En Sıcak Konular

6 Şubat 2009 13:44 tsi
Bunları bir tek biz mi fark ediyoruz?

Bugün belli başlı gazetelerin tümünde, konunun “ekzantrik” olması nedeniyle bazı internet sitelerinde ilginç bir haber güçlüce okurlara duyuruldu.

Bu haber, dünyanın en çok aranan Nazi savaş suçlusu, ‘Dr. Ölüm’ lâkaplı, Aribert Ferdinand Heim’ın 17 yıl önce Mısır’da öldüğünü söylüyordu.

“Buraya kadar birşey yok” yazarak incelememizi sürdürebiliriz ama, böylesi bir haberin basında “ne kadar yer alacağı” konusu da önemli. Belki İsrail ve Almanya için bu haber farklı bir boyut taşıyabilir ve medyaya daha kapsamlı alınabilir.

Ama bütün dünyanın gazetelerine ve bu arada Türkiye’ye de tüm yayın organlarından ve hallice girmesi üzerinde düşünülmeli mi?

Bir haberin anatomisi!

Peki kim bu Dr. Ölüm? Aribert Ferdinand Heim, Nazi Almanyası’nın önemli bir ismi. Hitler’in elit SS Birliği üyesi.

Buchenwald, Sachsenhausen ve Mauthausen toplama kamplarında bulunmuş, bu kamplarda inanılmaz ve insanlık dışı tıbbi deneyler yapmış bir doktor.

Tutsaklar üzerinde anestezi kullanmadan deneysel ameliyatlar yapıyor, canlıyken bedenlerini yarıp açıyor, kurbanlarının kalbine zehir enjekte ediyor. Kestiği kafataslarını krematoryumda yakıp eti tamamen eridikten sonra bunları, kendisinin ve arkadaşlarının ofislerinde dekor olarak kullanıyor.

Savaş sonrasında müttefik güçleri Heim’in peşine düşüyor. Ama yakalayamıyor. 1962’de kılpayı kurtuluyor ve 1992’ye yani ölümüne (Bağırsak Kanseri) kadar da ele geçmiyor.

Bu süre içinde Mısır’da bulunuyor. Müslüman oluyor. Günde 5 vakit namaz kılıyor. İsmini “Tarık Hüseyin” olarak değiştiriyor ve çevresinde de öyle tanınıyor.

Onu tanıyanların hepsi iyi intibalara sahip. Çocuklar bile ondan şeker alabilmek için “Tarık amca” diye peşinden koşuyor.

Türkiye’de basına yansıyan haberlerin özü, ana teması bu. Şimdi gelelim bu haberin parametrelerine.

"Türkiye-İsrail-Mısır-Almanya-İslam-Yahudi!"

Bu kadarcık haber işte bu ana parametreleri taşıyor. Herhangi bir kişiye, yukarıdaki bu sıralanmış kelimeleri versek, ve ondan bir haber yazmasını istesek, “bugün” hangi haberi yazardı?

Yorumu size bırakıyoruz. İkinci nokta haberin zamanı. “Zamanlaması” demiyoruz. “Neden şimdi” sorusu önemli elbette ama, o size bıraktığımız bölümün işi. Heim öleli 16 yıl olmuş. Şimdi ortaya çıkmış ama, dünyadaki bir çok ülke için bu haberin değeri ne?

Üçüncü nokta, haberin ana temalarının eksikliği. Bu haber dünya basınında çok daha teferruatlı sunuldu. Bizde ise yukarıda özetlediğimiz kadar.

Mesela Heim’in bulunan evrak çantasından çıkanlar var. (Tabii 16 yıl önce bulunmuş! Bulanlar bugün ortaya çıkarıyor! Hiç içinde ne var diye merak edilmemiş.)

Bu belgeler gerçekten ilginç ve batı basınında sayfa sayfa okura sunuluyor. (Küçük bir kısmını haberimize aldık. Bu linkten bu ilginç belgelerin bir kısmını görebilirsiniz.) Bu belge ve bilgiler içinde en kritik olan, Heim’in “Yahudilerin Türk olduğuna” ilişkin tezi!

Dr. Heim, Kahire’de yaşadığı sürece “Yahudi Hazar Türkleri” konusu ile uğraşıyor. (Meşhur “12. Kabile” hikayesi) Amacı ‘Anti-semitizm’ diye birşey olmadığını, Yahudilerin zaten ’Semitik’ olmadığını, Türk olduğunu ispatlamak.

Bu konuda Vatikan’a bile yazıyor. Bunlar Türk basınında yok. Ya da kısmen, o da magazin tadında veriliyor.

Hürriyet: ‘Dr. Ölüm’ nasıl Tarık amca oldu’ diye, Sabah: ‘En çok aranan Nazi, Müslüman olarak ölmüş’ bakışıyla haberi sunuyor.

Son bir konu haberin kaynağı. Bu haberin ana kaynağı kim veya hangi ülke? Haber bir günde inanılmaz yaygınlaştığı, her ülke gazetesi, internet haber portalları ve görsel medyası haberi imzalı ve mahreçli veriyor. Yani orijinali nereden belli olmuyor.

Yine yukarıda emsal olsun diye verdiğimiz gazeteler, kaynak olarak Alman ZDF televizyonu ve Amerikan New York Times’ı gösteriyor. Ama aynı haber örneğin, İngiliz Telegraph Gazetesi'nde de üstelik imzalı olarak yer buluyor.

www.iyibilgi.com



Bu haber 2,250 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,352 µs