ABD parmağını salladı!

4 Şubat 2009 11:34 tsi
Ortadoğu’da kartlar yeniden karılıyor. Hesapların merkezinde İran var. Weisbaden’de bir araya gelen süper güçlerin gündeminde hangi “strateji” var? “Olası” gelişmeler “teyakkuzda” olmayı gerektirecek önemde&

İsrail’in Avustralya Büyükelçisi Yuval Rotem, medya mensuplarıyla İsrail’in Gazze saldırılarıyla ilgili hasb-ı hal ederken, bir anda söyleyivermiş: “Gazze saldırısı İran’la savaşın ön hazırlığıydı”.

Bay Rotem sonradan sözlerini yalanlama gereği duymuş ve “İran’ı durdurmak lazım” demiş.

Bu, diplomatik üslubun gereklerinden habersiz bir büyükelçinin haddini aşması denilip geçilebilir tabii, ama ABD’den gelen İran konulu son açıklama için aynı seçeneğiniz bulunmuyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Robert Gibbs, uzaya bir uydu gönderen İran için “bu hareket bizi İran’ın bölgede istikrar ve güvenliği artırma konusunda sorumlu davrandığına ikna etmiyor” demiş. Bu cümle için diplomatik dilde “ağır” konuşmanın “parlak” bir örneği denilebilir mi acaba, demeye kalmadan, Gibbs’in sözlerinin devamı fazla yoruma mahal bırakmıyor. Zira haberin devamı şöyle geliyor:

“Gibbs, füze atma kapasitesi elde etme, yasadışı nükleer programa devam etme veya İsrail'i tehdit etme yönündeki her türlü hareket ‘bu yönetim için ağır bir endişe kaynağıdır’ diye konuştu.

Robert Gibbs ayrıca, ABD yönetiminin İran meselesinde ulusal gücünün bütün unsurlarını kullanacağını da teyit etti”

İyibilgi haberinin başlığı doğru; bu apaçık bir tehdit. (ABD'den İran'a tehdit)İsrailli büyükelçinin sözleri için yapmanız muhtemel iyimser yorumları Gibbs’in sözleri için yapamazsınız.

İsrail Gazze’de ABD’nin destek ve gözetimi altında silah ve bombalarını, askeri savaş yeteneklerini sınıyor. ABD ise gözlerini İran’a dikmiş olarak Obama’nın başkanlık koltuğuna ısınmasını beklerken, İran’a parmak sallayıp duruyor.

Niyet tehdit etmek, parmak sallamak olduktan sonra “bahane” bulmak zor değil, ama sonuncusunun nedeni, İran’ın uzaya “Ümit” adını verdiği bir uydu yollamış olması. Bu, ABD ve diğer batılı merkezlerde “endişe” yarattı.

“Endişe”nin nedeni, “uydunun fırlatılmasında kullanılan teknolojinin, balistik füzelerde de kullanılabileceği” ihtimali. İran’ın Safir-2 füzesiyle taşınan uydunun tamamen barışçıl olduğu yönündeki açıklamasını dikkate alan yok.

Günün haberi ise, Almanya’dan gelecek. Çünkü ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya bugün İran'ın nükleer programı konusunu değerlendirmek üzere Almanya'nın Wiesbaden kentinde bir araya geliyorlar.
 
Toplantıda ABD yönetimini Dışişleri Bakan Yardımcısı William Burns temsil edecek. Burns, Obama yönetiminin öngördüğü İran stratejisini anlatacak muhataplarına. (Bu arada Burns, Bush döneminde de İran konusunda  müzakereleri yürüten yetkili idi…)

Üst düzey yetkililerin katılacağı toplantı sonrasında kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılması beklenmiyor. “Birbirimizle endişelerimizi paylaştık. İran’ı sorumlu davranmaya çağırıyoruz” yolunda bir açıklama ile yetinileceği şimdiden belli.

Toplantıya damgasını vuracak olan, ABD’nin “İran stratejisi” olacak. Bu stratejide savaş ne kadar ağırlıklı bir ihtimal? Ve diğerleri, bu stratejik planlamada kendilerine düşen rolleri üstlenmeyi kabul edecekler mi?

İsrailli büyükelçinin Gazze ile İran’ı aynı cümle içerisinde andığı sözlerini, çok da hafife almamak gerekiyor demek ki…

Türkiye’nin konumu ve önündeki olasılıklar ise ayrıca ele alınmayı hak eden bir önemde…

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,338 defa okundu.