Dinozorluk böyle bir şey...

6 Şubat 2009 14:18 tsi
Çetin Altan Başbakan Erdoğan’ın elinden Kültür ve Sanat Büyük Ödülü aldı. Türkiye’de bir şeyler değişiyor. Ama değiştikçe birilerinin tüyleri diken diken oluyor. Başbakan Erdoğan, Ahmet Altan ve Pınar Kür isimleri bu yazıda bakın neden bir ara

Geçtiğimiz günlerin önemli haberlerinden biri, yılların yazı ve düşünce adamı Çetin Altan’ın Başbakan Erdoğan’ın elinden 2008 Kültür ve Sanat Büyük Ödülü almasıydı.

Başbakan Erdoğan
Başbakan Erdoğan ödül töreninde yaptığı konuşmada ödüle layık görülen Çetin Altan için övgü dolu sözler söyledi. Altan’ın çok ağır bedeller ödemiş bir yazar olduğunu hatırlatan Erdoğan, bu nedenle ödülü Altan’ın almasından memnuniyet duyduğunu da belirtti.

Başbakan Erdoğan’ın konuşmasında en dikkat çekici bölüm ise, şu sözleriydi: “Demokrasinin temeli tahammül duygusudur. Eleştirel bakışı kastediyorum; ancak hakaret demiyorum. Farklılıklar arasında diyalogun geçerli olmasıdır. Bugün mutlulukla ifade ediyorum ki Türkiye artık ne Çetin Altan'ı 300 kez mahkeme kapılarına çağıran ve düşünceyi mahkum eden bir Türkiye'dir; ne de Nazım Hikmet'i 12 yıl boyunca hapishanelerde tutan bir Türkiye'dir. O algılarıyla vehimler üreten Türkiye yerini öz güvene bırakmıştır”.

Ahmet Altan
1 Şubat günü gerçekleşen ödül töreni için, Çetin Altan’ın oğlu gazeteci-yazar Ahmet Altan da Taraf’taki köşesinde, 3 Şubat günü, “Çetin Altan ve Başbakan” başlıklı bir yazı yazdı. Altan’ın yazısında şu satırlar dikkat çekiciydi:

“Ben onu önceki gün Aya İrini'de gördüm. Bir ödül veriyorlardı. Ama orada bir ödülden daha başka bir şey gördüm. Seksen iki yaşındaki bir yazar konuşurken, bir başbakanla kültür bakanı, iki genç delikanlı gibi bir kenara çekilip ayakta dinlediler. Birçok şey gördüm ama bunu hiç görmemiştim. Böylesine doğal bir nezaket, böylesine zarif bir saygı... Belalarla kutsanmış bir hayatın herhangi bir noktasında karşılaşacağımı sanmadığım, bu topraklarda pek rastlanmamış bir sahneydi. Bundan etkilendiğimi itiraf edeyim.”

Pınar Kür
NTV’de Müjde Ar, Çiğdem Anat ve Aysun Kayacı ile birlikte “Haydi gel bizimle ol” adlı bir program yapan Pınar Kür’ün bu olaya yaklaşımı ise, çok farklıydı…

Söz konusu programda Pınar Kür, Çetin Altan’ın Başbakan Erdoğan’dan ödül almasını “ilginç” sözler sarf ederek eleştirdi. Kür programda, "Çok büyük saygım ve sevgim olan bir insandı, müthiş bir düş kırıklığına uğradım. Yani sen yıllarca muhalif ol, yıllarca hapislerde sürün, Meclis'te dayak ye, sonra git bunlara biat et" diye konuştu.

Bu kadar da değil. Kür, Çetin Altan’ın yaşı ve önemi ile ilgili olarak da çok tartışılır bir paralellik kurdu: Devletin, ihtiyarladıkları için ve artık etkilerini yitirdikleri düşüncesi ile, Çetin Altan, Yaşar Kemal gibi isimlere ödül verdiği görüşünde olduğunu belirten Kür,  "İhtiyarladılar yeterince diye. Fakat onların da bir tavır koyması gerekiyordu. Müzmin muhalif olan adamın işi ne orada? 'Türkiye'de önemli insana değer verilmez' diyor, demek ki kendisi artık önemli değil. Bence bunu kabul etmeli".

Çetin Altan’ın yıllar sonra değer görmesinin adı, “biat” etmek oluyor…

Nazım Hikmet’e yıllar sonra vatandaşlığının iade edilmesi, “oyun” oluyor…

Türkiye’de bir şeyler değişiyor, yavaş ve ağır da olsa değişiyor. Ama Türkiye değiştikçe, bazıları yerinden zıplıyor…

Pınar Kür’ün sözlerine ne yorum yapılabilir ki? Kendisini fazlasıyla izah ediyor.

Ancak şu söylenebilir: Türkiye, sanat, kültür, medya ve siyaset alanlarında, hayatın her alanında, bu “dinozor” kafa yapısını aşmak zorunda.

Hasan Soylu www.iyibilgi.com

Bu haber 1,875 defa okundu.