o günlükleri neden yalanlamadı? | " /> o günlükleri neden yalanlamadı? | "/>

En Sıcak Konular

Paşa, o günlükleri neden yalanlamadı?

3 Şubat 2009 14:58 tsi
Paşa, o günlükleri neden yalanlamadı? 'Tuncay Güney’in televizyon şovlarını bırakın, “darbe girişimi suç değildir” lobisinin faaliyetlerine bakın!' Alper Görmüş neye karşı kamuoyunu uyardı?

Alper Görmüş / Taraf

Tolon, Darbe Günlükleri’ni doğrulamayı ne pahasına göze almış olabilir?

Bu sayfada bir süredir, Ergenekon soruşturması ve davası çerçevesinde adı geçen “itibarlı” kişilerin herhangi bir cezayla karşılaşmaması için yürütülen çabalar ve akıl yürütmelerle ilgili değerlendirmelerimi ve uyarılarımı kaleme alıyorum. Bugün de o fasıldan devam edeceğim...

Sözünü ettiğim çaba ve akıl yürütmeler temel olarak iki ana aks üzerinden yürüyor: Bir yandan bu “itibarlı” kişilerin o “tuhaf, başıbozuk” kişilerle ne ilgisinin olacağı sorulurken, bir yandan da darbe planlamanın ya da darbe çağrısı yapmanın suç teşkil etmeyeceği yönünde “hukuki” yorumlar yapılıyor.

“İtibarlılar”ın da kendileri için asıl tehlikenin darbe sorgulamasından geçtiğini fark etmemiş olmaları düşünülemez. Zaten elbirliğiyle “imkânsız” hukuki yorumların devreye sokulması bunu gösteriyor. (367’den sonra hiçbir hukuki yorumun “imkânsız” olmadığını artık biliyoruz, değil mi?)

Emekli orgeneral Hurşit Tolon’un, gözaltından sonra çıkarıldığı mahkemede “Darbe Günlükleri” ile ilgili olarak sarf ettiği cümleler, “itibarlılar”ın, darbe girişimiyle suçlanmanın yaratacağı tehlikenin bütünüyle farkında olduklarını ve böyle bir suçlamayla karşılaşmamak için neleri göze alabileceklerini çok net bir biçimde gösteriyordu.

O ifadeyi tekrar hatırlatmamın nedeni, Darbe Günlükleri’nin Nokta’da yayımlandığı hafta Hurşit Tolon’un bu metinlerle ilgili olarak Sabah gazetesine verdiği demece tesadüfen ulaşmam... Ben o sözleri kaçırmıştım. Aslında o gün çok da anlamlı değildi o demeç, fakat şimdi, bir yıl arayla yapılan iki “Darbe Günlükleri” değerlendirmesini karşılaştırınca çok farklı bir önem arz ediyor. Aktarınca siz de bana katılacaksınız...

Külliyen inkârdan, bölüm doğrulamacaya...

Önce, birkaç gün önce tesadüfen karşılaştığım Sabah gazetesi haberi (5 Nisan 2007, yani “Günlükler”in yayınından 7 gün sonra): “Emekli Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu öne sürülen günlüklerdeki ‘Sarıkız’ operasyonu iddiasında ismi geçen Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Başbakan Erdoğan’ın savcıları göreve çağırmasını şöyle değerlendirdi: ‘Cumhuriyet savcıları ne tür görevleri üstleneceklerini, ne tür görevlerini üstlenmeyeceklerini bilecek kadar cumhuriyetin savcılarıdır. Sahibi böyle bir günlük yok diye iki kez açıklama yapıyor. Ama birileri varmışçasına savcılar harekete geçsin diyor. Ne diyebilirim?”

Dediğim gibi, o günler için fazla önemi olmayan, sıradan bir değerlendirme... İşi sorgulamak olan kimi gazeteciler bile Nokta’nın yayımladığı metinlere “özel imalat” yaftasını asarken (Ertuğrul Özkök, 30 Mart 2007), adı o metinlerde geçen bir emekli orgeneralin başka ne demesi beklenirdi?

Şimdi de, 1 Temmuz 2008’de gözaltına alınan Tolon’un hâkim karşısında ne dediğini Ertuğrul Özkök’ün gazetesinden okuyalım (Hürriyet, 8 Temmuz 2008):

“Kamuoyunda darbe günlükleri olarak bilinen günlüklerde benimle ilgili kısımlarda herhangi bir yanlışlık görmediğim için bu konuda tekzip yapma ihtiyacı hissetmedim. Çünkü herhangi bir şekilde kişilik haklarım zedelenmemişti.”

Gördüğünüz gibi iki metnin karşılaştırmalı bir okuması ortaya bambaşka bir anlam çıkarıyor... Sorumuz şu: “Hurşit Tolon, 2007 Nisan’ında “sahte” dediği ve onu ciddiye alabilecek savcılara el altından “selam” gönderdiği bir metnin kendisiyle ilgili bölümünün doğru olduğunu 2008 Temmuz’unda neden söylemiştir?

İki tarih arasında ortaya çıkan gelişmeler, bize bu soruyu cevaplamada yardımcı olabilir. Ne değişti arada? Tek bir şey: Hurşit Tolon tutuklandı.

Demek ki Hurşit Tolon’un Günlükler’le ilgili bu “çark”ını tutuklanacağını anlayınca yaptığını düşünmek temelsiz bir düşünce olmayacaktır. Bu durumda da şu soru çıkıyor ortaya: Tolon bundan nasıl bir yarar ummuştu?

Günlükler’deki, emekli orgeneralin “doğru” dediği bölümleri okuyunca, ilk anda “bundan nasıl bir yarar ummuş olabilir ki?” diye düşünmemek mümkün görünmüyor. Çünkü, doğruladığı bölüm, Darbe Günlükleri’nin en önemli bölümüydü. Bu bölümde, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök başkanlığında yalnız kuvvet komutanlarının değil, ordunun bütün üst düzey komutanlarının da katıldığı bir “ne yapmalı?” toplantısı yapılıyor. Toplantıya katılan komutanlardan biri de o tarihte Ege Ordu Komutanı olan Hurşit Tolon’dur. Tolon, o toplantıda “müdahale edelim”cilerin en ateşlilerinden biri olarak öne çıkıyor. Zaten bu metinlerde Tolon’un adı ne zaman geçse, “hükümetten rahatsızlık” çerçevesinde geçiyor...

“Beni darbeden yargılatmayın” mesajı mı?

Bu âna kadar olgulardan gittim, bundan sonrasında ise bu olgulardan kalkarak biraz spekülasyon yapacağım...

Ama önce soruyu biraz değiştirerek tekrar soracağım: Hurşit Tolon, tutuklanacağını anlayınca neden Günlükler’le ilgili eski ifadesini değiştirdi ve kendisinin hükümete müdahale etme hususunda pek heveskâr olduğunu gösteren bölümlerin doğru olduğunu kabul etti?

Ben şöyle bir akıl yürütüyorum: Tolon, savcılık ve mahkeme sorgularında kendisinin “darbe planlamakla” suçlanacağını anladı. Bunun üzerine, sorgucuların eline çok büyük bir koz verme pahasına, “Kamuoyunda darbe günlükleri olarak bilinen günlüklerde benimle ilgili kısımlarda herhangi bir yanlışlık görmedim” dedi.

Bunu neden göze aldı peki? Bence bu, “Benim darbe planlamaktan yargılanmamı ve ceza almamı engellemezseniz, kendimle birlikte sizi de yakarım” mesajıydı.

Unutmayın, yukarıda sözünü ettiğim 3 Aralık 2003 tarihli “büyük komutanlar buluşması”nda ortaya çıkan ağırlıklı düşünce “hükümeti devirelim”di ve bu arzu toplantıya başkanlık eden Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün iradesi sayesinde kuvveden fiile çıkamamıştı. Ve yine unutmayın: O toplantının komutanlarının bir kısmı emekliye ayrıldı, bir kısmı ise halen görevlerinin başında.

Birkaç haftadır dile getirdiğim uyarıyı bir daha tekrarlayarak bitireyim: Tuncay Güney’in televizyon şovlarını bırakın, “darbe girişimi suç değildir” lobisinin faaliyetlerine bakın!



Bu haber 698 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,626 µs