En Sıcak Konular

İsrail taraftarları Tekinalp projesinin neresinde

4 Şubat 2009 16:51 tsi
İsrail taraftarları Tekinalp projesinin neresinde Kemalizm'in ideoloğu, Türkçü teorisyen Munis Tekinalp'in (diğer adıyla Moiz Kohen) 9. Siyonist kongresinde savunduğu proje ne oldu? Onun attığı temel, bugünü nasıl etkiledi?

Yusuf Gezgin / Aktifhaber

İki Yahudi Devleti Projesi

Dünyadaki Yahudilere bir vatan arandığında kendilerine, ilkin Afrika-Uganda civarında topraklar önerildi. Yahudiler bu projeyi kabul etmediler. Güney Amerika Arjantin dolaylarında yerler önerildi, ona da sıcak bakmadılar. Yahudilerin gönlünde kadim Musevi toprakları, kendilerine Tevrat’ta vaat edildiğine inandıkları “Arzı Mev’ud” vardı. Bunun için Avusturyalı Yahudi gazeteci Teoder Herzl önderliğinde çalışmalar başlattılar. Sermaye biriktirmeye ve dünyanın güçlü ülkelerinden destek arayışına yöneldiler. Bu hedeflerini gerçekleştirmek üzere Avrupalıların desteğinde Siyonits kongreleri tertip ettiler. Buralarda aldıkları kararları adım adım uygulamaya koydular. Teoderl Herzl bizzat kendisi İstanbul’a gelip Osmanlı Sultanı 2. Abdülhamit’i ikna etmek için aylarca İstanbul’da kaldı. Sultanın huzuruna çıkabilmek için türlü yollar denedi, tavassut edecek insanlar buldu, bazılarını satın aldı ve sonunda projesini 2. Abdülhamit’e anlattı. Yahudiler Filistin’de kendilerine verilecek araziler mukabili Osmanlı devletinin ödeme imkânından mahrum olduğu yüklü borçları bir kalemde silecekti. İlk tekliflerinde devlet bile talep edilmiyordu. İçinde Müslümanlarında yaşayacağı gevşek bir idare ve bu bölgeye Yahudi göçüne izin verilmesiydi talepleri. Ama 2. Abdülhamit bu teklifi "Ben bir karış dahi olsa toprak satmam, zira bu vatan bana değil, milletime aittir. Milletim bu vatanı kanlarıyla mahsuldar kılmışlardır." cevabı ile reddetmiştir.   İlaveten “belki bir gün buna muvaffak olabilirsiniz ama ben canlı bir vücut üzerinde ameliyata müsaade etmem.” diyerek Teoderl Herzl’i terslemiştir.
 
Herzl ısrarcı olur ve Filistin topraklarına yerleşecek Musevilerle Osmanlı Devleti'ni tekrar diriltebileceklerini, Avrupa'ya olan borçlarını da en kısa sürede sıfırlayabileceklerini teklif eder. II. Abdülhamit yine kabul etmez. Hatta ısrarcı olan, direten Herzl'e sultanın bir tokat attığı, bunun üzerine Herzl’in "Bir gün gelecek, o vermediğin toprakları biz alacağız" dediği rivayet edilir.
 
1897 yılında yapılan Siyonist kongresinde Herzl: “5 yıl veya 50 yıl içinde biz İsrail devletini kuracağız” der ve tam 50 yıl sonra Herzl göremese de İsrail devleti, hem de Filistin’de kurulur.
 
Proje gerçekleşmiş ve Siyonistler hedeflerine ulaşmışlardır. Herzl’in rüyası gerçekleşmiştir. Ama devletin kurulmasının üzerinden 60 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen İsrail devleti, ne kendisine, ne de çevresindeki ülkelere huzur vermiştir. Arzı Mev’ud’un gerçekleştirilmesi yönünde toprak genişletmede İsrail başarılı olmuştur. Ancak bulunduğu coğrafyada emanet görülen, kendi vatandaşındaki emanetçi psikolojiyi atamayan, güvensiz, huzursuz, etrafı düşmanlarla çevrili, dünyanın giderek nefret ettiği ve zulümlerinden bıktığı bir devlet haline gelmiştir. Geldiği nokta itibariyle İsrail projesi başarılı sayılamaz. 60 yıl bir devlet için çok uzun süre sayılmaz; ancak İsrail’in bu sürede stabil bir hale gelmek, kalıcı olmak için attığı bir adım yok. İsrail’in bütün sermayesi gücüdür. İsrail bu coğrafyada sadece ve sadece silahlarının gücüyle ve kendini himaye eden ABD’nin-batının desteği ile durmaktadır. Ne dünyada, ne de bulunduğu coğrafyada İsrail kendisine vicdani, sosyolojik bir meşruiyet oluşturamamıştır. Yarın devran döndüğünde, ABD dünya jandarmalığından düştüğünde ve Müslümanlar biraz toparlandığında; İsrail’in saldırgan, hırçın, uzlaşmaz tavrıyla bu topraklarda barınma imkânı yoktur. Ortaya çıkan zulüm tabloları karşısında 2 milyarlık İslam dünyası İsrail’e hınç biriktirmekte, Hıristiyanlar bazı korkulardan dolayı neme lazımcı bir tavır takınmakta ama dünyanın vicdanı İsrail’i mahkûm etmektedir.
 
Bir coğrafyanın elde edilmesinde birkaç yol vardır: ya İngilizler gibi türlü entrikalarla ama diplomasiyi de kullanarak ve o insanların bir şekilde ikna ederek işgalinizi sürdürürsünüz veya İslam’da, Osmanlı da olduğu gibi fetih ruhuyla, o coğrafyadaki insanları kazanarak, adaleti, hukuku tesis ederek, temel haklarına güvence vererek bir coğrafyayı elde tutabilirsiniz. İsrail’in yaptığı ise bu ikisinin dışında bir şeydir. İsrail imha, tehdit ve katliamlarla işgal ettiği toprakları elinde tutmak istemektedir. Eğer bir yeri sömürecekseniz bu yöntem uygun olabilir ama orayı vatan edinecekseniz, uzun vadede bu yöntem sizi başarısız kılacaktır. Maalesef İsrail projesi, “vatan edinme” projesi olmaktan uzaktır. Kutsal kitaplarında vaat edilmiş olsa bile(?), İsrail’in buraları kalıcı vatan yapması mümkün görünmemektedir. Şu andaki güçlü halleri ve kendilerinde vehmettikleri “üstünlük hissi”, ilelebet her şeyi yapabilecekleri yanılsamasını vermektedir Yahudi dostlarımıza.
 
Yahudilerin İsrail projesine paralel ikinci bir devlet projeleri daha vardı. Bu proje bir Siyonist kongresinde İsrail projesine itiraz ettiği için Teodor Herzl’le tartışan Moiz Kohen’in, yani bizim Türkçü teorisyen, “Kemalizm” kitabının yazarı Munis Tekinalp’in projesiydi.
 
1883'te Serez'de bir Osmanlı Yahudisi hahamın 9. çocuğu olarak dünyaya gelen; sonradan Türk ismi alarak Tekinalp olan; İttihatçı, Türkçülüğün önemli teorisyenlerinden, Cumhuriyet döneminin mütefekkirlerinden, Türk devrimlerinin ilham kaynaklarından Moiz Kohen herkesin duyduğu ve bildiği bir isimdir. Tekinalp yazdığı “Kemalizm” kitabıyla Kemalizmi sistemleştirmiş ve ana umdelerini ortaya koymuştur. Türkiye'deki Yahudileri Türkleşmeye ikna etme amaçlı yazılar yazmıştır (herhalde Beyaz Türk olmaya yöneliktir bu yazılar).
 
MOİZ KOHEN yani Munis Tekinalp 9. Siyonist kongresi'nde Osmanlı delegesi olarak Türkiye'de bir “İbrani Devleti” ya da "İbraniyeti yoğun bir devlet” kurmaktan bahsetmiştir. Moiz kohen Türkiye’de adı olmasa da güçlü bir ibraniyet devleti kurma taraftarı iken, HERZL Yahudi devletini Filistin’de kurma taraftarıdır.

Teoderl Herzl’in rüyası 50 yıl sonra gerçekleşmiştir ve bu gün İsrail, etrafı düşmanlarla çevrili, sevimsiz, geleceğe umutla bakamayan bir korku devletidir.
 
Sizce sonradan Türkleşip(?) Türkçülüğün beyni haline gelen, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında ve devrimlerin inşasında müracaat mercii olan Moiz Kohen’in 9. Siyonist kongresinde savunduğu proje ne oldu?
 
Bir hahamın çocuğu olan, 1961 yılında Fransa’da Nice’de ölen ve bir Yahudi mezarlığına gömülen bu adamın "Ulusal Kültür Birliği" kurucuları arasında yer alması (1928), "Türk Dil Kurumu" üyeliği yapması, Türkçülüğün ve Kemalizm’in ideologu olmasının hikmeti nedir?
 
MOİZ KOHEN’in projesinin Türkiye Cumhuriyetiyle ilgisi nedir? Mevcut Türk devleti üzerinde bu projenin etkileri devam etmekte midir?
Ülkede 10 yılda bir yapılan balans ayarları, muhtıralar, ihtilaller ülkeyi bu proje çizgisinde tutmak için mi yapılmaktadır?
 
 Ergenekon deşildikçe tedirgin olanların, millet her kendine geldiğinde “Cumhuriyetin kazanımları elden gidiyor, irtica hortluyor” diyenlerin bu proje ile bir ilgisi var mıdır?
 
Erdoğan’ın diplomatik olmasa bile haklı ve yerinde olan eleştirileri karşısında İsrail’in yanında olanlar TEKİNALP’in projesinin neresindeler?
Erdoğan İsrail’e nereden atış yaptığının farkında mı?
Sizce bu iki projeden hangisi daha başarılı ve akıllıca?
 
KAYNAKLAR:
Mehmet Özden (Hacettepe üni. Tarih bölümü), Bilig/yaz 2005, Sayı: 34 S; 45-81,
Çetin Yetkin, Tekinalp Üzerine, Tekinalp, Kemalizm, Toplumsal Dönüşüm yay., 2. baskı, 2004 İstanbul,
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=tekin+alp&nr=y&pt=munis+tekinalp, http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%96zel:Kategoriler (27-01-2009)



Bu haber 944 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,845 µs