “projeler” için izin çıkartılması için generallerin “yardımını” almış.
Generaller o projelere niye izin çıkartmış?
O izinler karşılığında o generallere neler verilmiş?
O “yardımlaşma” döneminde Karamehmet’in gazeteleri ve televizyonları ne tür yayınlar yapmışlar?
O yayınları, daha sonra gerçekleşen bazı olayları gözönüne alarak incelersek nelerle karşılaşacağız?
Tuhaf tesadüfler mi göreceğiz?
O yayınlarda rastlayacağımız bazı işaretler, daha sonra işlenmiş cinayetlerle eşleştiğinde bu “tesadüfün” tuhaflığı bizi şaşırtacak mı?
Elimizde karanlık ilişkilerin “parasal” yüzünü aydınlatacak somut bir olay var.
Bu olayı ortaya çıkartmalıyız.
Bunun yolu da basit.
Karamehmet, ilişkilerini açıklayacak, garip tesadüfleri açıklayacak, yardımların türünü açıklayacak, “proje” izinlerini açıklayacak.
Tabii açıklayabileceği türden ilişkilerse...
Yoksa nasıl açıklasın ki?

Bu haber 626 defa okundu.